Kahkaha şirket verimliliğini artırıyor

Şirket grup çalışmalarına “kahkaha yogası” önerisi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANKARA – Kahkaha yogası eğitmeni Bengül Arıkan ve Zeynep Ocak, şirket grup çalışmalarına yönelik “kahkaha terapisi” uygulamaya başladı. Eğitmenler Arıkan ve Ocak, kahkaha terapisinin ilk izlenimde oluşanın aksine eğlenceyle sınırlı olmadığını, bilimsel olarak kahkahanın birlikte çalışan insanların uyumuna katkı verdiğini belirtti. 

Beynin sahte ya da gerçek ayrımı yapmaksızın kahkaha atıldığında endorfin hormonu salgıladığını belirten eğitmenler, “Kahkaha atıldığında başka bir şey düşünemezsiniz. Endorfin salgılanınca da çözüm odaklı düşünmeye başlarsınız. Daha uyumlu, daha sorun çözücü insanlarla da çekişmeler sınırlı kalacağı için kurumların iş verimliliği yükselir, disipline de katkı sağlar” görüşünü vurguladılar. 

kahkaha-yogasi.jpgKahkaha yogasında, nefes eğitimi çalışması nedeniyle “yoga” kelimesinin geçtiğini belirten eğitmenler bunun dışında, yoga ile bir ilgisinin bulunmadığını belirttiler. Zeynep Ocak, “2 yaşına kadar bebekler günde 200 dolayında kahkaha atıyor, gülüyor. Özelliği ise nedensiz olarak ya da herhangi bir şeye gülmesi. Yetişkinler ise günde 15-20 kez gülüyor ve bunun da büyük kısmı tebessüm, hafif gülümseme.” bilgisin verdi.  Bengül Arıkan, gülmenin kendi bireysel varlığını fark etmesiyle doğrudan ilintili olduğunu belirterek,” Kişisel gelişim çalışmalarında da bu kullanılır. Beyin gerçek ile hayali ayıramıyor. Hayal kurmak, gözünün önünde canlandırdığında, sahte bir kahkaha attığınızda, beyniniz onu algılayıp hormon salgılıyor. Dikkat neredeyse, enerji oraya akıyor ve gerçek hale geliyor. Sahte bir kahkaha da gerçeğe dönüyor” dedi. 

Eğitmenler, yaklaşık 1 saat süren bir grup kahkaha terapisine katılanların verimliliklerinin yükseldiğini belirttiler. Zeynep Ocak, “Bu terapi, odaklanmayı artırıyor. Birlikte gülen insanlar, birlikte iyi çalışıyor. Takım ruhunu artırıyor. Sanıldığının aksine disiplini bozan bir etki etmez. Çünkü insanlar çatışmadan uzaklaşıp, çözüm odaklı olarak çalışmaya başlıyor. Bu da disipline katkı sağlar. İnsanların maskelerden, kimliklerden sıyrıldığı için özgüveni yükseliyor. Çalışan memnuniyetini artırıyor ki bu da firmaların önemsediği firmaya bağlılığı artırıyor” bilgisini verdi.