Yeni Zelanda üretiminin yüzde 90’ını ihraç ediyor
Hayvancılık ülkesi olarak bilinen Yeni Zelanda’nın kendine has bir modeli var. Meraya dayalı hayvancılık nedeniyle üretim maliyetleri birçok ülkeye göre daha düşük.
Dünya süt ticaretinin en önemli aktörlerinden birisi olan Yeni Zelanda, hayvancılıkta önemli bir model olarak kabul ediliyor. İklim şartları ve sahip olduğu coğrafyanın sunduğu avantajları çok iyi değerlendiren Yeni Zelanda, ürettiği hayvansal ürünlerin yüzde 90'ını ihraç ediyor. En büyük ihracat pazarı ise Çin. Bu nedenle Çin'de yaşanan her gelişme bu ülke hayvancılığına doğrudan yansıyor.
Yeni Zelanda yolculuğumuzun serüveni bir mesajla başladı. Bu yılın başında Yeni Zelanda Ticaret ve Kalkınma Ajansı'nın Türkiye'deki Ülke Müdürü Gökşin Duman, gönderdiği mesajda Türk tarım sektörü ve Yeni Zelanda ile işbirliği olanakları konusunda görüşmek istediğini bildirdi. İstanbul'da bir araya geldik. Ülke tarımı hakkında konuşurken Yeni Zelanda'dan bir heyetin geleceğini ve benimle de görüştürmek istediğini, Haziran'da Yeni Zelanda'da yapılacak bölgedeki en büyük fuar olan Fieldays'e davet etmek istediklerini söyledi.
Heyet Nisan ayında Türkiye'ye geldi. Yeni Zelanda Tarımsal Ticaret Özel Temsilcisi Mike Petersen,Yeni Zelanda Ticaret ve Kalkınma Ajansı Tarım ve Hayvancılık Masası Müdürü Paul Vaughan, Milano Ticaret Ateşesi Ann Clifford ve Türkiye Ülke Müdürü Gökşin Duman bir çok çiftliği ziyaret etti.Gıda,tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hadi Tunç, Türkiye Süt, Et ve Gıda Üreticileri ve Sanayicileri Birliği (SETBİR) yöneticileri ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük'le görüştü.
Bu görüşmelerde Türkiye ile Yeni Zelanda arasında tarımda neler yapılabilir, hangi alanlarda işbirliği yapılabilir? sorusuna yanıt arandı. Türkiye tarımı ile yakından ilgilenen Yeni Zelanda'nın neler yaptığını yerinde görmek üzere 10-19 Haziran arasında bir program düzenlendi. Bu programa Ata Holding Koordinatörü Tuncer Köklü, Denizli Acıpayam'daki Ata Sancak Hayvancılık İşletmesinin Genel Müdürü İlker İsmail Kocaer, dizi film ihracatının yanı sıra Niğde'de hayvancılık yapan Calinos Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Gülgen,Gökşin Duman ve Yeni Zelanda Milano Ticaret Ateşesi Ann Clifford katıldı.
Hazırlanan programın amacı ülke hayvancılığını tanıtmak. Bunun için çok sayıda çiftlik ziyaret edildi. Üretici kuruluşları, ıslah çalışmaları, farklı alanda yatırım yapan işletmeler ziyaret edildi. Ülkenin ve Okyanusya›nın en büyük tarım fuarı olan Fieldays'de Türkiye için özel seminer yapıldı. Yapılan görüşmeler, konuşmalar, gördüklerimizin hepsi tarımda özellikle de hayvancılıkta bir Yeni Zelanda Modeli'ni ortaya koyuyor. Bu modelin parçalarını, ayrıntılarını okuyacaksınız.
Çiftçiye devlet desteği yok
Hani bir söz vardır; "Dünyada tarımını desteklemeyen ülke yok." Bunun bir tek istisnası Yeni Zelanda. Devlet tarıma doğrudan hiç bir destek vermiyor. Konuştuğumuz çiftçiler, çiğ süt fiyatının düşmesi nedeniyle gerçekten çok zor günler yaşadıklarını anlattı. Ama hiç bir çiftçi "devlet bize destek olsun" demedi. Çünkü, devletin destek olmayacağı biliniyor. Böyle bir beklenti yok. Devlet, 1985'te aldığı kararla destekler tamamen kaldırmış ve bir daha desteklerin gelmeyeceği herkes tarafından biliniyor. Çiftçi biliyor ki devletten hiç bir destek alamayacak. Çalışmalarını buna göre yapıyor.
Nüfusun 4 katına yetecek üretim
Yeni Zelanda'nın nüfusu yaklaşık 4.5 milyon. Bunun 1.5 milyonu ülkenin Kuzey Adası'ndaki en büyük kenti Aucland'te yaşıyor. Aucland çok geniş bir alana yayılmasına rağmen özellikle cuma günleri kente giriş ve çıkışta İstanbul'u aratmayacak yoğun bir trafik var. Hafta sonu kırsaldan kente gelenlerin yarattığı trafik ile kentten kırsala dönenlerin yarattığı trafik ciddi bir sorun. Bu nedenle yakın zamanda hükümet Aucland'ten taşınmak isteyenlere yardım yapacağını duyurdu. Ülke nüfusu 4.5 milyon, üretilen gıda ürünü ise 40 milyon kişiyi besleyecek düzeyde. Bu nedenle Yeni Zelanda modelinde ihracat çok büyük önem taşıyor. Çiftçiler iç piyasayı değil, ihracatı düşünerek üretim yapıyor. En büyük pazarı da Çin. Bu nedenle çiftçilerin hepsi Çin pazarını yakından izliyor. Çünkü, oradaki her gelişme kendilerini doğrudan etkiliyor.
Nüfusunun yaklaşık 10 katına yetecek gıda üretimi yapan Yeni Zelanda'nın 10 milyon baş sığır varlığı var. Bunun yarısı süt ineği. Yıllık 1 milyon baş inek kesiliyor. Et üretimi için buzağı kesimi ise yıllık ortalama 2 milyon baş. Hayvan ithalatı hiç yok. Canlı hayvan ithalatı ise yıllık ortalama 15-20 bin başla sınırlı. Canlı hayvan ithalatı yerine et ve süt ürünleri ihraç ediyor.
Üretimin yüzde 90'ı ihracat
Yeni Zelanda'nın yıllık sığır eti üretimi 2014'te 656 bin ton, 2015'te 690 bin ton olurken bu yıl 659 bin ton olması bekleniyor. Bu üretimin yaklaşık 90 bin tonu iç piyasada tüketiliyor. Kalanı ihraç ediliyor. Sığır eti ihracatındaki pazarları ise Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Tayvan, Kanada, Japonya, Güney Kore gibi gelişmiş ülkeler. İhraç edilen etin yaklaşık yarısı Amerika'ya gerçekleştiriliyor.
Çin alımları azalttı, sütte kriz var
Geçen yıldan bu yana Çin'in süt tozu alımlarını azaltması nedeniyle Yeni Zelanda'daki çiğ süt üreten çiftlikler zor günler yaşıyor. Fiyatların düşük seyretmesi nedeniyle önlem olarak çiğ süt üretimi düşürülüyor. Nasıl düşürülüyor? Tamamen meraya dayalı beslenen hayvanlar otun daha az olduğu alanlarda otlatılarak verim azaltılıyor. Buna rağmen ülkedeki 13 bin civarındaki çiftliğin yüzde 2 ile 3'ünün bu kriz nedeniyle sektörden çekileceği tahmin ediliyor. Çiftçiler, önümüzde yıldan itibaren çiğ süt fiyatlarının yeniden yükselerek belli bir dengeye oturacağını söylüyor.
İhracatın yüzde 65'ini gerçekleştiriyor
Yaşanan krize rağmen dünya süt ürünleri ihracatının yüzde 65'ini Yeni Zelanda gerçekleştiriyor. 2014'te 19 milyon 136 bin ton süt eşdeğeri süt ürünleri ihraç eden yeni Zelanda, Çin'in alımlarını azaltması nedeniyle 2015'te 18 milyon 975 bin ton süt eşdeğeri ihracat yaptı. Bu yılın ilk 6 aylık verileri ihracatta bir miktar daha düşüş olacağını gösteriyor. Yeni Zelanda, ürettiği sütü büyük oranda süt tozu olarak ihraç ediyor. Çiftliklerden sütü toplayan ülkenin ve dünyanın en büyük süt kooperatifi Fontera fabrikalarında bu sütü süt tozuna dönüştürerek ihraç ediyor. Fontera piyasanın yüzde 95'ine hakim. Dünya yağlı süt tozu piyasasına bakıldığında Yeni Zelanda 2015'te toplam süt tozu ihracatının yüzde 55'ini gerçekleştirdi. İhraç ettiği yıllık yağlı süt tozu miktarı yaklaşık 1.4 milyon ton. Ayrıca yıllık yaklaşık 500 bin ton tereyağı ihracatı ile dünya ihracatının yarısını gerçekleştiren Yeni Zelanda, 2015 verileriyle 327 bin ton peynir ihracatıyla dünyada yüzde 18 ihracat pazar payına sahip.
İki farklı model
Türkiye ile karşılaştırıldığında hem nüfus hem de alan olarak Türkiye'den çok küçük olan yeni Zelanda hayvancılıkta daha büyük varlığa sahip. Türkiye'nin nüfusu 80 milyon, yüzölçümü yaklaşık 800 bin kilometre kare. Sığır varlığı 14 milyon baş. Koyun varlığı 30 milyon baş. Et üretimi 1 milyon ton, süt üretimi 18.6 milyon ton. Yeni Zelanda'nın nüfusu sadece 4.5 milyon. Yüzölçümü ise 270 bin kilometrekare. Sığır varlığı 10 milyon, koyun varlığı 28 milyon. Sığır eti üretimi 650 bin ton. Son 6 yılda yaptığı kuzu ihracatı 1.4 milyar dolar civarında. Türkiye hayvancılıkta kendine yetemeyen ve özellikle et ve canlı hayvan ithal eden, Yeni Zelanda ise üretiminin yüzde 90'nını ihraç eden bir ülke.
Türkiye ne yapabilir?
Türkiye'nin, Yeni Zelanda modelini birebir uygulaması mümkün değil. Çünkü,Yeni Zelanda 12 ay yağış alan, mera alanları çok geniş. Ot verimi çok yüksek ve fabrika yemine ihtiyaç duyulmayacak bir hayvancılık yapıyor. Türkiye'de ise, yağış miktarı az, ot verimi ve mera alanları çok düşük. Fabrika yemine dayalı hayvancılık yapılıyor. Ancak, teknoloji, hayvan ıslahı, örgütlenme modeli başta olmak üzere bir çok konuda işbirliği yapılabilir.
Dünya süt ticaretine yön veriyor
Hayvancılıkta Yeni Zelanda modeli dikkat çekiyor. Ülkenin meraya dayalı hayvancılık nedeniyle üretim maliyetleri birçok ülkeye göre daha düşük. Ayrıca nüfusunun az, hayvansal ürün üretiminin ise çok olması nedeniyle üretiminin yüzde 90'ını ihraç ediyor. Dünya süt ürünleri ihracatının yüzde 27'sini gerçekleştiren Yeni Zelanda, ürün bazında bakıldığında dünya süt tozu ihracatının yüzde 55'ini, tereyağı ihracatının ise yüzde 50'sini yapıyor. Türkiye'nin, Yeni Zelanda modelini birebir uygulaması mümkün değil. Çünkü, Yeni Zelanda'nın 12 ay yağış alan mera alanları çok geniş. Ot verimi yüksek. Türkiye'de ise yağış miktarı az, fabrika yemine dayalı hayvancılık yapılıyor. Ancak, teknoloji, hayvan ıslahı, örgütlenme modeli başta olmak üzere bir çok konuda işbirliği yapılabilir. Hayvancılıkta dikkat çeken bu modeli yazarımız Ali Ekber Yıldırım yerinde araştırdı. Dünya süt ürünleri ihracatının yüzde 27'sini gerçekleştiren Yeni Zelanda, ürün bazında bakıldığında dünya süt tozu ihracatının yüzde 55'ini, tereyağı ihracatının ise yüzde 50'sini gerçekleştiriyor.
YARIN: Yeni Zelanda hayvanlıcıkta nasıl başarılı oldu?