Yangının geride bıraktığı partikülün tehdidi altındayız

Son yıllarda artan orman yangınları atmosfere yayılan birçok kirletici sebebiyle havanın kalitesini etkileyen unsurlar arasında bulunuyor. Orman yangınları nedeniyle ortaya çıkan 2,5 mikrondan küçük partiküller, insan sağlığını tehdit ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Fosil yakıt kullanımı, sanayileşme, artan ulaşım faaliyetleri gibi pek çok faktör hava kirliliğinin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Özellikle son yıllarda tüm dünyada artan orman yangınları da atmosfere yayılan birçok kirletici sebebiyle havanın kalitesini etkileyen unsurlar arasında bulunuyor.

Birleşmiş Milletler (BM), hava kalitesini iyileştirmeye dönük çalışmaları teşvik etmek ve kamuoyunda farkındalık yaratmak amacıyla '7 Eylül Mavi Gökyüzü İçin Temiz Hava Günü’ kapsamında konuşan Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, orman yangınları nedeniyle ortaya çıkan 2,5 mikrondan küçük partiküllerin, insan sağlığını tehdit edebileceğine dikkat çekti.

Manavgat yangınında 9.3 milyon ton karbondioksit

Türkiye'nin Ulusal Sera Gazı Emisyon Envanteri rakamlarına göre 2021'deki büyük Manavgat yangını sonucu atmosfere 9,3 milyon ton karbondioksit, 27 bin ton metan ve 1,5 ton diazot monoksit emisyonu gerçekleşti. Bu gazlar dışında 379 bin ton karbonmonoksit, 13 bin ton azot oksit, 2 bin 600 ton kükürtdioksit, 33 bin tonu 2,5 mikron çapından küçük 62 bin ton partikül madde, 3 bin ton civarında da siyah karbon olarak adlandırılan is ve kurum atmosfere yayıldı.

Yangınla atmosfere salınan karbondioksit miktarı, Türkiye'nin 2021 yılında toplam seragazı emisyonu olan 564 milyon tonun yaklaşık yüzde 1,65'ine eşdeğer. Orman yangını esnasında çok yüksek miktarda 2,5 mikrondan küçük partikül madde ortaya çıktığını belirten İncecik, “Bunlar hava kalitesi açısından en tehlikeli yanma ürünlerinden biri ve bugün bütün dünyada kontrol edilmesi son derece önemli çünkü küçük çapta olduğu için soluk aldığımız hava ile akciğerlerdeki alveollere kadar inebiliyorlar.

Bunların rüzgarla beraber uzun mesafelere taşınması söz konusu. Çok küçük oldukları için havada uzun süre asılı kalabiliyorlar, atmosfer olaylarıyla seyrelme olmadığı takdirde aylarca havada kalabiliyorlar” dedi. Öte yandan Dünya Meteoroloji Örgütünün geçen yıl yayımladığı rapordaki gelecek tahminlerinde, dünya genelinde yıkıcı orman yangınlarının 21’inci yüzyılın sonuna doğru, yüksek karbon ve sera gazı salımı halinde yüzde 40-60, düşük salım halinde ise yüzde 30-50 artış gösterebileceği öngörüldü.