Bulutların soğutma gücü 3’te 2 azaldı  

Kızıldeniz’deki çatışmalar nedeniyle gemilerin aniden rota değiştirmesi, iklim tahminlerindeki en büyük belirsizlik kaynaklarından birini çözme fırsatı sundu. Yeni bir araştırmaya göre, gemilerde kullanılan düşük kükürtlü yakıtlar, bulutların Dünya’yı soğutma yeteneğini yaklaşık yüzde 67 oranında azaltıyor. Bu keşif, iklim modellerini yeniden şekillendirecek.

Bulutların soğutma gücü 3’te 2 azaldı

Başak Nur GÖKÇAM

Uluslararası Denizci­lik Örgütü’nün (IMO) 2020’de yürürlüğe koyduğu daha temiz yakıt dü­zenlemeleri, deniz taşımacılı­ğında kükürt içeriğini önemli ölçüde azalttı. Ancak bu çev­resel faydanın beklenmedik bir iklim etkisi olduğu ortaya çıktı. Florida Eyalet Üniver­sitesi’nden atmosfer bilimci­leri Michael Diamond ve Lilli Boss’un yaptığı çalışma, gemi emisyonlarının parlak, yansı­tıcı bulutlar oluşturma yete­neğinin daha temiz yakıtlarla birlikte önemli ölçüde zayıf­ladığını gösterdi.

Kasım 2023’ten itibaren Bab el-Mendeb Boğazı’ndaki saldırılar nedeniyle Kızılde­niz’deki gemi trafiğinin azal­ması ve birçok geminin ro­tasını Afrika’nın güneyinde­ki Ümit Burnu’na çevirmesi, bilim insanları için eşsiz bir ‘doğal deney’ ortamı yarat­tı. Bu durum, özellikle sürek­li alçak bulut oluşumuyla bi­linen Güney Atlantik bölge­sinde, gemi kirliliğine güçlü tepki veren bir alanda nakliye faaliyetlerinde ani bir artışa neden oldu.

Araştırmacılar, bu ani rota değişikliğini kullanarak, hava koşulları veya yeni politikalar gibi diğer faktörlerin etkileşi­mi olmadan, bulutların deği­şen gemi emisyonlarına nasıl tepki verdiğini gözlemleye­bildiler. Uydu ölçümleri, Gü­neydoğu Atlantik Okyanusu üzerinde azot dioksit (NO2) emisyonlarında belirgin bir artış gösterdi. NO2, gemi mo­torlarından salınır ve IMO 2020 kükürt kurallarından etkilenmez, bu da onu artan gemi trafiğinin güvenilir bir göstergesi haline getirdi. Bu sayede, aynı seviyedeki gemi faaliyetlerinde yakıt düzenle­melerinden önceki ve sonraki bulut koşulları doğrudan kar­şılaştırılabildi.

İki katı gemiye rağmen daha az bulut

Atmosferik Kimya ve Fi­zik dergisinde yayımlanan bulgulara göre, 2024 yılında bölgeden neredeyse iki kat daha fazla gemi geçmesine rağmen, bulut damlacıkları­nın oluşumu IMO 2020 ön­cesine göre yalnızca biraz da­ha zayıftı. Diamond ve Boss, kükürt emisyonlarına bağ­lı olarak değişen bulut dam­lacık sayılarını, düzenleme­lerle değişmeden kalan NO2 miktarıyla karşılaştırarak, yakıt kurallarının yürürlüğe girmesinden sonra gemile­rin bulut oluşumunu etkile­me kabiliyetinde yüzde 67’lik çarpıcı bir azalma tespit etti.

Bu, daha temiz yakıtların, atmosferdeki sülfat aerosol­lerinin azalmasına yol aça­rak, bulutların daha fazla gü­neş ışığını yansıtan ve gezege­ni soğutan küçük damlacıklar oluşturma yeteneğini önem­li ölçüde düşürdüğü anlamı­na geliyor. Tarihsel olarak, bu bulut soğutma etkisi, sera gazlarının neden olduğu ısın­manın yaklaşık üçte birini dengelemiştir. Ancak bu ye­ni bulgular, insan sağlığı için faydalı olan daha temiz yakıt­ların, iklim üzerinde beklen­medik ve karmaşık etkileri olabileceğini gösteriyor.

Dengesizliği çözmeye yardımcı olacak

Bu araştırma, küresel iklim modellerini iyileştirmek için hayati önem taşıyor. Aerosol-bulut etkileşimleri, iklim tahminlerindeki en büyük belirsizlik kaynaklarından biri olmaya devam ediyor. CO2 gibi sera gazları yüzyıllarca atmosferde kalırken, aerosoller sadece günler veya haftalar boyunca varlığını sürdürür. Kısa ömürleri ve bulutların doğal değişkenliği, etkileşimlerini ölçmeyi zorlaştırıyor. Bu yeni veriler, bilim insanlarına Dünya’nın enerji dengesiyle ilgili belirsizliği azaltmada yardımcı oluyor.

Çevre düzenlemeleri daha bilinçli yapılabilir

Politika yapıcılar için de bu sonuçlar büyük önem taşıyor. Hava kalitesini iyileştiren ve on binlerce erken ölümü önleyen IMO düzenlemesi gibi kararlar alınırken, bunların iklim üzerindeki dolaylı etkilerinin de göz önünde bulundurulması gerekecek. Araştırma, insan sağlığını koruma eylemlerinin bulut kaynaklı soğutmayı da etkileyebileceği göz önüne alındığında, hava kalitesini iyileştirirken ortaya çıkan karmaşık dengeleri vurguluyor. Daha net bilgilerle, uzun vadeli iklim hedefleri doğrultusunda daha bilinçli çevre düzenlemeleri yapılabilir.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL