Egzersizi ideal ritimde müzikle yapın!
Araştırmalara göre spor yaparken 'ideal' ritimde müzik dinlemek performansı artırıyor, yorgunluğu azaltıyor. En uygun antrenman müziği dakikada 125 ile 140 vuruş aralığına sahip olmalı. Çok sayıda popüler parça ve müzik türü bu tempo aralığında.
Koşu bandında yürürken, açık havada koşarken ya da fitness salonunda egzersiz yaparken müzik dinliyor musunuz? Peki, hangi tür müziği dinliyorsunuz? Klasik müzik, r&b ya da pop müzik mi? Spor yaparken hangi tür müzik dinlediğiniz değil ama hangi tonda ve ritimde müzik dinlediğiniz çok önemli. Araştırmalara göre, egzersiz yaparken dinlenilen 'ideal' tempodaki müzik, yorgunluk hissini azaltırken motivasyonu yükseltiyor. Londra Brunel Üniversitesi, Spor ve Eğitim Okulunun yaptığı bir araştırmaya göre antrenman müziğinin ideal tempo ya da vuruş aralığı dakikada 125 ile 140 vuruş içeriyor. Buna göre bu türde parçalar ile birlikte yapılan antrenmanlarda kişiler, spor yapmaktan sıkılmıyor, enerji verimlilikleri artıyor, yorgunluk hisleri azalıyor. İdeal temponun yanında dinlenilen müzikte 'ses ve sözler' de spor yapma motivasyonu aşılıyor. Çünkü müzik, farmakolojik bir uyarıcının veya yatıştırıcının verdiği etkiye benzer biçimde duygusal ve psikolojik uyarılmayı beraberinde getiriyor. Müziğin, insanları spor yapmadan önce bile uyarma kapasitesi olduğunu gösteren araştırmalar var.
Journal of Sport and Exercise Psychology dergisinde Costas Karageorghis tarafından yapılan bir araştırmada sporcuların müzik dinleyerek yaptıkları spor süresince dayanaklıklarının %15 arttığı ortaya konuldu.
Yine Karageorghise'in araştırmasına göre, müziğin ritmi, kalp ritmi üzerinde doğrudan etkili. Buna göre spor yapan kişilerin, müzik dinleyerek ve müzik dinlemeden gerçekleştirdikler performansları üzerinde yapılan deneylerde kişilerin, müzik dinlediği sırada aynı performansı sergilerken oksijen tüketimlerinin %7 daha düşük olduğu ortaya konuldu. Sporcuların yorgunluk algılarında ise %10'luk bir düşüş yaşanıyor. Son yapılan çalışmalar atletlerin hareketlerini müziğin vuruşlarına senkronize ettiklerinde, vücutlarının daha fazla efor ile baş edebildiklerini gösteriyor: Koşu bandında yürüyenlerin daha dayanıklı oldukları; bisikletçilerin daha az oksijen soludukları ve yarışlar sırasında müzik dinleyen yüzücülerin yarışı daha hızlı bitirdikleri görülüyor.
East Anglia Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre ise müzik dikkati nörolojik mekanizma yoluyla başka yöne çevirebilme gücüne sahip. Buna göre egzersizdeki istenmeyen dönüşümler, örneğin nefes almadaki güçlük, terleme veya kasların tutulması, beyne merkeze getiren sinirler vasıtasıyla ulaştırılıyor. Müzik dinlemek, bu geçiş mekanizmasına müdahalede bulunuyor. Kişi, yorgunluğunun farkına varmadan önce, müzik yorgunluk ve çaba algılarını bloke ediyor. Bu engelleme belirli bir noktaya, kişinin kapasitesinin %70'ine kadar sağlanıyor. Direncin artışıyla müziğin de faydası artıyor. Böylece kalp atışı ve kan basıncı düzgün bir şekilde artıyor. Başka bir çalışma, müziğin yüzücüler üzerindeki etkisini test ediyor. Üç hafta boyunca yüzücülere yüzme esnasında kulaklık vasıtasıyla müzik dinletiliyor. 26 yüzücü üzerinde 200 metre serbest yüzme için yapılan testte, yüzücülerin bazıları motivasyonel müzik, bazıları nötr müzik dinlerken bir gruba da müzik dinletilmiyor. Müzik dinleyen her iki grubun performansında da müzik dinletilmeden önceki durumlarına göre 3 saniyelik gelişme gözleniyor. Sadece %2'lik bir gelişme olsa da bu sonuç, yüzme yarışmaları için fark açmaya yetiyor. Müzik dinleyen yüzücüler ayrıca müziksiz yüzdükleri duruma göre motivasyon seviyelerinde %10'luk sıçrama gerçekleştiğini söylüyorlar.
Doğru ritim teşvik ediyor
Uzmanlara göre, müziğin yararları en çok az ile orta yoğunluk arasındaki egzersizlerde görülüyor. Başka bir deyişle müzik, profesyonel atletlerden ziyade, egzersizi hobi amacıyla yapan kişiler için daha etkin oluyor. Doğru ritmi bulmak ise zor değil. Çok sayıda popüler parça ve çok sayıda müzik türü optimum tempo aralığında yer alıyor. Bilim insanları klasik müzik tutkunları için, Beethoven'ın symphony No.3 in E-flat major'ünü (Eroica) ve Mozart'ın symphony no.40 in G minor'ünü tavsiye ediyor. Michael Jackson'ın "Beat It" şarkısı egzersiz için ideal bir ritme sahip. Psy'nin Gangnam Style'ı ya da Lady Gaga'nın 'Edge of Glory'si de öyle.
Sabah, öğle ve akşam ayrı müzik
Spor yaparken tempolu müzikler dinlemenin spor yapan kişiyi kesinlikle motive ettiğini belirten B-fit kurucusu Bedriye Hülya, "Temposu ve hızı yönünden performansı arttırmaya uygun müzikler genellikle spor yaparken dinlenmesini önerdiğimiz 130 bit müziklerdir. Bfit merkezlerinde spor yapan birçok üyemiz 30 dakika kadar kısa bir sürede tempolu müzikle B-fit sistemini uyguluyor. Müziğin temposunu arttırarak veya azaltarak kişilerin nabızlarını da arttırmaya veya indirmeyi sağlıyoruz. Böylece aralıklı antrenman yaptırabiliyoruz" diyor. B-fit merkezlerinde fit jump, aerodance ve oryantal seanslarında herkesin ritme uygun hareket etmesiyle motivasyonun ve efor seviyelerinin arttığını ayrıca bu seanslardan çıkan B-fit üyesi kadınların daha mutlu olduğunu gözlemlediklerini aktarıyor. B-fit sistemi hakkında bilgiler veren Hülya, "B-fit sistemi 30 dakikada 9 aerobik 9 hidrolik alet ile curcuit traning sistemiyle tamamlanıyor. Bu nedenle daha çok tempolu müzikler kullanıyoruz. Ayrıca merkezlerimizde ek ders olarak verilen fit popo fit karın, oryantal gibi derslerimizde de tempolu müzikler kullanmayı tercih ediyoruz" şekinde konuşuyor.
Müziğin egzersiz yaparken doping etkisi yarattığını anlatan ve böylece daha uzun süre egzersiz yapmak için teşvik edici olduğunu vurgulayan JATOMI Wellness Maçka Fitness Müdürü Ekrem Öztürk ise "Müzik spor yapmak için kesinlikle motive eden bir unsur. Örneğin üyelerimize onları spor yapmak için motive eden etkenleri sorduğumuzda, kardiyo çalışması yaparken r&b ya da tempolu müzikler dinlemenin kendilerini motive ettiğini söylüyorlar. Bu nedenle biz de müzik seçimlerimize dikkat ediyoruz. Sabah saatlerinde daha yumuşak, az vurgulu müzikler seçerken; öğlen tempolu, akşam saatlerinde yani kulübün en yoğun olduğu zamanda ise dance ve trance tarzı müzikler seçiyoruz" diyor.
Türkiye'de fitness endüstrisinde her yıl yüzde 5 büyüme gözlemlendiğini ancak gelişmekte olan ülkeler arasında halen büyük farklılıklar gördüklerini belirten Jatomi Fitness Global CEO'su Mike Balfour, "Jatomi olarak önümüzdeki 8 yılda 100 adet yeni merkez açabileceğimiz öngörüyoruz. Şu ana kadar Türkiye'de 30 milyon euro yatırım yaptık. Gelecek 2 yılda da 40 ile 50 milyon euro arasında yeni yatırım yapma planımız var" şeklinde konuşuyor.
Ankara, Mersin, İzmir'de birer ve İstanbul'da da dört şube olmak üzere toplam 7 şubede 134 bin m2'lik alanda hizmet veren Sports International'ın, tüm tesislerinde internet üzerinden yayın yapan radyosunun olduğunu ve bu şekilde tüm tesislerde aynı müziği kullandıklarını belirten Sports International Spor Müdürü Serhat Çamkerten, "Müzik ritimleri günün saatlerine göre değişiyor. Özellikle saat dilimlerine, tesislerimizi kullanan yaş gruplarına göre müzik seçiyoruz. Salon derslerindeki müzikleri ise yapılan dersin özelliği müzik cinsini belirliyor" diyor. 1985 yılından günümüze kadar Türkiye fitness sektöründe yaklaşık 70 milyon dolar yatırım yaptıklarını belirten Sports International CEO'su Orhan Koral, 2014 yılında bir tanesi Ankara diğeri İstanbul'da olmak üzere iki tesis daha açacaklarını ve hedeflerinin daha sonraki yıllarda her yıl bir tesis açarak büyümek olduğunu aktarıyor.
[PAGE]
Kilit nokta şarkının hızı
"Müzik Listeniz Hayatınızı Değiştirebilir" kitabına göre, müzikteki doğru ritim, ruhsal durumu iyileştiriyor, kaygı bozukluğunu azaltıyor, motivasyonu yükseltiyor ve depresyon ya da uykusuzlukla mücadelede yardım ediyor. Bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerle sevdiğiniz müzikleri dinleyerek yaşam kalitenizi nasıl yükseltilebileceğini anlatan, Ocak 2012'de yayınlanan "Müzik Listeniz Hayatınızı Değiştirebilir" (Your Playlist Can Change Your Life) kitabının yazarlarına göre, müzikteki doğru ritim, ruhsal durumu iyileştiriyor, kaygı bozukluğunu azaltıyor, motivasyonu yükseltiyor ve depresyon ya da uykusuzlukla mücadelede yardım ediyor. Kitabın psikolog yazarları, cinselliğin, ilaçların ya da gerçekten iyi yiyeceklerin ve müziğin, beyinde bağımlılık ya da motivasyonda temel kimyasal olan dopamin hormonunun salgılanmasına neden olduğunu ifade ederek, insanların müzikten hoşlanmasının bir nedeninin de bu olduğunu belirtiyor. Müziğin genellikle dansla birlikte felç tedavisinde ve Parkinson hastalığında kullanıldığını da belirtilen yazarlar, 'Sizi rahatlatan ya da daha canlı yapan şarkıları söyleyin ve sonra çalma listenizi yaşadığınız ana uygun hale getirmek için geliştirin' diyerek bir şarkının hızının kilit nokta olduğunu ifade ediyor.
Yazarlar ayrıca, bir şarkının harekete geçirici ya da rahatlatıcı potansiyelinin yüksek ya da düşük hıza bağlı olmadığını, şarkıyla kurulan duygusal bağın temel nokta olduğunu belirtiyor.
ABD'nin önemli gazetesi Los Angeles Times'ın yer verdiği kitabın yazarlarından ve New York Colombia Üniversitesi'nden Galina Mindlin, "Bazen bir şarkı bir anda size enerji verecektir, ancak başka bir zaman da sizin, kaygılı (fazla enerjinin bir türü olan) olmanıza neden olacaktır" şeklinde konuşuyor.
Ayda 100 bin kulaklık satılıyor
Gençlerin müzik tutkusu Türkiye kulaklık pazarını büyütüyor. Türkiye'deki kulaklık satışları ile ilgili bilgi veren Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, kulaklık satın alan tüketicilerin yüzde 70'ini 18-24 yaş aralığındaki gençlerin oluşturduğunu söyledi. Gençlerin farklı renklerde kişiselleştirilebilen ve gelişmiş ses kalitesine sahip kulaklıklarla müzik dinleme tutkularının pazarı hareketlendirdiğini ve büyüttüğünü belirten Erdemir, "Türkiye'de ayda 100 binden fazla kulaklık satılıyor, son 1 yılda ise 1 milyon 245 bin adet kulaklık satıldı" diye konuştu.