1.5 derece hedefine 2028’de veda edilecek

Geride bıraktığımız 2024 yılı küresel ortalama sıcaklığın, Sanayi Devrimi öncesi seviyesinin 1,5 derece üzerine çıktığı ilk yıl oldu. Yapılan tahminlere göre Paris Anlaşması’nda öngörülen 10 yıllık periyotta sıcaklıkları 1,5 derecede tutma hedefine, 2028 yılında veda edilecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Avrupa Birliğine bağlı Copernicus İklim De­ğişikliği Servisi’ne gö­re, küresel ortalama sıcaklı­ğın 1991-2020 ortalamasının 0,72 derece ve 2023 ortalama­sının 0,12 derece üzerine çıka­rak 15,10 derece hesaplandığı 2024 yılı, 1850’den bu yana tu­tulan küresel sıcaklık kayıtla­rına göre en sıcak yıl oldu.

Bu sıcaklık ortalaması, Sanayi Devrimi öncesi seviyenin 1,6 derece üzerinde bir artışa denk gelirken, 2024, küresel ortala­ma sıcaklığın, Sanayi Devri­mi öncesi seviyenin 1,5 derece üzerine çıktığı ilk yıl oldu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Boğaziçi Üniversite­si İklim Değişikliği ve Politi­kaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Le­vent Kurnaz, “2024’ün sıcak­lığı, Sanayi Devrimi öncesi dö­neme göre ne kadar yüksek? O işte benim belirttiğim 1,6 de­rece ama Paris Anlaşması’nda kastedilen 1,5 derece ise o yı­lın sıcaklığı değil.

Paris Anlaş­ması’nda en az 10 yıllık periyot baz alınıyor, yani geçtiğimiz 10 yılın ortalama sıcaklığı. Geçti­ğimiz 10 yılın ortalama sıcak­lığı henüz 1,5 dereceyi geçme­di, 1,35 civarında. Eğer 2028’e kadar ortalama almaya devam edersek, Paris Anlaşması’na göre, 2028’de muhtemelen 1,5 dereceyi geçecek.

Artık bizim en kısa zamanda kömür yak­maktan vazgeçmemiz gereki­yor, bütün dünyada bu böyle, Türkiye özelinde söylemiyo­rum. Bu çok acil hemen yap­mamız gereken bir şey ama onun ötesinde içinde yaşadı­ğımız sistem her zaman daha fazla tüketmemiz gerektiğini, daha çok almamız, kullanma­mız gerektiğini gösteriyor. İşte bunu en kısa zamanda bırak­mamız gerekiyor” dedi.

World Weather Attribution (WWA) tarafından yayımla­nan “Riskler Gerçek Olduğun­da: 2024’te Aşırı Hava Olay­ları” raporunda da aşırı hava olaylarının 2024’te tehlikeli seviyeye ulaştığına ve iklim de­ğişikliğinin şiddetini artırdığı bu olaylardan binlerce kişinin etkilendiğine dikkat çekildi.

İklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybına yol açtı

Raporda, insan faaliyetleri­nin yol açtığı iklim değişikli­ğinin 2024’te dünya çapında 41 gün daha fazla tehlikeli se­viyede sıcak gün yaşanmasına neden olduğu açıklandı.

Rekor kıran küresel sıcaklıkların, re­kor kıran yağışlara dönüştüğü 2024’te Nepal, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Brezilya ve Apalaş Dağları’nın güneyin­de yıkıcı sel felaketlerinin ya­şandığı vurgulanırken, incele­nen 16 sel felaketinden 15’inin iklim değişikliğinin şiddetlen­dirdiği yağışlar sonucu meyda­na geldiği ifade edildi. Rapor­da, Amazon Ormanları ve Pan­tanal Sulak Alanı’nın, 2024’te iklim değişikliği nedeniyle bü­yük zarar gördüğüne, şiddet­li kuraklık ve orman yangınla­rıyla mücadele ettiğine ve tüm bunların biyoçeşitlilik kaybı­na neden olduğuna yer verildi.

Karbondioksit ve metan yoğunluğu arttı

Günlük küresel sıcaklık ortalamasının 17,16 derece ölçüldüğü 22 Temmuz 2024 kayıtlara en sıcak gün olarak geçerken, son 10 yılın hepsi (2015-2024) kayıtlardaki en sıcak 10 yıl içinde yer aldı. Antarktika ve Avustralya dışındaki tüm kıtasal bölgeler için en sıcak yıl olan 2024, Kuzey Atlantik, Hint ve Batı Pasifik okyanuslarında rekor sıcaklıklarla tamamlandı. Küresel ısınmanın temel sebeplerinden biri olarak gösterilen atmosferdeki karbondioksit yoğunluğu 2024’te milyonda 422 parçaya (ppm) ulaşarak 2023’e göre 2,9 ppm, metan yoğunluğu ise milyarda 1897 parçaya (ppb) yükselerek 2023’e göre 3 ppb arttı.

2024 aşırı hava olaylarının yılı oldu

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayımlanan rapora göre, iklim değişikliği etkileri 2024’te dünyayı etkisi altına aldı ve bu durum dağ zirvelerinden okyanus derinliklerine, topluluklara, ekonomilere ve çevreye kadar uzanan zincirleme etkilere neden oldu. İnsan faaliyetlerinin tetiklediği bir ısınma dönemi yaşandığına değinilen raporda, sera gazı seviyelerinin gelecek yıllarda daha fazla ısıyı hapsedecek şekilde rekor düzeyde yükselmeye devam edeceği vurgulandı.