Türkiye’nin ilk F1 pilotunu yetiştirecek

Formula 1’in bir alt kategorisi GP2’de yarışan ilk Türk pilot olan Can Artam, yetenekli gençlerin eğitim alarak F1’de yarışacak ilk Türk pilotu olabilmesi için Motorsports Academy’i kurdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURAKHAN VAROL

İSTANBUL - GP2’de yarışan ilk Türk pilot Can Artam, motor sporlarına yeni yetenekler kazandırmak için kolları sıvadı. Motorsports Academy’i kuran Artam, meraklılarına ister eğitim isterse hobi amaçlı test sürüsü gerçekleştirmesine imkan sağlıyor. Motorsports Academy ayrıca çalışanları için motivasyon aktiviteleri gerçekleştirmek isteyen şirketlere özel etkinlikler sunuyor. 2004 yılında Formula’nın Türkiye’ye geleceğinin gündeme gelmesiyle motor sporlarına olan ilginin arttığını belirten Artam, yarışların İstanbul’dan çekilmesiyle ilginin yeniden azaldığını belirtti. Artam, eğer o günlerde bir Türk pilot yarışsaydı tribünler dolardı açıklamasını yaptı. Halen Formula 1’de yarışmayı hedefl ediğini belirten Artam, ‘Uzun yıllardır yarışlara katılmamama rağmen o seviyelerde yarışabilecek tek Türk pilotu benim. Bu ülkem motor sporları camiası adına üzücü ama maalesef gerçek bu” dedi. Artam, 2013 yılı sonlarında açtığı Motorsports Academy’de 4 ayda 100 kişiye eğitim verdiğini belirterek, ‘İçlerinden bazı gençler bizi çok şaşırttı. Oldukça yetenekli ve Türkiye Şampiyonası’nda başarılı olabilecek potansiyele sahipler. Bu isimler daha sonra gerek yarı amatör gerek profesyonel olarak bu işe devam edebilir” dedi. Akademiye gelen yarış meraklıları burada tecrübeli formula pilotu Can Artam’dan eğitim alarak gelecek aylarda gerçekleşecek Motorsports Academy Challenge şampiyonasında yarışma imkanı bulabilecek. Türkiye’de motor sporları yapmanın artık eskisi kadar uzak ve ulaşılmaz bir şey olmadığını dile getiren Artam, biz bu işi herkesin yapabilmesi için daha erişilebilir fiyatlara indirdik. İnsanlar haftasonu arkadaşlarıyla Motorsports Academy’e gelip burada bir yarış deneyimine sahip olacak” açıklamasında bulundu.

Artam, “Bu akademiyi kurarken her türlü isteğe hizmet edebilecek şekilde olmasına dikkat ettik. Hem hobi amaçlı test sürüşü hem de bir yarışçı olabilmek için gerekli temel bilgi ve teknikleri veriyoruz” dedi. Motorsports Academy eğitimlerini Körfez pisti ile Atatürk Olimpiyat Kompleksi içindeki parkurlarda veriyor. Akademide 15 adet İngiliz yapımı Caterham marka yarış otomobili bulunuyor. Bu otomobillerin Formula 3 araçlarıyla olan benzerliğine değinen Artam, “Bu araçları başarılı bir şekilde kullandıktan sonra F3 kategorisine geçiş yapmak çok rahat olacaktır” dedi.

“Şirketler motivasyona daha fazla önem vermeli”

Türkiye’de şirket içi motivasyonel etkinliklerin atlanan bir nokta olduğunu belirten Artam, “Dünyanın önde gelen şirketleri bu işe oldukça önem veriyor. Şirket içi bağları güçlendirebilmek ve çalışanların daha verimli olabilmesi için şirketler bu konuya dikkat çekmeliler. Çalışanların sadece parayla motive edildiği dönem artık geçti. Bizde Türkiye’de biz bu işin lokomotifi olma fikriyle Motorsports Academy’nin kapılarını büyük gruplar ve şirketlere açtık” dedi. Can Artam, şirketlerin çalışanları için düzenleyeceği eğlenceli ve alternatif bir yarış aktivitesi için Motorsports Academy’de özel programlar hazırladıklarını söyledi.

“Reklam ve sponsorluğu birbirinden ayırmak gerek”

Türkiye’de reklam ile sponsorluk arasındaki farkın henüz tam olarak bilinmediğine dikkat çeken Artam sözlerine şöyle devam etti: “Reklam ve sponsorluğu birbirinden ayırmak gerekli. Reklamda sadece bir spor etkinliğinde markanın logosunun birkaç saniye görünmesi yeterliyken, sponsorluk birbiriyle partner olmayı gerektirir. Reklam sadece ticari hedefi olan bir konuyken, sponsorlar karşılıklı olarak birbirine değer katarak ilerler. Bunların Türkiye’de oluşması zaman alacak. Dünya’da da baktığımızda bu anlayışa sahip firmalar 100 -150 yıllık geçmişe sahip.”