Çalışanlar "tek parça" yaşam istiyor

ManpowerGroup, 70 yılı aşkın süredir yenilikçi işgücü çözümleri yaratan bir şirket. Art arda altı yıldır, Dünyanın En Etik Şirketleri arasında gösteriliyor. Şirket, geleceğin işgücü çözümlerini sorgulayan farklı araştırmalara da imza atıyor. Bunlardan biri de, “Bence Çalışmak: Adayların Esneklik Tercihlerini Anlamak” (Work, for Me: Understanding Candidate Preferences for Flexibility) isimli araştırma.

İşverenlerin gelecekteki çalışanlarının esneklik konusundaki tercihlerini karşılamak için atabileceği hızlı ve uzun vadeli adımlara dair önemli ipuçları veren araştırmada, 19 ülkeden yaklaşık 14 bin kişiye iş arama süreçlerinde en çok neye önem verdikleri sorulmuş.

Araştırmanın sonucuna göre, katılımcıların üçte ikisi mevcut mesleklerini masa başında oturmadan da yapabileceklerini düşünüyor. Yani araştırma, günümüzde iş arayanların en büyük önceliklerinden birinin mekansal esneklik olduğunun altını çiziyor. Dünya genelindeki iş arayan nüfusun yaklaşık yüzde 40'ı, kariyerleri hakkında karar verirken esnek çalışma takviminin en önemli üç faktörden biri olduğunu söylüyor. Araştırmanın ortaya koyduğu üç önemli sonuç şöyle:

- En çok istenen esnek çalışma koşulları, esnek çalışma saatlerini ve evden/istenilen yerden çalışmayı içeriyor.

- Adayların yüzde 26'sı en önemli şeyin işe başlama ve bitirme saatlerinin esnekliği olduğunu belirtiyor.

- Bunun ardından yüzde 22'yle evden veya istenilen yerden çalışabilme seçeneği geliyor.
Şirketler esnek olmak zorunda

Rapora göre, çalışma saatlerinin esnekliğinin önem kazanmasının ardında pek çok yerel faktör var. Bunlardan bazıları şunlar: Söz konusu ülkede çokuluslu şirketlerin veya birliklerin varlığı, pazarda bulunan teknoloji şirketlerinin etkisi, çalışan nüfusunun yapısı (örneğin milenyum kuşağının oranı) ve işe gidiş-geliş sürelerini etkileyebilecek trafik, altyapı veya toplu taşıma gibi faktörler. Manpower Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu’nun, araştırma sonuçlarına yönelik yorumlarına kulak verelim: “İş yeri esnekliği sadece uzaktan çalışabilme imkânı anlamına gelmez. Mola saatlerinde evden çalışmaya ve doğum iznine kadar bütün çalışma düzenleri esneklik kapsamına dahildir. Her işveren bu seçeneklerin tümünü sunamasa da, çeşitli aday profillerine hitap eden bir esneklik anlayışı oluşturabilir. Dünyanın çeşitli yerlerindeki çalışan adaylarının iş yaşamı ve özel hayatları arasında iki parçaya bölünmedikleri, ‘tek parça’ bir hayat istedikleri gayet net anlaşılıyor. Şirketler, performansa değil mevcudiyete önem veren eski çalışma modellerinden vazgeçmeye hazırlıklı olmalı. Artık değişim zamanı geldi. Esnek çalışma beklentilerini karşılayabilen işverenler, en iyi yetenekleri bünyesine katma ve elinde tutma konusunda daha avantajlı konumda olacaktır.”

Mevcudiyet yerine sonuca odaklanın!

Günümüzde iş arayan nüfus için esnekliğin en büyük önceliklerden biri olduğunun altını çizen ManpowerGroup Solutions, esnek iş yerleri çağında, işverenlerin ne yapması gerektiğine dair şu tavsiyelerde bulunuyor:

- Ufak adımlarla başlayın. Şirketlerin bir gecede geleneksel çalışma sistemini tamamen bırakıp, sanal ofis uygulamasına hemen geçiş yapması gerekmiyor. İşe geliş-gidişin çok zaman almasını engellemek için, çalışma saatlerini 10.00 – 19.00 şeklinde değiştirebilir veya birkaç günü ofis dışından çalışma günü olarak belirleyebilirsiniz.

- Mevcut esneklik ilkelerinizi normalleştirin. Ofis dışından çalışmayı mümkün kılarak şirket kültürünüzü değiştirin ve esnekliği bir sorun olmaktan çıkarın. Her şey tepeden başlar: Liderleriniz bu konuda şeff af olmalı ve örnek teşkil etmeli.

- Mevcudiyet yerine sonuçlara odaklanın. Ofiste bulunma zorunluluğunun yerine, özel bir sanal ağda oturum açarak çalışma saatlerini takip etmeye kalkarsanız, çalışanlarınız samimi olmadığınızı düşünebilir. Bunun yerine çalışanlarınıza hedefl er ve teslim tarihleri verin. Eğer bu hedefl er yakalanabiliyorsa, çalışma süreleri hakkında kafa yormanıza gerek kalmaz.