Akbanklı’nın çalışma masası öğrenciye sıra oluyor
Genel Müdürlük binasındaki renovasyon sürecini ileri dönüşüm projesine çeviren Akbank, ‘Dönüşümde Gelecek Var’ dedi. Renovasyon sebebiyle artık kullanılmayacak mobilyalarını deprem bölgesindeki okullara gönderen banka, bugüne kadar 156 bin öğrencinin geleceğine dokundu. Hedef yıl sonuna kadar 290 bin öğrenciye ulaşmak.
Başak Nur GÖKÇAM
Genel Müdürlük binasında renovasyon sürecine giren Akbank, binada işlevini tamamlayan mobilyalara ileri dönüşüm ile yeni bir form ve kullanım alanı kazandırmak için yepyeni bir projeye imza attı.
Bu kapsamda ‘Dönüşümde Gelecek Var’ projesini başlatan banka, bu kapsamda İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ileri dönüşüm atölyesi kurdu. Kurulan atölye ile öğretmenlerin liderliğinde liseli öğrenciler ile mobilya üretimi yapan banka, 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgedeki okulların mobilya ihtiyacını karşılıyor. Projeye ilişkin bilgi veren Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç, “Şimdiye kadar genel müdürlük binamızdan çıkan 4 bin 200’e yakın okul mobilyası var, şu ana kadar ise 304 okula eriştik.
Yani ileri dönüşümle üretilen mobilyalar, 156 bin öğrencinin kullanımına açıldı. Mimari dönüşüm tarafından bu yılın sonuna doğru projeyi tamamlamayı hedefliyoruz. Proje ile 650 okula ve 290 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. Elimizde çok iyi bir kaynak var ve biz bu kaynağı hem çevre hem de toplumu geliştirmek adına nitelikli eğitim alanında kullanmaya odaklandık. Okula sıfırdan bir atölye kurduk ve orada üretimde kullanılan makineler, malzemeler, artık orada kalıcı halde.
Ve öğrenciler gerçekten işe girmeden okulda üretimi yerinde deneyimleme ve iş tecrübesine sahip oluyolar daha okulu bitirmeden. İleri dönüşüm tekniğini de ilerde meslek hayatlarında kullanabilecekler” dedi. Proje ile deprem bölgesindeki çocukların öğrenme deneyimine katkı sağlanacağının altını çizen Alakoç, “Projemiz ayrıca hem ekonomiye hem de çevreye önemli katkı sağlayacak çok güçlü bir proje.
Hatta şöyle söyleyebilirim, ölçeği kapsamıyla hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en büyük ileri dönüşüm projelerinden biri olduğunu gururla söyleyebilirim” ifadelerinde bulundu. İleri dönüşümün, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi için kritik bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Alakoç, “Fakat ileri dönüşüm bugün hala çok sahiplenilmiş bir alan değil. Ancak bazı bireysel çabalar olabiliyor.
Sanat camiasında, endüstride kullanıldığını görüyoruz ama daha geniş kapsamlı bir kullanımı şu anda Türkiye’de oldukça sınırlı. Halbuki bu üretilen malzemeler doğru tekniklerle, doğru inovasyon modelleri ve birazcık da hayal gücüyle düşünülürse, defalarca kullanılabilir. Bunu artık bir prensip olarak hepimizin düşünmeye başlamasını çok faydalı buluyorum” diye konuştu.
“MEB okulu bildiriyor, biz mobilyayı gönderiyoruz”
Mobilyaların İskenderun’a olan yolculuğuna yönelik de bilgi veren Beril Alakoç, “Mobilyaların TIR’lara taşınması biriktirilerek sağlanıyor. Katlı şekilde yerleştirilen ve demonte halde yüklenen mobilyalar, okulun depo kısmına alınıyor.
Bu parçalar da temizlenerek, oradan üretim bandına gidiyor. Proje Milli Eğitim Bakanlığı ile ortaklaşa yürütüldüğü için bakanlık tarafından nerede neye ihtiyaç varsa buna göre gönderim sağlanıyor. İstanbul’dan İskenderun’a mobilya taşıyan araçların neden olduğu karbon salımı için de tohum bombası atmak için de ayrı bir proje üzerinde çalışıyoruz ” dedi.
35 öğrenci dönüşümlü çalışıyor
Dönüşümde Gelecek Var projesi kapsamında İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne kurulan atölyede öğretmenlik yapmakta olan Adem Akkar da, “Depremden sonra çok sıkıntılı süreçler geçirdik. Çocuklarımıza yaptıracak iş bile bulamazken, böyle bir proje ile karşılaştık.
Dağıtım esnasında bize okuldaki personelin ettiği teşekkürden ziyade, minik gözlerden gelen sessiz teşekkürler çok daha başka bir boyutta sevinç yaşattı. Burada dönüşümlü olarak 9,10,11,12. sınıflardan 35 öğrenci iş güvenliği kuralları göz ardı edilmeksizin çalışıyor. Depremden önceki atölyeye 1 pikap malzeme gelirken, şimdi artık TIR’lar dolusu malzeme ile öğrencilerimize çeşitlilik sunabiliyoruz. Çocuklar proje ile ne yapacaklarının ve neye hizmet edeceklerinin bilincine vardılar” diye konuştu.
“Mezun olunca işimi devam ettirip dükkân açacağım”
Projede çalışan öğrencilerden Gökhan Can Kaplan ise, “Burada öğrendiklerim, hem el becerisi hem de makineleri kullanma açısından tecrübe edinmemize çok yardımcı oluyor. Dolabın yapılışının her aşamasında bizim emeğimiz var ve yapımından montajına kadar her şeyine tanık oluyoruz. Bu atölye artık bizim hayatımızın bir parçası oldu. Mezun olduktan sonra marangoz olup, bir dükkân açarak bu işi devam ettirme hayalim var” dedi.