Lisanslı depo yatırımı Ulusoy Un’a sıçrama yaptırdı

Ulusoy Un, yılın ilk altı ayında satış hasılatını yüzde 61 artırdı. Bu yıl faaliyete geçirdikleri lisanslı depo yatırımının bu artışta etkili olduğunu vurgulayan Eren Ulusoy, faaliyete geçirecekleri bir diğer lisanslı depo yatırımı ile global pazardaki paylarını artırmayı planladıklarını kaydetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ERCAN ÜSLÜ

SAMSUN - Günde 900 ton buğday işleme kapasiteli iki fabrikası ile sektörde hizmet veren Ulusoy Un, bu yılın ilk yarısında toplam 826 milyon TL satış hasılatı elde ederken, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 61 artış sağladı. 5 kıtada 82 ülkeye un ihracatı gerçekleştiren şirket, geçen yılın ilk altı ayında 34.2 milyon TL olan brüt kârını ise bu yılın aynı döneminde 53.9 milyon TL seviyesine yükseltti. Türkiye’den dünyaya ihraç edilen un pazarında yüzde 6’lık paya sahip şirket, yeni yatırımlarıyla birlikte global pazardaki payını yüzde 10’a yükseltmeyi hedefliyor. Bu yıl Çorum’da faaliyete geçirdiği lisanslı depo ile işlem hacimlerinde önemli ölçüde sıçrama sağladıklarını aktaran Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ruhsat aşamasında olan bir diğer lisanslı depo yatırımını ise önümüzdeki yıl hizmete açılacağını bildirdi.

"Yeni Üretim tesisimiz 2018'de Samsun OSB'de faaliyete geçecek"

Diğer taraftan Samsun Gıda Organize Sanayi Bölgesi’nde 2018’in ikinci yarısında yeni üretim tesisini faaliyete geçirecek olan şirket, günlük üretim kapasitesini 900 tondan 1500 tona çıkaracak.

“Bu yıl Türkiye un sanayicileri olarak dünya un ihracatı şampiyonu sıfatıyla tamamlayacağız” diyen Ulusoy, Ulusoy Un olarak geçen yılı 3.5 milyon ton un ihracatıyla kapattıklarını, bu yıl ise 3.6 milyon tonla kapatacakları öngörüsünde bulundu.

“Global ihtiyaç ve değişimlerin sıkı takipçisiyiz”

Un denilince her ne kadar akla ekmeklik un geliyor olsa da özel amaçlı ürünlerin yelpazesinde de her geçen gün genişleme olduğuna dikkat çeken Ulusoy, “Unlu mamuller sektörü tüm dünyada ekmek dışındaki ürünlere doğru kaymakta. Bizler de dünya un ticaretinde son 6 yılın şampiyonu olarak değişimlere ve yeni trendlere ayak uyduruyor, bu yönde üretim yapıyoruz. Unlu mamullerde tüketim trendi, şekil, koku, lezzet, kolay işlenebilirlik gibi temel gereksinimlerin yanında sağlıklı, taze tüketim ve çeşitlilik tercihine kaymakta. Bu bağlamda organik, genetik modifikasyondan uzak, doğal geliştirici tercihli, yüksek diyet lif içerikli, düşük kalorili ürünler ile küçük porsiyonlu, tazeliğini koruyabilen donuk ürünler daha çok ön plana çıkmakta. Geleneksel ürünler de tüketiciye güven verdiği için hızla tüketim tercihi olmaya devam etmekte. Firmalarımız bu geliştirmeleri sağlamak amacıyla daha iyi hammadde arayışı, daha zorlu ve farklı üretim teknikleri ve fonksiyonel geliştirici arayışları ile sağlamaya çalışmakta, global ihtiyaç ve değişimleri sıkı takip etmekte” diye konuştu.
“Federasyonumuz uluslararası mecrada tek otorite”

Rekabetin oldukça üst düzeyde olduğu Türkiye un sanayi sektörünün oyuncuları olarak üretim, pazarlama ve satış faaliyetlerini devam ettirebilmek için devamlı yarış içinde olduklarını anlatan Ulusoy, bu rekabette Türkiye adına ciddi bir başarı ortaya çıktığını belirtti. Ulusoy, “Piyasada her ne kadar rekabet içinde olsak da sektörün dinamiklerine etki eden unsurları belirleme ve sorunlara çözüm üretmede birlikte hareket etmemiz ve diyaloğumuzu geliştirmemiz gerekiyor. Bu noktada, başkanlık görevini icra ettiğim ve un sanayi sektörümüzün çatı kuruluşu olan Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu üyelerini ulusal ve uluslararası mecralarda temsil etme ve çıkarlarını gözetme konusunda tek otoritedir. Sektörün sivil toplum örgütleri, kamu kuruluşları ve bakanlıklarla olan ilişkilerinde Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu çatısı altında hizmetlerimizi üyelerimize maksimum fayda sağlama amaçlı devam ettirmekteyiz” açıklamasını yaptı.

Kapasite kullanımı yüzde 50’ye ulaştı

Son dönemde sektörde gerçekleşen konsolidasyonlar ve bazı oyuncuların sektör dışı kalmaları sonucu kapasite kullanım oranlarının %50’ye ulaştığı bilgisini paylaşan Ulusoy, “Atıl kapasite sorunumuz biraz hafifledi. Yılda yaklaşık 14 milyon ton üretimimiz bulunurken, bunun ancak %25’ini dünya piyasasına sunmaktayız. Toplam un ticaretinin neredeyse üçte birini Türkiye tek başına gerçekleştirmekte. Bu alanda mutlak lider Türkiye iken, Avrupa’nın dünya un ticaretindeki payı sadece yüzde 7 civarında” dedi.