Toplumun yüzde 60’ı yeteneklerinin farkında değil

AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Laçinel, yaşam şartlarının bireyler üzerinde oluşturduğu etkiler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Toplumun yüzde 60’nın, yeteneklerinin farkında olmadan kendilerine uygun görülen hayatları yaşadığını kaydeden AL Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, şunları söyledi:

“Zorlu yaşam şartları, bireyleri hep bir yerlere ve bir şeylere yetişmeye zorluyor. Birey, kendini duymamaya, kendine inanmamaya başlıyor ve maalesef kendini unutuyor. Kendini unutan birey, yeteneklerini de, gücünü de, katacağı farklılığı da unutuyor. Oysa kapasitesini ve kendini diğerlerinden ayıran yeteneklerini, koçluk alarak veya koçluk yaklaşımını bilen yönetici, eş, arkadaşlarının vasıtasıyla fark edenler, harikalar yaratarak kendilerini gerçekleştiriyorlar. Nitekim koçluk eğitimlerimde ve koçluk yaptığım çalışmalarda, kişinin önce kendini tanımasını, güçlü yönlerini, yeteneklerini farklılıklarını fark etmesini hedefliyorum. Kendini bilen, kendine inanır ve gerçekleştirir. Bu da, mutlu ve verimli bir yaşam yaratacaktır” dedi.

Dünün ve yarının hesapları yapılıyor, bugün kaçırılıyor

Günlerin endişe altında geçmemesi gerektiğini ifade eden Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti:

“Hayatın her gününü, beta beyin dalgasında yani tehdit endişe hissi altında yaşayan birey, aslında hayatı da kaçırıyor. Çünkü hayat tehdit altındayken, anı yaşatmıyor. Refleks olarak, dünün ve yarının hesapları çıkarımları yapılıyor. ‘Düne dair bundan nasıl kurtuldum ve yarın ne yapmalıyım’ diyen birey ise, anları kaçırıyor. Elbette savaşta, saldırıda ve hayati ortamlarda ‘Beta beyin dalgası’ hakim olacaktır. Ancak, eğer bir tehdit ve savaş durumu yoksa, o zaman sevgi, dinginlik ortamı olan ‘Alfa beyin dalgasına’ geçilmelidir. Yaşamın özünde, Beta’dan hızla ayrılıp, Alfa’da daha fazla kalmalıyız. Birey, bunu fark etmelidir. Günlük yaşamın sadece yüzde 30’u betada geçirilebilir. Zira, daha uzun beta’da kalma durumu var ise, kişi de ne performans, ne huzur kalır” diye konuştu.

Etkili iletişimin stratejik yol haritası

Günümüz iletişimde daha çok talimat ve vaaz verildiğinin altını çizen Laçinel, “Oysa, gerçek iletişim anlayarak başlar ve mesajlar karşılıklıdır. Bu yaklaşımda, öğütler vermek yerine, anlama ve fark ettirme önceliği vardır” dedi.

Laçinel, etkili iletişimin yol haritasına ilişkin şunları anlattı:

“Etkili bir iletişimin stratejik yol haritasını şu aşamalar oluşturuyor. Dinlemek; anlamak; fark etmek; konu nedir; amaç nedir; iletişim planı nedir; kiminlesin (yaşı, tarzı, duygusu, değerleri nedir) ve anladığını fark ettiğini sentezleyip bilmesi görmesi gerekeni ona nasıl farkettireceksin maddeleri olmaktadır” şeklinde konuştu.