Sıfır atık uygulamasında kritik yıl 2019

Sıfır atığın Türkiye genelinde uygulanması halinde yaklaşık 20 milyar TL'lik bir ekonomik hacim oluşması bekleniyor. Sanayi kuruluşları, AVM, okul ve hastaneler bu yıl uyum sağlamak zorunda. (Mehmet Kaya)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MEHMET KAYA

Türkiye'nin en kapsamlı çevre, ekonomik ve sağlık uygulamalarından biri olan "sıfır atık" programında 2019 kritik yıllardan biri.

Görüşe açılan yönetmelik taslağına göre her türlü atık kaynağında ayrıştırılarak geri kazanılması mümkün olan bütün atıklar kazanılacak. Programa göre bu yıl içinde alışveriş merkezleri, OSB'ler, oteller, bazı eğitim kurumları ve kamu kurumları için zorunluluk başlıyor. Kapsama giren kuruluşlar bu yıl içinde altyapılarını hazırlayıp sisteme uyum sağlamak zorunda. Belediyeler de yine altyapılarını geri dönüşüm ve kazanım süreçlerine uyumlulaştırmak zorunda. Sıfır atığın Türkiye genelinde uygulanması halinde yaklaşık 20 milyar TL'lik bir ekonomik hacim oluşması bekleniyor. Sıfır atık uygulamasında taslak yönetmelikte halen belirsiz olan unsur ise sokak toplayıcıları oldu. Halen toplanan ve geri kazanılan değerli atıkların hemen hepsi, herhangi bir organize yapısı olmayan, bireysel sokak toplayıcıları aracılığıyla yapılıyor. Bu yıl içinde takvimi içeren yönetmelik yayınlanıp zorunluluk başlarsa, belediyeler, okul, otel vb. kuruluşlar uyum sağlamak amacıyla yatırım yapacak.

Türkiye özellikle plastik, cam ve kağıttan oluşan katı atık işleme konusunda kapasite oluşturdu. Ancak ülke içinde atık toplama sınırlı kaldığı için bu kapasitenin kullanılması için atık ithal ediliyor. Üstelik, dünyanın en büyük atık ithalatçısı Çin'in bazı atık ithalatını çevre ve sağlık gerekçesiyle azaltması üzerine Avrupa'nın bu ülkeye yaptığı ihracat Türkiye'ye kaymaya başladı. TÜDAM verilerine göre 2011'de yıllık 55 bin ton olan plastik atık ithalatının 2017'de 205 bin tona, kağıt ithalatının ise 750 bin tona ulaştığı tahmini yapıldı. 2017 itibariyle son 5 yılda 128 milyon Euro plastik, 236 milyon Euro atık kağıt ithalatı yapıldığı tahmin ediliyor.

Türkiye'de atıkların geri kazanımının artırılması, çevreye etkisi ile düzenli-düzensiz depolamanın azaltılması amacıyla program başlatıldı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himaye ve destek verdiği program çerçevesinde bilinçlendirme ve farkındalık yanında uygulamaya dönük düzenlemeler de hayata geçmeye başladı. Bu kapsamda 2019 kritik bir yıl olarak ortaya çıkıyor.

Sıfır Atık Yönetmelik Taslağı Aralık ayında görüşe açıldı. Buna göre uygulama takvimine göre 2019'da kapsama giren işletme, kurum ve kuruluşlar sıfır atık sistemini uygulamaya başlayacak ve Sıfır Atık Belgesi alacak. Yönetmelik, geri dönüşüme imkan sağlayacak şekilde kaynağında ayrıştırma ve toplama süreçlerine teslimini zorunlu kılıyor.

Yönetmelik taslağına göre atık-geri kazanım süreçlerinde ana rol belediyelere veridi. Halen endüstriyel atıklara yönelik belediyelerin sorumluluğunda bir sistemi uygulayan Türkiye, endüstri dışındaki atıklara yönelik de böylece kapsamlı bir sorumluluk üstlenmiş olacak. Endüstriyel atıklarda ilçe belediyeleri ağırlıklı rol oynarken kapsamın genişletilmesiyle büyükşehir belediyelerine de ilave sorumluluklar veriliyor. Belediyeler atıkların toplanması veya toplattırılmasından ve bu doğrultuda toplama altyapısının oluşturulmasından sorumlu olacaklar. Her 250 bin nüfusa bir atık toplama merkezi kuracaklar.

Atıkların kaynağında ayrıştırılması için belediyeler nüfus ve mesafeye göre "katı geri kazanılabilir – geri kazanılamaz" olarak adlandırılan ikili atık toplama konteyneri oluşturacak. Cam, plastik, elektronik gibi atıklar için konteynerler konulabilecek.

Yönetmelik taslağıyla kutu renkleri de belirlendi. Buna göre, ambalajlar için "mavi", organik atıklar için "kahverengi", cam için "yeşil" ve diğer atıklar için "gri" renk kutu, konteyner ve işaret kullanılacak.

2019'da atık yönetim sistemi kurma ve belge alma zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlar

- Belediyeler, yeni sisteme göre altyapılarını oluşturacak.
- Havalimanı, liman, marina, otogar, tren garı terminalleri.
- Alışveriş Merkezleri.
- Organize Sanayi Bölgeleri.
- 1000 ve üzerinde çalışanı bulunan kamu kuruluşları.
- 100'den fazla öğrencisi olan eğitim kurumları (okullar, üniversiteler, yurtlar).
- 100'den fazla çalışanı olan iş yerleri, sanayi kuruluşları.
- 4 ve 5 yıldızlı oteller.
- 50 ve üzeri yatak kapasitesine sahip sağlık kuruluşları