Se-Derm, meyve kurutma tesisi kurmayı planlıyor

Se-Derm Ltd Şti firma sahibi Sema Karaoğlu, "Önümüzdeki yıllarda 100 dekarlık alanda 500 ton kaliteli üretim yapıp katma değerli yeni üretim alanlarına yönelmek istiyoruz. Elma üretimimizin yanına meyve kurutma tesisi kurmayı planlıyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dilek FİDAN

KAYSERİ - 30 yıllık tıp hekimi olan Sema Karaoğlu, ilaçların insan sağlığı üzerinde olan etkilerinin bilincinden yola çıkarak 2007 yılında Se-Derm Ltd Şti firmasını faaliyete geçirir ve 100 dekarlık arazisinde 350 ton elma yetiştiriciliği yapmaya başlar. Üretici Sema Karaoğlu, 2014 yılında 2. Ulusal Platin Elma Ödülleri kapsamında 'En iyi kadın üretici' ödülüne layık görülür.

7 yıldır elma üreticiliğiyle uğraştığını söyleyen Se-Derm Ltd Şti firma sahibi Sema Karaoğlu, organik tarımın, kontrollü ilaç kullanımının, ilaçların yarılanma ömürlerinin ve ilaçların insan sağlığı üzerine olan etkilerinin bilincinde olan bir üretici olarak hareket ettiğini dile getirdi. Karaoğlu, 2010 yılında elma yetiştiriciliğine başladım. Arazim organik tarım sertifikasına uygun olmadığından (yerleşim alanına yakınlığı nedeni ile) konvansiyonel tarımdan bir gömlek üstün olan organik tarıma yaklaşan "İyi Tarım Uygulamaları" (İTU) yapmaya başladım. Arazimde GrannySmith, PinkLady, Fujy ve Jeremy gibi dört çeşit elma türü var. Kırmızı tatlı, kırmızı mayhoş ve yeşil elmaları 100 dönümlük açık alan, 600 metrekare kapalı alanda tüketicinin ağız tadına ve sağlığına yarayışlı ürünler yetiştirmeye çalışıyorum. Ancak tarımsal politikalarımız, ticaret şeklimiz ve alışkanlıklarımız maalesef üreticiye yeterli katkı sağlamıyor" dedi.

Karaoğlu, "Önümüzdeki yıllarda 100 dekarlık alanda 500 ton kaliteli üretim yapıp katma değerli yeni üretim alanlarına yönelmek istiyoruz. Sertifikalı ürünlerimizin farklılığını artırarak ticari girdilerimizi de yükseltmek istiyoruz. Yaklaşık bir yıldır solucan gübresi üretimi yapıyoruz. Arazimizde organik olan bu gübreyi kullanıyoruz. İhtiyaç fazlası üretim için yatırım planlarımız var. Elma üretimimizin yanına meyve kurutma tesisi kurmayı planlıyoruz "diye konuştu. Karaoğlu, "Ürettiğimiz ürünleri tüketiciye ulaştıran firma ya da şahıslar müşteri portföyümüzü oluşturuyor. Süpermarketler, soğuk hava depoları ve halciler. Bu alanda hedefimiz ürünlerimizi depolayıp ,paketleyip tüketiciye ulaştırmak ve sanayileşmek istiyoruz" diye ifade etti.

Sektörün sorunlarına dair açıklama yapan Karaoğlu,şunları aktardı;

"Üretim maliyetlerimiz konvansiyonel tarım yapanlardan daha fazla ama sertifikalı elma iç pazarda hiçbir şekilde maddi katkı sağlamıyor. Bu alanda politikalar düzenlenmeli. İhracat yapılacaksa o zaman sertifikalı elmaya sahip olmak avantajlı duruma geçiriyor ancak üreticilerin önünde yine de birçok engel var. İklim koşullarını düzenleme şansımız yok. Mevsim normallerinin üstünde soğuk ve sıcaklar dezavantaj, birliklerin her yerde olmaması, sertifikalı üretim yapmamıza rağmen bunun üreticiye bir katma değer yaratmaması en büyük dezavantaj. Ülke gelişimi için büyümek şart, büyümek içinde üretmek gerek. Üretim anlamında baktığımızda durumumuzun çok iyi olduğunu söylemiyor veriler. Toprağımız, güneşimiz ve suyumuz var. Tarım, bu anlamda elimizde çok iyi bir alternatif olabilir. Ancak destekler kesinlikle yeterli değil. Mazot fiyatları indirimli olmalı ve KDV' den muaf olmalı hem de gübreler KDV'den muaf olmalı. Tarım alanlarında kullanılan elektrik ve su giderleri desteklenmeli. Sertifikalı üretim yapan üreticilerin buna devam edebilmesi adına devlet eliyle tüketici bilinçlendirilmeli. Tüccarların bu ürünlere talep etmesi sağlanmalı. Satış alanlarında denetimler yapılmalı "diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir