‘Sürdürülebilirlik’ fiyat ve kaliteden daha önemli
Her yıl kişi başı 32 kg kıyafet çöpe atılıyor. Bu, yılda 85 milyardan fazla tekstil ürününün atık olması anlamına geliyor. Döngüsel ekonomi modeli ile çevreye verilen zararın azaltılacağına değinen Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu, Nivogo iş birliğinin bir tasarruf sistemi oluşturduğunun vurgusunu yaptı.
Başak Nur GÖKÇAM
Moda endüstrisi, tüm dünyadaki gaz emisyonlarının yüzde 10’undan sorumlu ve tüm dünyadaki uluslararası gemi ve uçak seyahatlerinden daha fazla karbon salımına neden oluyor. Moda endüstrisi için her yıl harcanan su miktarı ise 2 milyon olimpik havuzu doldurabilir. Bu sebeple sürdürülebilirlik konusunda sektöre büyük bir sorumluluk düştüğünü söyleyen Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu, “Hem karbon ayak izimizi azaltmak, hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlamak için aktif adımlar atmalıyız. Mağazacılık sektöründe biz, tüketicilerin günlük yaşamlarında karşılaştığı ürünleri ve hizmetleri sunan bir köprüyüz. Bu da bize, tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirlik konusunda etkin rol alma ve bu konuda liderlik etme sorumluluğu yüklüyor. Bu nedenle, etkili sürdürülebilirlik uygulamalarını benimsemek, tedarikçilerimizi bu konuda bilinçlendirmek ve müşterilerimize çevresel ve toplumsal etkilerini azaltan seçenekler sunmak bizim önceliğimiz” dedi.
Müşterilere, bilinçli seçenekler sunulmalı
Tedarik zincirinin sürdürülebilir hale getirilmesi gerektiğine vurgu yaparak moda sektörüne tavsiyelerde bulunan Nurçin Koçoğlu, “Sektördeki işletmelerin, tedarik zinciri boyunca çevresel ve sosyal etkileri azaltacak adımlar atması gerekiyor. Bu, sürdürülebilir malzemeler kullanmayı, enerji ve suyu verimli kullanmayı ve atıkları azaltmayı içeriyor. Bir diğer kritik konu ise müşterilere bilinçli seçenekler sunmak. Google’ın, Basis ile 'sürdürülebilir moda'nın satın alma kararı üzerindeki gerçek etkisini daha iyi anlamak için, Birleşik Krallık’ta 4 bin kişiyle gerçekleştirdiği araştırma; tüketicilerin yüzde 55’inin sürdürülebilirliğin fiyat ve kaliteden daha önemli olduğunu ifade ettiğini ortaya koyuyor” diye konuştu.
Sürdürülebilirliği, çevresel, sosyal ve ekonomik faktörler dahilinde ele aldıklarını ve belirten Koçoğlu şöyle devam etti: “Çeşitli projelerimizle bu alanda sorumluluk üstleniyoruz. Deneyim mağazacılığında en büyük adımlarımızdan bir tanesi ‘Boyner Cadde’ markamızın sürdürülebilirliğe bakışını tam anlamıyla yansıtıyor. Sıfır Atık Belgesi sahibi bu mağazamızın yanı sıra mağaza operasyonlarında enerji verimliliği projesi ile Boyner mağazalarının elektrik tüketimlerini anlık olarak takip edip, gece çalışma saatleri dışında gerçekleşen tüketimleri azaltarak, tasarruf sağlıyoruz."
Perakende sektörünün tüm dünyada, bu yönde önemli adımlar attığını belirten Nurçin Koçoğlu, “Klarna’nın yaptığı küresel tüketici araştırmasına göre 10 kişiden neredeyse 6’sı döngüsel ekonominin alışveriş sektöründe daha büyük bir pay almasını istiyor. Döngüsel ekonomi modeli; halihazırda üretilmiş ürünlerin, malzemelerin ve kaynakların olabildiğince uzun süre ekonomi içinde kalmasını ve atık oluşumunun minimize edilmesini hedefliyor. Bu hem çevreye yarar sağlıyor, hem de ekonomik anlamda yeni iş olanakları ve inovasyon fırsatları yaratıyor” dedi.
Nivogo ile 500 binden fazla ürünü yeniledik
Türkiye’nin öncü döngüsel dönüşüm hareketi Nivogo ile olan iş birliklerine ilişkin de konuşan Koçoğlu, “Lekeli, kırışık veya teşhir ürünü olması gibi sebeplerle satışa sunamadığımız, depolarımızda bekleyen ürünleri yenileyerek, döngüsel ekonomiye tekrar dahil olmalarının ve yeni kullanıcılarıyla buluşturmanın önünü açıyoruz. Bugüne kadar iş birliğimiz sayesinde 500 bini aşkın ürün yenilenerek döngüsel ekonomiye dahil edildi. Bu ürünlerle; 6.1 milyar litre su kullanımının ve 9.5 milyon kilogram karbon emisyonunun oluşmasının önüne geçildi. Bu ortalama 11.1 milyon insanın 1 yıllık içme suyuna, 2 bin 440 adet olimpik havuzu doldurmaya, yaklaşık 321 milyon damacana suya, yaklaşık 12 bin kez dünyanın etrafını uçakla gidip gelmeye ve yaklaşık bin 300 kez dünyanın etrafını arabayla gezmeye eş değer” şeklinde konuştu.
1 beyaz tişört için 2 bin litre su harcanıyor
Moda endüstrisinde her yıl 2 milyon olimpik havuzu dolduracak kadar su harcandığına dikkat çeken Nurçin Koçoğlu, “Kişi başı 32 kg kıyafet çöpe atılıyor. Başka bir deyişle yılda 85 milyardan fazla tekstil ürününün atık hale gelmesi demek oluyor. Sadece beyaz, logosuz, basit bir tişört gibi gördüğümüz bir üründe aslında 250 gramlık pamuğu üretmek için 2 bin litre su buluyor. Renklendirme işlemi ve kullanılan diğer işleme ürünlerinde ise daha farklı veriler karşımıza çıkıyor. Boyner olarak bu iş birliğini hayata geçirerek hem ekosistemimize hem de kaynaklarımıza verdiğimiz önemi yaşayan bir tasarruf sistemi haline getirdik” dedi.
Emisyonlarda yüzde 49 düşüş sağladık
2012 yılından bu yana Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) iş birliğiyle Yeşil Ofis çalışmalarına devam edildiğini belirten ve projeye ilişkin de bilgi veren Koçoğlu, “Merkez ofis bünyesinde tüketilen; elektrik, doğalgaz, su ve kâğıt aylık raporlar halinde izlendi, gerek tüketim cinsi üzerinden gerekse sera gazı karşılığı CO2-e üzerinden takibi sağlandı. Yeşil Ofis uygulamasına başladığımız 2013 yılından bu yana CO2-e adına yüzde 49 düşüş sağlamayı başardık” dedi