Start-up ekosisteminin ‘kutsal’ topraklarına yolculuk

Kudüs, StartJLM kapsamında 22 ülkeden başarılı genç girişimciyi ağırladı. Etkinlikte Türkiye’yi temsil eden iCaked’in kurucusu Berker Yaşar’ın deneyim ve gözlemlerinden herkes için çıkarılacak dersler var...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HÜSNİYE GÜNGÖR

İsrail’in rol model niteliğindeki inovasyon ortamı herkesin malumu... Dünyanın her yerinden delegeler bu inovasyon ekosistemi hakkında bilgi almak ve 8.5 milyonluk bu küçük ülkenin bu alanda nasıl dünya liderliğine oynadığını görmek için sıklıkla ülkeyi ziyaret ediyor. Biz de StartJLM yarışması vesilesiyle, Türkiye’nin kazananı iCaked girişiminin kurucu ortağı Berker Yaşar ile birlikte start-up ekosisteminin ‘kutsal’ topraklarını görme şansı bulduk.

3 semavi din için de kutsal sayılan Kudüs gerçekten de bildiğiniz başka bir şehre benzemiyor. Tarihi, ruhani ve arkeolojik özellikleri yanında Kudüs son yıllarda girişimcilik ve ileri inovasyonun merkezi olarak da öne çıkıyor. Time dergisinin gelişen teknoloji şehirleri sıralamasında ilk sırada yer alan Kudüs’te yerleşik 500’ün üzerinde start-up bulunuyor. Ve bu şirketler 2012-2017 yılları arasında 4 katın üzerinde büyüme göstermiş. Şehir, start-up ekosistemleri konusunda en büyük bilgi organı StartupGenome tarafından hazırlanan listede ilk 50 start-up ekosistemi içinde yer alıyor.

Şehir gençler için cazip hale getiriliyor

Kudüs merkezli şirketlerin yaklaşık olarak 1 milyar dolar fon toplamış olması da boşuna değil. JVP, OurCrowd, PICO Partners, fresh. fund, TERRA Venture Partners, Cornerstone Venture Partners, Jumpspeed ventures, ground up gibi önde gelen risk sermayesi şirketlerinin merkezleri de burada yer alıyor. Tabi bunların hiçbiri tesadüf değil. En başta bölgenin yetersiz kaynakları ve kendine has zorlukları ülke insanı için yaşamsal önemi olan bir inovasyon kültürü kazandırmış. İsrail devleti bu anlamda çok yatırım yapıyor Kudüs’e. Önümüzdeki 5 yıl içinde yapılacak yatırımlar için 100 milyon dolarlık fon ayrılmış. Kültür, sanat ve eğitim gibi bir çok alana yayılan bu yatırımlarla şehir genç çiftler ve ebeveynler için cazip hale getiriliyor.

İsrail ekonomik refah için Ar-Ge ve inovasyonun önemini ilk farkeden ülkelerden. Öyle ki, Ekonomi Bakanlığına bağlı 45 yıllık geçmişi olan bir bilim dairesi bulunuyor. Bugünkü adıyla İnvasyon Otoritesi devlet ve özel sektör arasındaki işbirliğini geliştirerek Ar-Ge ve inovasyon süreçlerinin geliştirilmesini destekliyor. Bunun için gerekli olan finansman, vergilendirme, insan kaynağı ile İsrail ve dünyadaki akademik kurum ve araştırma enstitüleriyle bağlantılar gibi tüm kaynakları harekete geçirerek koordinasyonunu sağlıyor. Zaten gözlemlediğimiz kadarıyla tüm dünyaya örnek teşkil eden bu ekosistem içinde tüm bu unsurlar aktif bir şekilde yer alıyor.

Diplomatik etki alanı olarak inovasyon

Ancak inovasyon İsrail için sadece ekonomik bir önem arz etmiyor, değerli bir diplomatik etki alanı da yaratıyor. Birçok ülke için İsrail bilim ve teknoloji alanındaki işbirlikleri için öncelikli hedef anlamına geliyor. Bu diplomasinin bir parçası olarak Dışişleri Bakanlığı, büyükelçilikleri aracılığıyla geçtiğimiz bir kaç yıl içinde 150’nin üzerinde girişimcinin İsrail’e giderek bu ekosistemi deneyimlemesine fırsat vermiş. Bakanlığa bağlı Kamu Diplomasisi Direktör Yardımcısı Noam Katz’ın söylediğine göre “Kudüs’ün birleşmesinin” 50’inci yılı sebebiyle bu yıl Kudüs ve Miras Bakanlığı ile Kudüs Geliştirme Otoritesi işbirliğiyle bu etkinliğe Kudüs ev sahipliği yaptı. Her biri benzerlerinden çok daha iyi bir performans göstererek seçilen 22 ükeden genç girişimci bu sebeple Kudüs’te bir araya geldi. Katz, bu etkinliğin en önemli amacının inovasyonun daha iyi bir dünya yaratmak ve insanlar arasında köprü kurmak için kullanılması olduğunu söylüyor. Yani, “yaşamdan kaynaklı gerçek sorunlara uygulanabilir çözümler yaratmak...”

Türk girişiminin Amerika yoculuğu

Türkiye’yi Kudüs’te gerçekleştirilen StartJLM organizasyonunda temsil eden iCaked (www.icaked.com) da tam bu nedenle kurulmuş bir start-up. Ortaklardan birinin 7 yaşındaki yeğeninin doğum günü için istediği pasta, aradaki tüm iyi niyetli çabaya karşın, istenenden çok farklı bir tasarımla gelerek çocuk için tam bir hayal kırıklığı yaratıyor. Bunun üzerine iki ortak insanlara hayallerindeki butik pastayı 3 boyutlu tasarlama imkanı veren bir arayüz yaratma fikriyle yola çıkıyor. Site üzerinden tasarlayabildiğiniz pasta, kurabiye ve cupcake’leri dilediğiniz pastaneden sipariş verebildiğiniz gibi hazır pastane ürünlerinden de satın alabiliyorsunuz. İstanbul ve Ankara’da 9 aydır işleyen sistem geçtiğimiz günlerde İzmir’de de başlatılmış.

Ancak iCaked Kurucu Ortağı Berker Yaşar’ın anlattığına göre hedefleri sadece şehir bazında büyümek değil. Yaşar, pastanelere yönelik teknoloji çözümleri dendiğinde ilk akla gelen şirket olmayı hedefl ediklerini söylüyor. Üstelik sadece Türkiye’de de değil. Daha önce de ODTÜ Teknopark’ın açtığı bir yarışmayı kazanarak Silikon Vadisi’nde 6 haftalık bir programla ödüllendirilen iCaked orada kurduğu iş bağlantıları sonucunda bir ay içinde San Fransisco operasyonunu da başlatıyor.

Ar-Ge çalışmaları devam ediyor

İşleyen haliyle bugüne kadar yaptıklarının projenin ilk aşaması olduğunu söyleyen Yaşar, “Pasta süslemelerinde kullanılan şeker hamuru objelerin 3 boyutlu yazıcıyla yenilebilir bir şekilde basılması, çok çeşitli pasta ve çikolata kalıplarının fiyat avantajıyla pastanelere sunulması ve pasta tasarımlarının artırılmış gerçeklik teknolojisiyle pastane ortamında sergilenmesi Ar-Ge’si devam eden projelerimiz arasında” diyor.

Türkiye’de büyük şirketlerin küçük firmalarla iş yapmak istemediğine dikkat çeken Yaşar, “Risk olarak görüyorlar. Şirketlerin büyüyebilmek için yatırıma ihtiyacı var, Türkiye’de yatırımcı sayısı ve yatırımcı ağı da İsrail’deki kadar gelişmiş değil. Dolayısıyla start-up’ların çoğu ne yatırımla ne de iş alarak büyüyemediği için batıyor” şeklinde konuşuyor. Yaşar, “Gerek mühendislik seviyesi gerekse yaratıcılık konusunda iyiyiz. ABD’deki yarışmada 45 takım arasından ilk 10’a giren 3 tane Türk vardı. Ancak İsrail benzeri bir sistem olmadığı için yeterince destek göremiyor ve ilerleyemiyoruz" diyor.

Berker Yaşar: İsrailli büyük şirketler start-up'ların elinden tutuyor

Kudüs’teki 1 haftalık program çerçevesinde İsrail’deki girişim ekosistemini yakından görme, risk sermayedarları ve melek yatırımcılarla biraraya gelme ve başarısını kanıtlamış start up’larla birebir CEO düzeyinde tanışma fırsatı bulduk. Bunun yaında İsrailli start-up Mobileye’yi 15 milyar dolara satın alan Intel gibi büyük firmalarla da tanışıp onların küçük start-up’larla geliştirdikleri ilişkiyi gözlemleme şansımız oldu. Küçük parti ve kokteyllerde ekosistem içindeki çeşitli kurumlarla networking yapma imkanımız oldu. Program dahilinde yerel insanlarla tanışabileceğimiz kültür gezileri de vardı. Yeni kurulan New York ve Kudüs merkezli bir risk sermayesi şirketiyle tanıştık. Projemizin özellikle ABD ayağıyla ilgileniyorlar. Başarılı start-up’lar hedefl erini global markete yönelik koymuşlar. Israil devletinin ve Yahudi topluluğunun kendi içinde birbirini desteklemesi ülkenin ve kendi start-up’larının başarısı için çalışması beni çok etkiledi. Üniversite, sanayi ve girişimci ayaklarını çok iyi kurmuşlar. Bu üç ayak çok başarılı bir şekilde işbirliği yapıyor. Örneğin Mobileye etrafında araba teknolojileriyle ilgili bir çok start-up kurulmuş. Mobileye bunlara proje geliştirme ve finansal açıdan yardım ediyor. Örneğin Ankara da önemli bir savunma sanayi kenti ama bizde küçük şirketlerin oluşabileceği, büyük şirketlerin küçüklerin elinden tuttuğu bir kültür yok. Sistem içerisinde çok fazla risk sermayedarı var. Para da olunca uçuyor gidiyor bu şirketler. En çok etkilendiğim konulardan biri de askeriyenin start-up ekosistemine insan kaynağı açısından yaptığı katkı oldu. Türkiye’de herkes askerden kaçmak için profesör olurken orada gençler orduda yeteneklerine göre değerlendirildikleri gibi askerlik süresince liderlik ve girişimcilik gibi konularda gelişmeleri de sağlanıyor.