Volkanlar diyarı Kula jeopark turizmine açılıyor

Minyatür volkanlar diyarı olan Kula, Türkiye’nin ilk Avrupa ve UNESCO Jeoparkı olarak alternatif turizmde öne çıkmayı hedefliyor. Kula Jeoparkı Manisa’nın Kula ve Salihli ilçeleri arasındaki 300 kilometrekarelik alanı kaplıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ARZU ALP

İZMİR - Türkiye’nin tek sertifikalı jeoparkı, Manisa’nın Kula İlçesi’nin turizmde elini güçlendirecek. Minyatür volkanlar diyarı jeopark sayesinde Kula, Türkiye’de benzeri olmayan jeoturizm ile öne çıkmayı hedefl iyor. 

2011’de Dr. Erdal Gümüş koordinatörlüğünde Kula Belediyesi’nin desteği ile hayata geçirilen Kula Jeoparkı Projesi ile Kula volkanik sahasının doğal, jeolojik, arkeolojik ve kültürel mirasının tespit etmek, jeopark potansiyelini ortaya koymak, Avrupa ve UNESCO Jeoparklar Ağı’na başvuru dosyasını hazırlamak için gerekli auygulamaları gerçekleştirildi. 4 Eylül 2013 tarihinde İtalya’da düzenlenen törenle Kula, Türkiye’nin ilk Avrupa ve UNESCO Jeoparkı ilan edildi. Bölge halen Türkiye’nin tek sertifikalı jeoparkı. Kula Avrupa ve UNESCO Jeoparkı Koordinatörü Dr. Erdal Gümüş, minyatür volkanlar diyarı olan Kula Jeoparkı’nın jeoturizme ve öğrencilerin okul dışı eğitim faaliyetlerine son derece uygun olduğunu belirterek, “Jeopark sayesinde Kula, hâlihazırda rekabetin yüksek ve kar marjının düşük olduğu geleneksel turizmden pay kapmak yerine kontrolün kendisinde olduğu ve henüz Türkiye’de bir benzeri olmayan jeoturizm sayesinde rakipleri arasından kolayca sıyrılacaktır” dedi. 

Gümüş, Kula’nın Avrupa ve UNESCO Jeoparkı ilan edildiği 4 Eylül 2013 tarihinin Türkiye için bir milat olduğunu dile getirdi. 

Jeoparklar’ın 2000’de Avrupa’da doğmuş yeni bir doğa koruma ve alan yönetimi kavramı olduğunu vurgulayan Gümüş, “Jeoparklar, 2004’te UNESCO himayesine girdi. Kısa sürede kabul görüp yaygınlaşarak 2014 yılı itibariyle sayıları Avrupa’da 64’e, dünya genelinde ise 111’e ulaştı. Jeoparkların üç temel amacı var. Bunların başında topluma yerbilimleri ve çevre ile ilgili kavramları aktarabilmek geliyor. Önemli jeolojik oluşumları mükemmel biçimde korumak adına yeni yöntemler araştırmak ve uygulamak, jeoturizm vasıtasıyla sosyo-ekonomik faaliyetler ve sürdürülebilir yerel kalkınmayı desteklemek diğer amaçlar” dedi. 

Jeopark statüsünün uluslararası kabul gören bir kalite sertifikası olduğunu ifade eden Gümüş, “Jeopark statüsü sadece Avrupa Jeoparklar Ağı (EGN) ve UNESCO Küresel Jeoparklar Ağı’na (GGN) bağlı bağımsız bir uzman heyetinin incelemesi neticesinde 4 yıllığına veriliyor. Kula Jeoparkı Avrupa ve UNESCO Jeoparklar Ağı’na kabul edilmesine dek Türkiye’de tescilli bir jeopark yoktu. Türkiye adına bir ilki başaran Kula Jeoparkı, bu yolda ilerleyen diğer potansiyel jeopark sahalarına rehberlik edecek” diye konuştu. 

Volkanların varlığı 2 bin yıldır biliniyor 

Gümüş, Kula Jeoparkı’nın Manisa’nın Kula ve Salihli ilçeleri sınırları içerisinde yaklaşık 300 kilometrekarelik bir alanı kapladığını söyledi. 

Kula volkanlarının şöhretinin antik dönem coğrafyacısı Strabon’un Geographica adlı eserinde Kula’yı ‘Katakekaumene’ olarak tarif etmesinden beri iki bin yıldır artarak devam ettiğini anlatan Gümüş, “Kula ve çevresinde peri bacalarından karstik mağaralara, kanyonlardan volkan konilerine pek çok doğal miras bulunuyor. Üstün nitelikli jeolojik ve jeomorfolojik miras öğelerinin yanı sıra evliyalar diyarı Kula, Yunus Emre ve hocası Tabduk Emre Türbesi’nden Carullah bin Süleyman Camii’ne, kaya mezarlarından tarihi taş köprülere, çeşme ve hamamlara zengin bir tarihi mirasa sahip. Koruma altına alınmış 3 binden fazla tarihi yapı bulunuyor" diye konuştu