Terim'den Arda Turan açıklaması

Arda Turan'ın milli takımı bırakma kararını yorumlayan Fatih Terim, "Gönderme kararı benim, bırakma kararı onun" diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu 6. maçında yarın deplasmanda yapacakları Kosova müsabakası öncesinde, karşılaşmanın oynanacağı Arnavutluk'un İşkodra kentindeki Loro Boriçi Stadı'nda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Milli takım uçağında gazeteci Bilal Meşe'ye saldıran Arda Turan'ın ay-yıldızlı ekibi bırakma kararını değerlendiren Terim, "Zaman zaman benim için gerginlikten beslendiğimi duyduğum olmuştur. Beslenmem ama gerginlikten korkmam. Aşırı yük ve stres, alışık olduğum şeylerdir ama iftiralar, yalanlar, belden aşağı vurmalar, binbir türlü oyunlar ve sosyal medyalar, hiç alışamadığım, kabul etmediğim ve edemeyeceğim, bu konularda da taviz veremeyeceğim şeyler. Uçakta kabul edilemez bir olay yaşandı. Ben de gereğini yaptım. Oyuncuyu yanıma çağırdım ve kampta kalamayacağını belirterek, eşyalarını toplamasını istedim. Gönderme kararı benim, milli takımı bırakma kararı onun." diye konuştu.

Deneyimli teknik adam, Arda'nın milli takıma gelmek için pazarlık yaptığı iddialarıyla ilgili şunları kaydetti:

"Oyuncu, yapmaya kalksa bile, oyuncunun milli takımda oynama şerefini bir gerekçeye bağlama niyeti olsa bile milli takımın ay-yıldızlı formasını pazarlık konusu yapar mıyım? Yapmadım, yapmam, yapmayacağım. Bırakın ona, milli formayı dünyanın en iyi futbolcularına bile pazarlık konusu yaptırmam. Milli görev tevdi edildiğinde, sevenlerimizle karşı karşıya kalabileceğimizi göz önüne alarak, ne acılar çekmemize rağmen sesimizi çıkarmadan burada çalışacağız. Oyuncu, taşımanın şeref olduğu bir formayı giymek için bana şartlar sunacak, pazarlık yapacak. Vah benim memleketim vah, vah benim futbolcum vah, vah benim milli formam vah."

'Şu maçlar bitene kadar sabredelim'

Kamuoyunu günlerdir meşgul eden birçok olayın yaşandığını belirten Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milli takımda görev yaptığım süre içinde herkesten birkaç isteğim olmuştu. Ricam ve beklentimi her zaman anlattım. 'Allah aşkına şu maçlar bitene kadar sabredelim.' dedim. Kavga, hakaret, tartışma, iftira, çekişme, yaşanmamış birçok olay... 'Bunların kamuoyunda tartışılacağı ortamlara sebebiyet vermeyelim. Bu da bizim milli takıma zarar vermesin.' diye sizlerden ricam oldu. Her kampta bunları ifade etmekten yoruldum, hakikaten yorgun düştüm. Aynı şeyleri söyleyip, farklı sonuç beklemek ancak delilerin işi. Sağ olsun herkes buna harfiyen uydu. Ne maçtan 24 saat önce televizyon programına çıkan oyuncum ne maçtan bir gün önce beyanat veren yönetici oldu. Onun için çok teşekkür ederim. Bu ricamı demek ki tutmuşsunuz. Biz 'Oyuncuların motivasyonu, kazanma duyguları ve milli takımın başarısı için herkes üzerine düşen görevi yapsın.' derken, birçok insan bu işi bozmak için, milli takımın başarısını önlemek adına hareket etti. Artık yeter."