Yemeksepeti, Karbon ayak izini azaltmaya devam ediyor

Yemeksepeti, karbon ayak izini dengeleme projelerine, aldığı VCS (Verified Carbon Standard) sertifikalı 14 bin tonluk karbon kredisini de ekledi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yemeksepeti, karbon ayak izini dengeleme projelerine, aldığı VCS (Verified Carbon Standard) sertifikalı 14 bin tonluk karbon kredisini de ekledi. Şirketlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için kullandığı VCS, projelerin karbon azaltımını doğrulayan ve ölçen bir standart olarak dikkat çekiyor. 

Yemeksepeti, Yemeksepeti Market ve Yemeksepeti Mahalle'nin tüm ofis ve depo operasyonlarından kaynaklanan karbon ayak izi Sürdürülebilirlik Akademisi işbirliği ile dengelenmiş oldu.

Çaldere Hidroelektrik Santrali, VCS (Verified Carbon Standard) adı verilen, dünya çapında kabul gören karbon emisyon azaltımı sertifikalarından birine sahip durumda. Ancak küresel anlamda geçerli standartlarda kriterleri olan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla alınabilen bu sertifikalar, projenin belirli miktarda karbon emisyonunu azalttığını doğruluyor ve bu emisyon azaltımını karbon kredisi olarak değerlendirmeye olanak tanıyor. 

"Kapsam 3 emisyonlarımız üzerine çalışmaya başladık”

Konuyla ilgili açıklama yapan Yemeksepeti Kurumsal İletişim Direktörü Tuba Güven Saraçoğlu; “Yemeksepeti olarak son üç yıldır karbon ayak izimizi dengelemek ve üretilen karbon miktarını azaltmak için çeşitli çalışmalar hayata geçirdik. Karbon kredisi alma çalışmamız, şirketimizin kendi operasyonlarında üretilen Kapsam 1 ve Kapsam 2 karbon emisyonlarını dengelemeye önemli ölçüde yardımcı oluyor. Bu tür projelerimiz, Yemeksepeti'nin sıfır karbon hedefine ulaşma çabalarını desteklerken, çevre üzerinde olumlu etkiler yaratıyor.” dedi.

2050’de net sıfır hedefliyorlar

Tuba Güven Saraçoğlu ayrıca; Yemeksepeti, Yemeksepeti Market ve Yemeksepeti Mahalle hizmetleri kapsamında çalışan saha ekibinin yakıtlarından kaynaklanan karbon emisyonlarını dengelemek için daha önce, Ege Orman Vakfı işbirliğiyle İzmit-Derince bölgesinde 72.800 ağaçlık Yemeksepeti Ormanları”nı doğaya kazandırdıklarını da hatırlattı. Sürdürülebilirlik stratejisi ve çevreye olan duyarlılıklarını işaret eden Yemeksepeti Ormanları’nı, çok sevilen “İyi ki Doydun” videolarıyla birleştirdiklerini ve kullanıcılara armağan ettiklerini söyleyen Saraçoğlu; “Sürdürülebilirlik çalışmalarımıza paydaşlarımız ve kullanıcılarımızla birlikte tüm Yemeksepeti ekosistemini dahil etmeyi çok önemli buluyoruz. Bu sene yine Ege Orman Vakfı işbirliği ile 3. Yemeksepeti Ormanımızı da oluşturduk ve tüm saha operasyonlarımız yakıt kullanımından kaynaklanan emisyon karşılığına denk fidan dikimi yaparak Kapsam 3 emisyonlarımız üzerine de çalışmaya başladık” dedi.

Yemeksepeti Kurumsal İletişim Direktörü Tuba Güven Saraçoğlu, şunları söyledi: “Önümüzdeki dönem için hedefimiz karbon ayak izimizi dengelemeye devam ederken, tüm süreçlerimizde karbon ayak izimizi azaltma ve 2050’de net sıfır hedefine ulaşmak yönünde olacak. Bu doğrultuda sahadaki elektrikli motosikletlerimiz ve doğa dostu teslimat robotlarımız, ofisteki sıfır atık politikamız kapsamındaki pil ve e-atık bağışlarımız, çalışma masalarımızın altındaki çöp kovalarını tamamen kaldırıp geri dönüştürülebilir atık yönetimine geçişimiz, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişimiz ve su tasarrufu odağındaki aksiyonlarımız bunlara örnek.

Yemeksepeti olarak sıfır atık belgemizi alıyoruz. Aylık yenilenebilir enerji oranını Uluslararası Yeşil Enerji (I-REC) Sertifikası ile izlemeye başladık ve Yemeksepeti Park'taki musluklara tasarruf başlığı takarak enerji tasarrufunu 2022’de ilk yıldan %10-%20 oranında artırmayı hedefliyoruz.” 

VCS (Verified Carbon Standard) nedir?

Karbon emisyon azaltımı sertifikasyon sistemi olarak bilinen VERRA-VCS (Verified Carbon Standard), sera gazı emisyonlarını azaltan projelerin ölçüm, izleme ve doğrulama süreçlerini yönetiyor. VCS sertifikalı projeler, belirli miktarda karbon emisyonunu azaltarak veya hapsederek çevreye olumlu katkıda bulunuyorlar. Şirketler ve bireyler, VCS sertifikalı projelerden karbon kredisi satın alarak kendi karbon ayak izlerini dengeleyebiliyor ve net zero hedeflerine ulaşma çabalarını destekliyorlar.

Düşen suyun enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanan hidroelektrik santraller ise düşük karbon emisyonları ve enerji üretiminde sürdürülebilir bir yöntem olarak kabul ediliyor.