Yapay zekâda yeni dönem! OpenAI iki yeni model yayınladı!
OpenAI, 'open-weight' yaklaşımıyla yapay zekâda yeni bir dönemi başlattı. Şirket, eğitilmiş parametreleri geliştiricilere açarak modellerin özelleştirilmesini mümkün kıldı. Yerel cihazlarda çalışabilen ve güvenlik önlemleri güçlendirilen yeni modeller, Orange ve Snowflake gibi dev şirketlerle yapılacak iş birlikleriyle hayata geçirilecek.
OpenAI, yapay zekâ alanında önemli bir adım atarak 'open-weight' yani açık ağırlıklı model yaklaşımına geçti. Bu yöntem, eğitilmiş parametrelerin geliştiricilerle paylaşılmasını sağlayarak modellerin kullanıcı ihtiyaçlarına göre özelleştirilmesine imkân tanıyor.
OpenAI Başkanı ve kurucu ortağı Greg Brockman, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmesinde "Bu, uzun süredir ilk kez açık ağırlıklı bir dil modeli yayınladığımız an ve gerçekten heyecan verici" ifadelerini kullandı.
Yerel cihazlarda çalışabilecek
Şirket, modellerin metin tabanlı olduğunu, düşük maliyetle yüksek performans sunduğunu ve internet araması ya da kod yürütme gibi görevlerde başarılı olduğunu açıkladı. Ayrıca modellerin, yerel bilgisayarlarda kolayca çalıştırılabilecek şekilde tasarlandığı vurgulandı. Kötüye kullanım riskine karşı güvenlik önlemlerinin de güçlendirildiği belirtildi.
Büyük ortaklıklar ve yeni strateji
Yeni modellerin gerçek dünya uygulamaları için Fransız telekom şirketi Orange ve bulut veri platformu Snowflake gibi büyük şirketlerle iş birliği yapılacağı açıklandı.
OpenAI CEO'su Sam Altman ise daha önce yaptığı açıklamada, "Tarihsel olarak kapalıydık, artık değişiyoruz" diyerek şirketin yeni yaklaşımını ortaya koymuştu.
Altman, yılın başında OpenAI'nin teknoloji geliştirme sürecinde 'tarihin yanlış tarafında yer aldığını' kabul etmişti. Bu eleştirilerin ardından şirket, kâr amacı güden yapıya geçiş planlarını rafa kaldırarak yeniden kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olarak faaliyet göstereceğini duyurdu. Ancak ticari birimin, belirli bir denetim çerçevesinde gelir elde edebileceği belirtildi.
Daha şeffaf bir yapay zekâ vizyonu
OpenAI'nin bu yeni stratejisi, Elon Musk da dahil olmak üzere pek çok yapay zekâ güvenliği savunucusu tarafından daha önce eleştirilmişti. Ancak yeni modellerin yayınlanması, şirketin daha şeffaf, erişilebilir ve demokratik bir yapay zekâ anlayışına yöneldiğinin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.