Çukurova, sağlık turizminde havza modeliyle büyüyecek

Adana, Mersin ve Hatay'daki sağlık turizmi dernekleri kurmayı planladıkları Çukurova Sağlık Turizmi Platformu çatısı altında bölgede modeli ile büyümeyi hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ŞENYURT - Belma BAĞRIK

ADANA - Sağlık sektöründe Avrupa ülkelerine göre daha ucuz, Ortadoğu ülkelerine göre daha ileri teknolojiye sahip olan Türkiye'de sağlık turizminin önemi giderek artıyor. Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili Sağlık Turizmi Koordinatörlüğü birimi oluştururken, Ortadoğu'nun kapısı olarak bilinen Çukurova, sağlık turizmi derneklerinin çalışmaları ile yol haritası çiziyor. Tanıtım eksikliği ve bürokratik sorunların aşılması beklenen sektörün ihracat kapsamına alınmasıyla da hasta transferi ve ihracatın artması hedefleniyor. DÜNYA Gazetesi ve Adana Sağlık Turizmi Derneği (ATSD) işbirliği ile düzenlenen toplantıda sağlık turizmi sektörünün sorunları ele alındı. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi yazarı Dr. Rüştü Bozkurt'un yaptığı toplantıda, Adana ve Mersin'deki sağlık sektörü temsilcileri bir araya geldi.

Toplantıda, dünyada sağlık pastasının 4,1 trilyon doları bulduğu,  sağlık turizmi sektörünün ise 100 milyar dolarlık bir hacmi olduğu belirtilerek, bu rakamın Türkiye'de 1,5-2 milyar doları bulduğu vurgulandı. 2015'te 5 milyar dolar, 2023'te ise 20 milyar dolarlık bir hedefe ulaşmayı planladıklarını dile getiren sektör temsilcileri, Çukurova Bölgesinde ise havza modeli ile bir büyüme beklediklerini söyledi. Adana, Mersin ve Hatay'daki sağlık turizmi derneklerinin birleşerek Çukurova Sağlık Turizmi Platformu'nu kurmaya hazırlandığını vurgulayan sektör temsilcileri,  bu platformunun en önemli amacının bu havzada sağlık serbest bölgesinin kurulması olduğunu ifade etti. Bir başka hedef ise yaşlı turizmi ile sektörün potansiyelini artırmak.
 
Çelik: Sağlık turizminde rakiplerimiz İzmir ve Bursa

*Adana Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Hüseyin Çelik: Derneğimiz 2010 'da kuruldu. Modelimiz Türkiye'ye örnek oldu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan ödül aldı. Özel sağlık kurumları, kamu kurumları, otelciler, seyahat acenteleri, üniversite yönetim kurulunda temsil ediliyor. Dolayısıyla alınan kararlar çok sağlıklı oluyor. Sağlık turizmini Adana'nın bir kalkınma dinamiği yapmak istiyoruz. Ayrıca hizmet sektörünü de kenti canlandıracağız. Çok farklı kesimler bir araya getirmeyi başardık. Birlikte Adana'nın pastasını büyüttük. Adana, hizmet sektörüyle de anılsın istiyoruz. Sağlık turizminin yaşama geçirilmesinde inisiyatif alıyoruz.  Dünyada sağlık harcamaları çok hızlı artıyor.  Dünyada 4.1 trilyon dolarlık bir sağlık pastası var.  Türkiye'de ise 2011 yılında 44 milyar dolarlık bir toplam sağlık harcamamız var. Bu da GSMH’nin yüzde 6.2'si. OECD ortalaması yüzde 8 ve Türkiye ortalamaya yakın. Sağlık turizmine girdiğimiz zaman ise dünyada 100 milyar dolarlık bir pazardan söz ediyoruz. Türkiye'de 2012 yılında 1.5-2 milyar dolarlık bir rakam söz konusu. Ama Ekonomi Bakanlığı'nın bize 2015'te 5 milyar dolar, 2023'te ise 20 milyar dolarlık bir hedef koydu. Sağlık turizmini ön plana çıkaran gerekçelerden biri cari açığa olan etkisi. Çünkü katma değeri çok yüksek. İthalat bağımlılığı çok düşük  bir sektör. Yüzde 75'i net katkı sağlıyor. Bir diğeri ise sağlık diplomasisi ve sağlık üzerinden diğer ülkeleri kendi nüfuz alanı içerisinde etkileme ve oradan gelir elde etme imkanı veriyor. Turizm gelirlerimiz artıyor ama kişi başı gelirimiz çok düşüyor. Ama sağlık sektörü burada 10 katlık daha yüksek gelir sağlıyor. Genel turizmde kişi başı 800-850 dolar gelir söz konusu iken, sağlık turizminde bu rakam 10 katı. Türkiye son 10 yılda dünya pazarında da yer almaya başladı. Bunu öncelikle özel hastaneler yaptı. AB'yi geçerek ABD ile yarışabilir konuma geldik. Bu özelliği ile Türkiye kendi kategorisinde öne çıktı. Ayrıca AB ülkelerine göre Türkiye'nin fiyat avantajı çok iyi. Yaklaşık son 10 yıldır ilk defa sağlık turizmi hükümetin öncelikleri arasında.  Sağlık Bakanlığı'nda bir daire başkanlığı kuruldu. Türkiye'yi tanıtan çalışmalar ve mevzuat düzenlemeleri çok hızlandı. Sağlık Bakanlığı için sağlık serbest bölgeleri de özel bir yer aldı. Konaklama tesislerinde sağlık turizmine yönelik tıbbi birimlere izin verildi. Klinik otel yaklaşımıyla bir takım mevzuat değişiklikleri oldu. Sağlık serbest bölgelerinin kurulması ile ilgili çalışmalar sürüyor. Biz de katkı sunuyoruz. Ekonomi Bakanlığı da ilk önce pazara giriş, daha sonra da çok kapsamlı bir teşvik mevzuatı getirdi. 2012 mayıs ayında bir tebliğ yayınladı ve bir anlamda ihracat kapsamına alındı. Birçok Turquality programına alınmasıyla ilgili de çalışma yapılıyor. Sağlık sektöründen sonra hizmet sektörünün kazancını gören devlet eğitim, bilişim film sektörünü de ekledi. Bu bizim için de iyi bir fırsat. Eğitim sektörü için dışarıdan gelecek her öğrenci Türkiye'de tüketim gerçekleştirecek ve ülkesine döndüğünde bir elçi olacak. Bu 4 sektörle etkileşerek birbirimize katkı sunuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan sağlık hizmetlerinin tanıtım ayağından taleplerimiz var. Kurumlar vergisi ve gelir vergisinden yüzde 50 muhafiyet sağlandı. Bakanlar kuruluna da bunu yüzde 100'e çıkarma yetkisi verdi. STK'lar da bu konuda çalışmalar yapıyor. DEİK'in içinde sağlık iş konseyi kuruldu. İl düzeyinde dernekler kurularak yerel inisiyatifler geliştiriliyor.
Adana'da 12 kamu, 2 üniversite ve3 JCI belgeli özel hastane var. Ayrıca bir de üniversitenin laboratuarı akredite JCI'e. Bu bizim için çok önemli bir referans. Hemşire ve hekim sayımız da Türkiye ortalamasına yakın.  Adana'da hekim, hastane ve yatak sayısı bakımından altyapımız uygun. Adana, Mersin ve Hatay  Çukurova destinasyonu olarak tanımlandığında kültürü, denizi, tarihi ve turizmi ile birbirini tamamlıyor.  Bu 3 şehrin sağlık turizminde birlikte hareket etmesi için de bir platform oluşturmak için çalışmalara başladık. 3 kentteki sağlık turizmi derneklerini bir araya getirerek bu platformu kuracağız. Bu platformda 2 amacımız var. Biri sağlık serbest bölgelerini buraya taşımak. İkincisi yaşlı turizmi. Özellikle AB'den yaşlı turistleri getirerek burada sağlık serbest bölgelerinde yaşamlarını sürdürerek bölgeye ciddi bir kazanım sağlamaya çalışıyoruz. Bu konuda rakiplerimiz İzmir ve Bursa. Biz de bu alanda güçlü bir şekilde var olacağız.

Uzer: Bölgeye Ortadoğu'dan direk uçuş olması gerekiyor

*Ortapedia Hastanesi Genel Direktörü ASTD Genel Sekreteri Fırat Uzer: Özel hastanelerin 'SGK hastası hazır, ben niye dışarıya açılayım' gibi düşünceleri sağlık turizmine bazı noktalarda engel oluyor. Adana, Ortadoğu'ya çok yakın. Ortadoğulu hasta yemek konusunda hiçbir sıkıntı duymuyor. Arapça'nın bölgede çok yoğun konuşulması da büyük avantaj.  En büyük sıkıntı Adana ve Ortadoğu ülkeleri arasında direkt uçuşların olmayışı.  Çukurova Havaalanı ile daha iyi bir konuma geleceğiz ama biz biraz sabırsızız. Adana'nın p/astasını büyütecek direkt uçuşlar için de dernek olarak da yoğun çaba içindeyiz.  Lokasyon olarak Ortadoğu'yu seçiyorum. AB her zaman ikinci bir hedef. ASTD’nin ticari bir kaygısı yok ve bu da başarı getiriyor. Tüm hastaneler bu sayede bir araya gelebiliyor. Önemli olan Adana'daki pastayı büyütebilmek. Adana'daki hasta sayısını artırdığımızda bu pastadan zaten herkes yararlanacak. Bu felsefeyle hareket ettiğimiz için sıkı bir ahengimiz var. Bu da Adana'yı bir noktada ileriye götürüyor. Valilik ve il sağlık müdürlüğünün de büyük destekleri var. Bu desteklerle bürokrasiyi daha kolay aşıyoruz. Dernek, Adana'da çalışan sağlık kuruluşlarının kendi güçlerini hissetmesini sağladı. Güçbirliği ile de çok daha iyi noktalara geleceğiz.

Altunöz: İnsan kaynağı avantaja dönüştürülmeli

*Mersin Sağlık Turizmi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Altunöz: Mersin kozmopolit bir şehir. Her yönde gelişime açık ancak bir o kadar da ters yönde ilerlemeye müsait bir altyapısı var. Mersin 1980 yılından sonra çok göç aldı. Tarsus'tan başlayıp Anamur'da sonlanan 300 kilometrelik bir sahili var. Ancak Mersin, sahil kesimiyle arka bandın çok farklı kültürel yapıya sahip olduğu,  gelişmişlik düzeyinin ve ekonomik dağılımın çok farklı olduğu bir il.  11 kamu, 1 üniversite, 12 de özel hastanemiz olmak üzere toplam 4 bine yakın yatak kapasitemiz var. Uzak ilçelerde personel sıkıntısı var. Aydıncık, Bozyazı ve Anamur turizme çok elverişli ancak sağlık altyapıları kötü. 2011 verilerine göre Mersin sağlık sektöründe Türkiye'de 51'inci sırada. Nitelikli sağlık kuruluşlarının artmasıyla bu rakam biraz düzeldi.  Sağlık turizmi açısından doğru yönetilirse insan kaynağı açısından hiçbir sıkıntı çekmeyiz. Ama eğer bu kaynak fırsat olarak değerlendirilmezse bize tehdit olarak döner. Mersin'de AB destinasyonunda hizmet için altyapı uygun değil.  Ortadoğu'ya hizmet vermek çok daha elverişli.  Vatandaşlarımıza verdiğimiz hizmetlerde bile hukuk açısından ciddi sıkıntı var. Bu durum AB'deki sigorta şirketlerine yansıdığı zaman çok ciddi sıkıntılarla karşılaşabiliriz. Hastanelerimizde dijital donanım yetersiz. Eğer bir İsviçreli burada bir hizmet alacaksa sigorta firmasının bu sistem üzerinden her aşamasını kademeli olarak görmesi lazım. Sağlık turizminde sigorta şirketleri, acentalar, aracı kuruluşlar, turizm temsilcileri, hastaneler, sağlık temsilcileri, kamu idaresi gibi her bileşenin bir araya toplanması gerekiyor. Sistemin yürümesi için gelişme ve gelişme için de ekonomik döngüsünün olması lazım. Biz özellikle hastane sahiplerine bu işi anlatırken bize ne yatırırsak ne alırız diyorlar. Bu haklı bir beklenti. Bu geri dönüşüm için özellikle yerel bazda bir planlama lazım. Kurulacak platform bizim için hayati önemde. Adana'dan öğreneceğimiz çok şey var. Bu nedenle platformda olmayı istiyoruz. Platform birlikte büyümeyi sağlayacak.

Mersin'de 14 bin 500 yataklı bir turizm bölgesi oluşturuluyor. Antalya ve Alanya bandı dolmuş durumda ve gelişmeye müsait değil. Yayla, kültür ve inanç turizmi de var Mersin'de. Yerel ve bölgesel planlamalarla bu fırsatları kullanmalıyız. Mersin'de 100 binlik bir şehir planında sağlık serbest bölgeleri ve havaalanları için yer ayrıldı. Mersin'de bin 300 yataklı bir şehir hastanesi yapılacak. Toplam 5 hastaneden oluşan bir kompleks yapılıyor. Bakanlığın çıkardığı yabancı hasta kayıt sistemi ile veri tabanımız da oluştu. Artık ilimize ne kadar yurtdışından hasta geldiğini öğrenebiliyoruz. Mersin'e 5 ayda bin 681 kişi geldi. Yurtdışı çağrı merkezi 6 dilde 24 saat hizmet veriyor.

Özer: Sağlık turizmi sayesinde sağlık sektörü profesyonelleşiyor

*Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Özer: Sağlık turizminde Adana birçok şehirden ileride. Bilgi birikimi ve vizyonu kuvvetli. ASTD'nin kurulması da farkındalık yarattı. Bölgesel bazda sağlık koordinatörü gibiyiz. Bu konunun ilden çıkıp artık bölgeye hitap etmesi gerekiyor. Havzada inanç, tarih, kültür, turizm ve sağlık alanlarını birleştirdiğiniz zaman tablo tamamlanır. Altyapıdaki donanım da çok iyi. AB'nin gerisinde değiliz. Hemen her branşta hizmet verebiliyoruz. Her hastanenin iyi olduğu konumu birleştirip tabloyu tamamlamak istiyoruz. Bu çalışmalar kamudaki yöneticileri de bir farkındalık yaratarak tatlı bir rekabete itiyor. Ortadoğu ve komşu ülkelerden çok rahat hasta çekebilecek konumdayız. Oradaki sağlık hizmetleri yetersiz ve bize çok ciddi bir talep var. Adana'da 25 bin sağlık çalışanından söz ediyoruz. Bunun 15 bini direkt sağlıkçı. 10 bini de hizmet alımı personeli.  Havza olarak düşündüğümüzde ise bu rakam 50 bini bulur. Saha buna hazır, yeter ki kendimizi anlatabilelim. Yakında bin 550 yataklı yeni bir şehir kampusunun temeli atılacak. Adana'daki yatak sayısı kadar yeni bir yatak ekliyoruz. Nitelikli, 1-2 kişilik odalar sahip, gelenleri evinden daha rahat ettireceğimiz donanıma sahip bir tesis olacak. Böylece sağlık serbest bölgesinin de burada kurulmaması için hiçbir sebep kalmıyor. Sağlık işletmeciliği artık profesyonelleşiyor.. Yöneticiler bugünü değil geleceği ve sürdürülebilirliği konuşur hale geldi. Bizim müdürlüklerimiz de sağlık turizmi ile ilgili koordinasyon birimlerimiz var. Adana'ya gelen hastalar bir telefonla bize ulaşabiliyor. Dinliyoruz ve çözüm sunuyoruz.  Özel ve kamu olmak üzere 3 yılda 10 bine yakın yurtdışı hastası geldi Adana'ya. Bu rakamı 100 binlere çıkarmak istiyoruz. Diğer sektörler de kendini yenilemeli. Sağlık turizmi bu havzanın lokomotifi olacak bir güce sahip. Havza bazlı büyüme planımızı Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile paylaşacağız. Sağlık Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar da bu konuda oldukça heyecanlı.  Önümüzdeki dönemde sağlık turizminde Adana 10 en önemli serbest bölgeye sahip illerden biri olacak. Türkiye'deki sağlık turizmi payından yüzde 10 alabilecek kapasitemiz var. 2023 yılında yaşanabilir şehirle sıralamasında ilk 5'e girecek bir kent. Sağlık okuryazarlığı konusunda en önemli illerden biri olmak istiyoruz. Sağlık hizmeti dendiğinde İstanbul'dan önce hatırlanmak istiyoruz.

Arık: Bölgenin turizm potansiyeli sağlıkla birleştirilmeli

*Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Genel Sekreteri Osman Arık: Adana Türkiye’deki birçok ile ve Ortadoğu'ya köprü görevi yapıyor.  Adana'nın tarihinde de sağlık çok önemli bir unsur. Lokman Hekim'den ilk eczane ve ilk hastanelere kadar uzanan bir süreç var.  2 bin sene önce de sağlık konusunda önemli bir üstü. Adana'nın ciddi bir tarihi bir derinliği var. Toroslar'da endemik bitkilerin yetişmesinin de bu süreçte etkisi büyük. Adana'da ürün geliştirme, pazara sunma ve sonuç alma noktasında gerekli kurumsallaşma sağlanmamış. Dernek birçok mevzuatın değişmesine ve yeni kararların alınmasına vesile oldu. Adana bir model de oluşturdu. İyi bir koordinasyon sağladık. Birlikte çalışma kültüründe de sınavı geçti. Adana, bu anlamda ağabeylik yapan bir il oldu. Kamu, özel sektör ve üniversitelerde kendine düşen görevi doğru algılandığında ve hedefine doğru yöneldiğinde çok daha büyük sinerjiler oluşacak. Bölgemiz kültür, sahil, eğlence, gastronomi, spor turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip. Adana, denizine küs kalmış bir il. Belki bu bize bir avantaj sağlayacak. Eko turizminden başlayıp her türlü turizme kadar her boyutta kurgulanabilecek lokal çalışmalar yapılabilir. Bakir alanlar yine korunabilir. Turizm kentte daha etkin konuşulur oldu. Mersin, Adana ve Hatay'a da birer bakanımızın olması sesimizin daha gür çıkmasını sağladı. Hizmet sektörü 50’ye yakın sektöre iş imkanı sağlıyor. Dernek de büyük bir boşluğu doldurdu.

Güzey: Yol haritası bir eylem planı olarak kitaplaştırılacak
 
*Adana Sağlık Turizmi Derneği Koordinatörü Can Güzey: Adana'da sağlık turizmi için çok farklı strateji var. Sektör için çok şey yapılmasına rağmen daha çok yolumuz var. Yurtdışına giriş pazarları belirlenmiş ancak Türkiye'de çok fazla uygulanmadı. Önümüzdeki dönemlerde bunların uygulanması için platform ve dernek çatısı altında gerekli koordinasyon sağlanacak. Sektörde en önemli ihtiyaçlardan biri de pazarlama alanında kalifiye eleman. ASTD'de sağlık turizmi sektörü satış ve pazarlama eğitimi uyguladık. Bu eğitimin 30 mezunu oldu ve çalışmaya başladılar. 2012 yılından bu yana bir kümelenme çalışmamız var. Bu konuda 7-8 toplantı yaptık. Ortak stratejileri belirleyecek bütün paydaşları bir araya getirdik. Ve her paydaş kendi ihtiyaçları konusunda dökümlerini yaptı ve bir yol haritası çizildi. Bu yol haritası bir eylem planı olarak kitaplaştırılacak.