FIFA: Her zaman para konuşur

FIFA yolsuzluk soruşturması Sepp Blatter’a bir adım daha yaklaştı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TUĞRUL AKŞAR / EKO-SPOR

Geçen haftanın en ilginç olaylarından birisi şüphesiz, FBI’ın kongreye hazırlanan FIFA’ya Zürih’te yaptığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuydu. Yolsuzluk ve rüşvet suçlamasıyla yedisi üst düzey yönetici olmak üzere on iki kişi göz altına alındı ve daha sonra FIFA Başkan Yardımcısı Jack Warner 395 bin dolar karşılığı kefaletle serbest bırakıldı. Aslında, FIFA yaşanılanların çok yabancısı değil... 

Her şey João Havelange ile başladı! 

Tüm dünyada oynanan futbolun kurallarını, kurullarını ve kurumlarını belirleme yetkisini elinde bulunduran, Dünya Kupası ve uluslararası milli takımlar turnuvalarını organize eden, 208 ulusal futbol federasyonunun üyesi olduğu Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin, yani çok bilinen ismiyle FIFA’nın başı, Brezilyalı başkan João Havelange’ın 1974’te başkan olmasından bu yana bir türlü beladan kurtulmadı. Havelange ile felsefesi değişen FIFA sürekli olarak benzeri suçlamalarla karşı karşıya kaldı. 

24 yıl boyunca yönettiği FIFA’yı ve futbolu teşvik, şike, rüşvet ve yolsuzluk gibi anti-futbol unsurlarına karşı korumasız hale getiren ve bunlardan çıkar sağlayan, güzel oyunun kirlenmesine ortam ve olanak sağlayan Brezilyalı, 82 yaşında artık göre- FIFA: Her zaman para konuşur vi bırakmaya karar verdiğinde, yerine ekonomi ve işletme tahsili yapmış, Zürih’te önemli sosyal iletişim ağları bulunan, bürokratlarla çok iyi ilişkisi bulunan, bir tilki kadar kurnaz, gözüpek ve herkesle kolay iletişim kurabilen sekreteri İsviçreli Sepp Blatter’i, UEFA Başkanı Johansson Lennart’a karşı önermiş, desteklemiş ve onun başkan olmasını sağlamıştı. 

Sepp Blatter ile futbolun kirlenmesi en üst düzeye çıktı 

Ne var ki, Sepp Blatter’in 1998’te başkan seçilmesiyle birlikte, FIFA’ya karşı yöneltilen suçlamaların boyutu ve ağırlığı daha da arttı. Bunda özellikle, futbolun giderek parasallaşmasının ve endüstriyel bir karaktere bürünmesinin de etkisi büyük oldu. Çünkü, FIFA’nın gelirleri ve bütçesi bu dönemde geometrik olarak artmaya başladı. Futbol parasallaşıp ticarileştikçe, Sepp Blatter’ın yönettiği FIFA, rüşvet ve yolsuzluk gibi futbol dışı unsurlarla daha çok anılır hale geldi. 

Havelange’ın genel sekreteri ve tüm kirli işlerinin muhasebecisi Sepp Blatter’ın 1998’de başkanlığı Havelange’dan almasıyla, güzel oyun futbolun giderek kirlenmesi, en üst seviyeye ulaştı. Gerçekte, Sepp Blatter daha başkanlık için 1998’te seçim faaliyetlerini yürütürken, FIFA’nın parasını ve kaynaklarını, kendi seçim kampanyası için uygunsuz bir şekilde kullandığı, bazı FIFA delegelerine 100 bin dolara ulaşan rüşvet tekliflerinde bulunulduğu, Paris’te otelde kalan bazı FIFA delegelerine kapı altlarından zarf içinde 50’şer bin dolar zarf bırakıldığı iddia edildi. 

Aynı zamanda vergi kaçırma, FIFA kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanma gibi konularda hakkında davalar bulunan, diğer federasyonları seçimlerde rüşvet karşılığı yönlendirme, Dünya Kupası’nı bir ülkeye verirken rüşvet alma ve yolsuzluk gibi konularda hakkında suçlamalar bulunan bir kişi Sepp Blatter. Bugüne kadar kendisine yöneltilen suçlamalardan ve hakkında açılan davalardan bir şekilde kurtulmayı başarsdı. 

Futbol pastası büyüdü, FIFA’nın gelirleri ve yolsuzluk arttı! 

Digital platformlar aracılığıyla futbolun dünyanın dört bir tarafına ulaştırılması, futbolu bir gösteri endüstrisine dönüştürdü. Bu endüstriyel dönüşüm futbol gelirlerini son 25 yılda geometrik bir hızla artırdı. Bugün sadece Avrupa’da yaratılan yıllık futbol gelirleri Deloitte’un son raporuna göre 19.9 milyar euroya ulaştı. 

Futbolun parasallaşıp ticarileşmesi, FIFA’nın gelirlerini ve özkaynaklarını da milyar dolarlara yükseltti. Nitekim, FIFA’nın 2014 yıllık faaliyet raporuna göre 2011-14 arası gelirleri 5 milyar 718 milyon dolara yükseldi. Bu dönemde giderleri ise 5 milyar 380 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bunun sonucunda kümüle 338 milyon dolar kara ulaşan FIFA’nın sahip olduğu varlıkları ise 2.2 milyar dolara yükseldi. 

Bankalarda 1.1 milyar dolar nakit ve benzeri varlığı bulunan FIFA, finansal varlıklarından her sene 45 milyon dolar faiz geliri dahil, ortalama 310 milyon dolar civarında finansal kazanç elde ediyor. FIFA, başkan dahil çalışanlarına yıllık 397 milyon dolar da ücret ve maaş ödüyor. Başkanın maaşı kesin bilinmemekle birlikte yıllık ücretinin 4 milyon euro civarında olduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte, FIFA üyelerinin ziyaret, ulaşım ve temsil gideri ise yıllık 145 milyon dolar düzeyinde...FIFA’nın toplam operasyonel giderleri ise 861 milyon dolara ulaşıyor. 

FIFA’nın sahip olduğu gelirlerinin %43’ü televizyon yayın haklarından gelirken, %29’u sponsorluktan, kalan %28’lik gelir de diğer kalemlerinden geliyor. FIFA’nın son dört yılda televizyon yayın haklarından elde ettiği toplam gelir 2.4 milyar dolar iken, tüm sponsorlarından ve ticari ortaklarından elde ettiği gelir 1.5 milyar dolara ulaşmış durumda. FIFA’nın 2014 geliriyse 2.1 milyar dolar civarında. Kısacası, yıllık bütçesi, gelir ve gideri milyar dolarlara ulaşan FIFA’ya, hakkında onca yolsuzluk ve usulsüzlük iddiasına varken, açılan/ açılacak davalar karşısında zor durumda kalma pahasına, beşinci kez başkan olmak için 79 yaşındaki birisinin neden bu kadar asıldığını, şimdi daha iyi anlıyoruz. 

Böylesi dönemlerde gerekli moralite ve yeterli kredibiliteye sahip olmayan, futbol etiğinden yoksun kişilerin futbol yönetiminde yer alması, kulüplerin kötü yönetilmesini, kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmamasını beraberinde getiriyor. Bunun kaçınılmaz sonucuysa, kulüplerin ve federasyonların zaman içinde yönetsel, iktisadi ve mali olarak sıkıntıya düşmeleri, krize girmeleri şeklinde karşımıza çıkıyor. Buna ek olarak, teşvik, şike, rüşvet, şiddet ve bahis gibi anti futbol unsurları da, bu sayede futbola girmeye başladı. FIFA hakkında bunca olumsuzluk ve yolsuzluk iddiası bulunması ve soruşturma açılmasına karşın, Sepp Blatter geçen hafta yapılan başkanlık seçiminde çoğunluk oylarını alarak, yeniden dört yıllığına başkan seçildi. Bu durum gerçekten çok ilginç. 

Yolsuzluk operasyonu ve diğer suçlamalar sponsorları kaçırıyor...FIFA’yı zor günler bekliyor!

FIFA’nın gelirlerinin üçte birlik kısmı sponsorluk gelirlerinden oluşuyor. Çok önemli bir gelir kalemi. Günümüzde futbol diğer ürünleri pazarlayan ve satan bir ürün konumunda. Bu bağlamda, futbol sponsorların ürünlerini marka olarak dünyanın dörtbir tarafına taşıyabilecek, satabilecek en önemli araç olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, bu uluslararası marka değeri çok yüksek sponsorlar temiz bir futbolla, markalarının lekelenmeden küresel taşınmasını istiyorlar. Nitekim, bu kapsamda Coca Cola, Adidas, Gazprom, Hyundai, KIA ve VISA gibi yıllık ortalama 200 milyon dolar civarında FIFA’ya kaynak aktaran sponsorlar, kendi markalarının FIFA ismiyle yan yana gelmesini istemiyorlar, haklı olarak. Nitekim, şeff afl ığa çok önem veren McDonald’s, Hyundai ve Adidas gibi küresel markalar, bu gelişmelerden derin endişe duyduklarını dile getirerek, FIFA’nın şeff afl ık standartlarına maksimum özeni göstermesini talep ettiler. FIFA’nın uzun yıllardan beri ana sponsorluğunu yapan Coca Cola, ‘’Bu soruşturmalar Dünya Kupası ideallerini lekelemiştir ve biz bu ciddi suçlamalardan derin üzüntü duyuyoruz, endişelerimizi ifade ediyoruz. FIFA’nın konuyu detaylı bir şekilde ele alacağını ümit ediyoruz. ‘’ açıklamasında bulundu. Bir diğer ana sponsor VISA tarafından yapılan açıklamada ise, ‘’ Bir sponsor olarak, FIFA’nın acilen bu suçlamalar ile yüzleşmesini ve çözüm için hızlı ve acil adımlar atmasını bekliyoruz. FIFA’nın bir an önce yönetsel değişikliğe gitmesi gerekiyor. Aksi taktirde biz VISA olarak sponsorluk anlaşmasını tekrar gözden geçireceğiz’’ ifade edildi. 2014 Dünya Kupası’ndan hemen sonra FIFA’da gündeme gelen rüşvet skandalı sonrası Sony, Emirates, Castrol, Continental ve Johnson and Johson şirketleri FIFA’nın sponsorluğundan ayrıldıklarını açıklamışlar ve FIFA ile aralarındaki sponsorluk sözleşmelerini fesih etmişlerdi.

Blatter’i yoksullar zirvede tutuyor!

İstifa çağrılarına kulak asmayıp seçime giren Blatter, Ürdün Prensi Ali Bin Hüseyin karşısında 206 üyenin 133’ünün oyunu alarak yeniden başkan oldu. Avrupa ve Kuzey Amerika’nın büyük bir çoğunluğu Blatter’a karşı oy kullanırken, desteğin en önemli kısmı Afrika, Asya ve Güney Amerika’dan geldi. Bu desteğin nedenine bakıldığında, Blatter’ın 3. Dünya ülkelerinin federasyonlarına, başkanlık döneminde, sportif yatırım vb. adı altında önemli fonlar aktardığını görüyoruz. Nitekim, 2016 yılına ilişkin 816 milyon dolarlık yatırım bütçesinin, 220 milyon dolarlık kısmının geliştirme adı altında çeşitli kalemlerde bu bölüme ayrıldığı görülüyor. Bu bütçe kalemlerinin alt bölümlerine bakıldığında yaklaşık 160 milyon dolarlık kısmının Goal Projesi ile birlikte alt yapı yatırımı vb. isimde bu ülkelere aktarılacak kaynaklar bölümünde yer aldığını gözlemliyoruz. Bu lokasyonun, gelişmiş konfederasyonlar UEFA ve CONBEMOL (kuzey ve orta Amerika) ile gelişmekte olan konfederasyonlar arasındaki dengesiz ve haksız rekabetin minimize edilmek suretiyle, futbolda sosyal dengeyi sağlamak gibi ulvi bir amacının olduğunu düşünebiliriz. Ancak, resmi olarak böyle bir görüntü olsa da, olayın arka planında çok farklı gerçekleri görüyoruz. Bu ülke konfederasyonlarında şeffaflık yok. Bu ülke liglerinde teşvik, şike, rüşvet, gibi anti futbol unsurları futbolu istila etmiş durumda. Açıkça, 3. dünya ülkeleri kendilerine aktarılan paraların kesilmesini önlemek kaygısıyla böylesi bir hareket içine girdikleri düşünülebilir. Diğer taraftan, Blatter’ın bu ülke konfederasyon ve federasyon başkanlarıyla olağan olmayan çok farklı ilişkileri de söz konusu. Hal böyle olunca, Blatter’ın bu seçimi kazanması anormal gelmiyor.

Son söz 

FIFA’nın bugünkü yönetim yapısı tüm saygınlığını yitirmiştir. Başta tüm futbolseverler olmak üzere, sponsorlar, Konfederasyonlar, federasyonlar kısacası, tüm futbol paydaşlarının hiçbirisi, bugün artık FIFA’ya ve onun alacağı kararlara güvenmiyor. Futbolun ruhunu oluşturan Fair Play ölmüştür. Futbolun en üst yönetim yapısı ve patronu olan FIFA’nın bundan sonra alacağı kararlar ve yönetimi çok tartışılacak ve bu durumun devam etmesi, kurum olarak FIFA’nın saygınlığının da sorgulanmasını beraberinde getirecektir. Dünyanın en çok sevilen oyunu olan futbol bu yaşanılanları hak etmiyor. FIFA yetkililerinin ve başkanının bir an önce istifa edip, bu güzel ve masum oyunu daha fazla kirletmemelerini diliyor ve 

Bu konularda ilginizi çekebilir