Sanal ile gerçeğin iç içe geçmesi küresel hasılayı iki katına çıkaracak

Gelecekhane'nin kurucusu Halil Aksu, ABD'li start-up şirketi Magic Leap'in geliştirdiği 'mixed reality' yani harmanlanmış gerçeklik teknolojisinin tüm ekonomileri kökten değiştirerek küresel çıktıyı ikiye katlayacağını söylüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HİLAL SARI BAŞARAN

Türkiye'deki Maker hareketini başlatan, yüzlerce kurumsal firmaya gelecek trendleri hakkında danışmanlık veren, Zeka 2.0, Dijital 2.0, İnovasyon 2.0 gibi etkinliklerle Türk iş dünyasının teknolojik gelişmeler hakkında farkındalığını artıran düşünce kuruluşu Gelecekhane'nin kurucusu Halil Aksu ile geleceğe dair çok keyifl i bir sohbet gerçekleştirdik. Aksu, bir sonraki teknolojik devrimin 'harmanlanmış gerçeklik' olacağını söylüyor, sanal ile gerçeğin birbirine geçeceği bir dünyanın küresel ekonomiyi ikiye katlayacağını belirtiyor.

“Yeni teknolojiler beni çok heyecanlandırıyor. Ama 'harmanlanmış gerçeklik' konusunu tüm teknoloji şirketlerimiz ve büyük şirketlerimiz takip etmeli. Şu anda elimize sığan cep telefonunun ekranıyla dijital dünyayla irtibat sağlıyoruz. Gerçek lokasyonda, gerçek dünyayla gerçeğe çok benzer kaliteli animasyonların harmanlanmış gerçeğini yaşatabilirsek, iddia ediyorum, mevcut küresel GSYH iki katına çıkar ve yepyeni bir ekonomi oluşur. Airbnb, Uber, Spotify, iCloud nasıl yeni bir dünya yarattıysa, Magic Leap adlı şirketin geliştirdiği bu teknoloji bizi gerçek dijital ekonomiye taşıyan önemli bir kırılma noktası olacak. Ekrandan vazgeçip ne göreceksek gerçek görüntünün içinde göreceğiz, bu yaşamın tüm alanlarına yepyeni bir açılım getirecek. Askeriyeden, eğitime, sağlıktan, sanayiye etkilenmeyecek hiçbir alan yok.”

GOOGLE, FACEBOOK VE MICROSOFT BUNU BAŞARAMAMIŞTI

“Şu anda 'harmanlaşmış gerçeklik' yeni büyük olay olacak gibi gözüküyor. ABD'de Magic Leap adlı bir şirket var. Bugünlerde yoğun bir ilgi görüyor. Şu ana kadar Silikon Vadisi tarihinde daha ürünü çıkmadan, hatta prototipi bile ortaya çıkmadan milyar dolar üzerinde en çok yatırım alan girişim olarak tarihe geçmiş durumda. Çünkü çok ilginç bir teknoloji geliştirdiler. Facebook’un satın aldığı sanal gerçeklik gözlüğü Oculus'un içinde iki tane mercek var. Google Cardboard'u tanıtmıştı. Bu da yine binlerce dolara değil de 5 dolara mal edebileceğiniz bir sanal gözlük. Fakat ikisinde de en büyük problem bunlarla sokağa çıkamayacağınız. Google Glass vardı bir de tabii, hayatımıza giremedi, girmeyecek de. Şimdi Microsoft buna bir cevap verdi. Hololens isimli bir ürün çıkardı. Hololens'te önünüzü görebiliyorsunuz, camdan bir gözlük ama camın içine mini projeksiyonla bir görüntü yansıtılıyor. Bir gerçek görüntünün üzerine bir sanal gerçeklik yansıtıyor. Şöyle hayal edin, bir makina bakım uzmanı, bir fabrikada arızalı bir makinaya gittiğinde, görüntünün içinde arızanın nasıl tamir edileceğini, hangi parçayı nereye takması gerektiğini bu gözlüğün içindeki ekrandan görebiliyor. Ya da ben tüketici olarak bir mağaza vitrininde o ürün ile ilgili detay alıp, kararımı ona göre verebiliyor olacağım. Bir ürünün kaç kalori olduğunu, sosyal medyada kaç kişinin beğendiğini görebiliyor olacağız.”

TOPLANTIDA LINKEDIN PROFİLİNİZ BAŞINIZIN ÜZERİNDE

“Bir toplantıda size dönüp baktığımda sizin LinkedIn profiliniz başınızın üzerinde yansıyor olacak. Bu çok korkunç gelebilir ama bu tür uygulamalar hem görüntü işleyebiliyor hem de üzerine sanal bir katman oluşturuyor. Şimdiye kadar tüm bu uygulamarda görüntü çok basit animasyonlarla aktarılıyor. Bir yandan üç boyutlu gerçek dünyada yaşıyorsunuz, diğer tarafta gözünüzün önüne iki boyutlu bir mercek görüntüsü yansıtılıyor. Bunun projeksiyon görüntüsü olduğunu her zaman idrak edebiliyorsunuz. Magic Leap ise burada devreye giriyor. Bu kadar ilgi çekmesinin sebebi beyindeki görme algısını nörolojik olarak anlamış ve çözmüş durumda ve beyni aldatıyor. Yansıttığı foton teknolojisiyle, özel bir cam ve özel bir yansıtma yaklaşımıyla bizim gerçek dünyada gördüğümüz görüntünün içine sanal görüntü parçacıkları ekliyor ve beyne giden sinyal bitişik olarak gidiyor. Yani biz ileriye doğru bakıyoruz, sanal görüntüyle gerçek görüntüyü ayırt edemiyoruz. Şu an internette yayınlanan demolarında bunu iddia ediyorlar. Bu 'mixed reality' teknolojisini tüm diğerlerinden ayrıştıran bir gelişme.

MAÇLARI, FİLMLERİ İSTEDİĞİNİZ BAKIŞ AÇISINDAN İZLEYECEKSİNİZ

“İlk yatırım turunda bazı risk sermayedarlarından yatırım yapan şirket, ikinci turda Google ve benzeri devlerden, üçüncü turda Alibaba'dan yatırım aldı. Şu ana kadar bir milyar doları aşmış durumda yatırımlar. Hepsinden önemlisi, şu an büyük spor kuruluşları, büyük Hollywood stüdyoları, Universal, Paramounts, Sony, büyük teknoloji şirketleri IBM, Microsoft, Magic Leap'le işbirliği yapmış, sözleşme imzalamış durumda. Bir ay evvel Star Wars'un prodüksiyon şirketi Lukasfilm'le de işbirliği yapacaklarını açıkladılar. Bir sonrakinde yetişirse seyirciye içinde yer alabileceği bir Star Wars deneyimi yaşatacak yapımlar gerçekleştirmeyi planlıyorlar. Yani filmleri, basketbol ve futbol maçlarını yönetmenin değil kendi bakış açınızla izleyebileceksiniz. Oyun kurucusunun perspektifinden izlemek istiyorum dediğinizde sahanın ortasında gibi olacaksınız. Harmanlanmış gerçeklik önümüzdeki on yirmi yıla baktığımızda hayatımızın en önemli yeniliği olacak.”

SİRİ İLE KONUŞUR GİBİ TELEFONLA KONUŞACAĞIZ

“Mixed Reality 'the next big thing' olacak. Magic Leap muhtemelen üç beş yıl içinde bir lens boyutuna indirilebilecek bir gözlük teknolojisi çıkartıyor olacak. Sürekli internete de bağlı olacağız. Belki derimizin altında bir pirinç tanesi büyüklüğünde, bir RFID çiple ve dişimizin arkasındaki küçük bir mikrofonla Siri ile konuşur gibi cep telefonuyla konuşabileceğiz. Tüm bunların üzerine gerçek dünyanın üzerine Pokemon GO'da olduğu gibi sanal bir katman kaplıyor olacak. Bildiğiniz gibi birkaç hafta içinde Türkiye'deki ilk on şirketten daha değerli bir şirkete dönüştü Pokemon Go.”

TOPLUM SANALIN GERÇEĞE KARIŞMASINI BENİMSEDİ

“Toplum gerçek dünyaya sanalın girmesini benimsedi. Bunun eğitim dünyasına olan yansımalarını düşünün. Belediyelerin tablet kampanyaları değil de, bir sanal gerçeklikle, gerçek dünya üzerinde, gerçek bir deneyimle yaşayabilecek. Holografik bir öğretmenin bir konuyu anlatabildiğini, tehlikeli olan deneylerin sanal olarak yapıldığını ve laboratuarda yaşanacak patlamaların sanal olarak cereyan ettiğini düşünün. Artık sanal sanal değil ve yeni gerçekliğin bir parçası haline geliyor.”

İNSANLAR BUNUN İÇİN PARA ÖDEMEYE HAZIR

“Tüm bunlar bir yazılım üyeliği ve yeni iş modelleriyle, üyelik şeklinde sunuluyor olacak. Yani araba alırken size ‘Gözlüğünüzde bu servisi de görmek ister misiniz?’ diye sorulacak, istiyorsanız ekstra bir maliyet ödeyeceksiniz. İnsanlar bunun için para ödemeye hazır. Spotify üyesisiniz, iCloud'a para veriyorsunuz. 10 TL'ye normal filme giden, 15 TL'ye 3D versiyonuna gidiyor, 25 TL'ye de sanal gerçeklik versiyonunu izleyecek.”

HİÇBİR ZAMAN GERÇEĞİN YERİNİ TUTAMAYACAK
“Öte yandan dijital hala gerçeğe göre zayıf bir deneyim. Dokunamadığınız, kokusunu alamadığınız bir deneyim. Örneğin video konferans bile gerçeği gibi değil. Gerçekten vazgeçip tamamen sanalla yaşayabilecek kadar kaliteli bir deneyime 21. yüzyılda ulaşabileceğimizi sanmıyorum. Şu anda mevcut robotlar bile gerçekten ne kadar uzak ve ne kadar çirkin. Bir robotun, sanal bir deneyimin gerçeği kadar gerçek olması, kokusuyla nefesiyle herşeyiyle gerçek olmasına çok uzağız.”