Dijital rekabette Türkiye 52. sırada
Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü'nünce (IMD) ilk kez yayımlanan Dünya Dijital Rekabet Gücü sıralamasında Türkiye, 63 ülke arasında 52. sırada yer aldı.
Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD) ülkeleri bir ekonominin yeni teknolojileri anlama ve öğrenme kapasitesi, teknoloji ortamı (kanunlar ve sermaye dahil) ve gelecekteki gelişmelere hazır olma performanslarını inceledi ve 50 farklı kritere göre değerlendirerek Dünya Dijital Rekabet Gücü sıralamasını oluşturdu.
Merkezi İsviçre'nin Lozan kentinde bulunan enstitünün ilk kez açıkladığı rapora göre, Singapur dünyanın en güçlü dijital rekabet ekonomisine sahip ülkesi oldu.
En rekabetçi ülkeler sıralamasında Singapur'u, İsveç, ABD, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, Hong Kong, İsviçre, Kanada ve Norveç takip etti. Türkiye ise 63 ülkenin arasında kendisine ancak 52. sırada yer bulabildi.
Venezuela'nın sonuncu olduğu listede, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Romanya, Brezilya, Ürdün, Arjantin, Kolombiya, Endonezya, Ukrayna, Moğolistan ve Peru alt sıralarda yer aldı.
Türk Sanayicileri ve İş adamları Derneği, Türkiye ile ilgili bölümün hazırlanmasında IMD'ye yardımcı oldu.
"Teorik bilgi düzeyi uygulamaya yansımıyor"
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Oğuz, konuya ilişkin değerlendirmede bulunarak, ülkenin dijital rekabetçilik endeksinde gerilerde olmasının temel nedeninin dijital teknolojiler alanında teorik bilgi düzeyinin uygulamaya yansımaması olduğunu vurguladı.
Türkiye'de araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin bilimsel yayın sayısı olarak yüksek olsa da yüksek teknoloji içeren patent desteklerinin yetersiz düzeyde olduğunu savunan Oğuz, şunları kaydetti:
"Yurt dışından kalifiye eleman çekme konusunda Türkiye yetersiz kalmaktadır. Yurt içindeki çalışanların eğitiminde de olması gereken yerde değildir. Türkiye'nin dijital rekabet alanında ön sıralara yükselmesi için en önemli avantajı genç nüfusun oranının yüksekliğidir. Bu durum, özellikle akıllı telefon ve tablet gibi teknolojik ürünlere sahiplik konusunda kendisini göstermektedir. Genç nüfus, dijital dünyaya açıktır. Ülkenin genç nüfusu tüketici olmaktan, üretici olmaya yönlendirilmesi gerekiyor. Bunun için de teknolojiye kullanmaya yatkın olan genç nüfusun yeni fikirlerinin desteklenmesi ve bunların yatırıma, üretime ve ihracata yönlendirilmesini sağlayacak altyapı yatırımları, eğitim ve desteklerin sağlanması gerekli."