Takside devrim yazan marka: Uber

Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, Marka Konferansı’nda “Paylaşım Ekonomisine Hazır Mıyız?” diye sordu ve şehir hareketliliğinin geleceğini anlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Önümüzdeki 10 sene sonunda mevcut işlerin büyük bir bölümü olmayacak. Hatta bazı geleneksel sektörler, teknoloji temelli girişimlerle şimdiden tehlikeye girmiş durumda. Artık dünyanın devrim yaratan markaları var. Uber, Airbnb bunların başında geliyor. Uber, taksicileri; Airbnb ise hotelleri daha şimdiden ‘rahatsız etmeye’ başladı. Bu gelişmeler marka olma kavramının geleceğini olduğu kadar, ekonomiyi, yeni yatırım önceliklerini de yakından ilgilendiriyor.

Uber’in 10 yıldan az bir sürede taksi endüstrisini ciddi bir şekilde değiştirdiğini söylemek yanlış olmak. Markanın burada durmayıp, sürekli yenilik arayışı içinde olması da, her geçen gün değer kazanmasını sağlıyor. Pittsburgh’da şoförsüz araç hizmetini başlatan Uber, bugün dünyanın en değerli startuplarından biri konumunda. Son hedefi ise uçan otomobiller tasarlamak. Şirketin geçenlerde yayınladığı raporda, önümüzdeki on sene içinde “Elevate” adını verdiği bir ağ kuracağı ve uçan elektrikli otomobiller filosu oluşturacağı yazıyordu.

Uber, Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. Özellikler gençler ve kadınlar için vazgeçilmez ulaşım olma yolunda ilerliyor. Şu an Uber’in İstanbul’da 2 bine yakın aracı var. Aynı zamanda deniz taksi uygulaması da bulunuyor. Taksi sürücülerinin eğitimine, davranışlarına ve araçların temizliğine çok önem veriliyor. Gidilen rota, harita üzerinden takip ediliyor ve bu da son derece güvenli bir ulaşım sağlıyor.

'Otobark yerine Uber kullanıyor'

Bu sene 17.si düzenlenen Marka Konferansı’nda Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı’yı dinledik. “Paylaşım Ekonomisine Hazır mıyız?” diye sordu Neyran Bahadırlı ve şehir hareketliliğinin geleceğini anlattı. Verdiği bilgiler oldukça ilginç:

Bugün dünyada 2 trilyon araç var. Bu araçların yol açtığı hava kirliğinin yanı sıra, park sorunu da ciddi bir boyut kazanmış durumda. Örneğin New Jersey, otopark inşaat etmek yerine, Uber kullanmaya karar vermiş. Bu karar sayesinde, hem mevcut 100 otopark alanın boşa çıkması sağlanıyor hem de yeni otoparklar için milyonlarca dolar yatırıma ihtiyaç kalmıyor.

Neyran Bayırlı, “Şehirlerin hareket etmesi, çalışması ve gelişmesi için daha iyi yollar buluyoruz” diyor. Bu yeni yolla paylaşım ekonomisinden geçiyor.

Bugün herkes bir otobüs veya tren durağına yakın konumda yaşamıyor. Uber ise nerede yaşarsanız ya da nereye giderseniz gidin gün boyunca güvenli ve ekonomik bir yolculuk vadediyor. Uber’in bir diğer önceliği ise sürdürülebilirlik. uberPOOL, aynı yönde yolculuk yapan kişileri eşleştirerek, normalde çoklu olacak yolculukları tek bir yolculuğa çevirebiliyor. Örnek vermek gerekirse, uberPOOL yolcuları, sadece bir ay içinde San Francisco'da yaklaşık 1000 km veya dünya çevresinde 27 yolculuk kadar tasarruf etmiş. Bu da çok daha az yakıt ve karbon dioksit emisyonu anlamına geliyor.

Alternatif iş imkanı

Uber şehirlerin nefes almasını sağlarken, aynı zamanda şehir sakinlerine de alternatif iş imkanı sunuyor. Yine bir örnek vermek gerekirse, ABD’deki sürücülerin yarısından fazlası haftada en fazla 10 saat çalışmayı tercih ediyor Dolayısıyla ebeveynler, öğrenciler, emekliler veya ek kazanç arayan herkes istediği zaman Uber için çalışabiliyor. Nitekim, sürücülerin yüzde 88'i daha esnek bir programa sahip olmak ve özel hayatları ile iş hayatları arasında daha iyi denge kurabilmek için Uber'i tercih ettiklerini söylüyorlar.

Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı’nın da dediği gibi Uber, bir teknoloji şirketi. Genç bir şirket. Bir sosyal inovasyon. Topluma fayda sağlayan, hayatı kolaylaştıran, paylaşarak büyüyen, kendi kazanırken, topluma da kazandıran bir marka. Bu yüzden başarılı. Ve şu gerçeğin en somut kaynağı: Marka olmak demek, sadece kendini değil, herkesi düşünmek demek. Paylaşmak demek.

Bu konularda ilginizi çekebilir