14 Şubat'ın kısa tarihçesi…

Sevgililer Günü yaklaşıyor. Güne özel ürün tanıtımları, etkinlikler ve davetler birbiri peşine düşüyor posta kutularımıza. Yazılı ve görsel medya da ilgisiz kalmıyor, hemen hergün 14 Şubat haberleri ile karşılaşıyoruz. Peki, biliyor muyuz hikâyesini?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

size bu akşamı hazırladım
ayıp mı oldu dersiniz
şu küçük yağmuru kirpiklerinizde parlayan
iki üç ağaç buldum getirdim / ıhlamur ağaçları
komşulardan öğrendim bunları severmişsiniz
size bu akşamı hazırladım
ayıp mı oldu dersiniz

(…)

biraz bulut saklamıştım geçen sonbahardan
mehtabın yaldızladığı bir deniz kenarı
koyduğum yeri unutmuşum
fakat görebilseydiniz
n'olur çabuk gelin manzara dağılmadan
fazla uzun sürmez hayallerimin ayarı
size bu akşamı hazırladım
ayıp mı oldu dersiniz
(…)


Attilâ İlhan "rüya bu ya" adlı şiirinin iki'nci bölümünde, sevgiliye böyle bir akşam hazırlıyor düşlerinde. 14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor ya, ben de kitaplar arasındaki mütevazı dünyamda belleğime takılıp kalmış bu şiiri anımsayıverdim bilgisayarın başına oturur oturmaz… Ve bir Sevgililer Günü yazısı dökülüvermeye başladı tuşlara usul usul vuran parmaklarımdan…

Önce, Sevgiler Günü'nün tarihçesinden söz etmek gerekirse Roma İmparatorluğu dönemine dek gitmemiz gerekiyor. 14 Şubat'ta Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırmış o çağlarda. Juno, Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da bilinirmiş.

Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlarmış. Bayramın özelliği, eş bulamayan gençlerin, yalnızca bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri olabilmeleriymiş. Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı arife günü yapılan bir çekiliş ile belli olurmuş. Bu birliktelikler, birbirine âşık olan çiftler için evliliğe kadar gidebiliyormuş.

İmparator yasaklayınca…

Bir başka rivayet, İmparator 2. Claudius'un ordusunda savaşacak asker bulamaması nedeniyle yaptıklarına dayandırılıyor. Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleri nedeniyle asker bulamadığını düşünen imparator, ülkedeki tüm nişan ve evlilikleri yasaklamış.
Batı ülkelerinde Sevgililer Günü'ne adını veren Aziz Valentine o dönemde Roma'da yaşayan bir papazmış. Meslektaşı olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen çiftleri evlendirmeye gizlice devam etmiş. Bu durumu bir süre sonra öğrenen imparator onu tutuklatmış ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürtmüş. Aziz Valentine, milattan sonra 270 yılının 14 Şubat'ı gömülmüş.

Bu olaydan 226 yıl sonra onu onurlandırmak için 14 Şubat, Aziz Valentine Günü olarak belirlenmiş.

1800'lerden bu yana kutlanıyor

Romalılar tarafından İngiltere'ye taşınan "Sevgililer Günü", daha sonraları dünyanın dört tarafına yayılmış. 1800 yıllardan sonra, Amerika'da Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana âşıkların birbirlerine sevgi mesajları yolladığı bir gün haline dönüşmüş, Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi olarak anılmaya başlanmış.

Hikâye bu…

Çeşitli nedenlerle hoyrat hayatların yaşandığı toplumlarda, insanların birbirlerine yabancı durduğu ortamlarda sevgi sözcükleri söylemek için elimize geçen fırsatları neden değerlendirmeyelim? Hele yeme-içme, turizm, kültür-sanat sektörlerinin zor günler yaşadığı bu günlerde…

İşte bir fırsat… Attilâ İlhan'ı okudunuz. Siz de karınca kararınca yüreğinizdekileri dökebilir, sevdiğinizle bütçenize göre bir Sevgililer Günü geçirebilirsiniz. Ama önce, hemen alın kâğıdı kalemi ellerinize bir şeyler yazın sevdiklerinize. Şairin dediği gibi "sevmek, birçok şeyi göze almaktır."