Yeni yılda en çok değişimi hedefliyoruz

Psikolojik Danışman Funda Özgen, “Kararların, planların uygulanmadığı noktada kendimize ve yaşama dair inancımız ve umudumuz azalıyor” diyor. Özgen, bizi insan olarak ayakta tutan şeyin umut olduğunu belirtiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yeni yıla girmenin heyecanı içinde, pek çoğumuz içimizi umutla doldurarak yeni kararlar almaya niyetleniyoruz. Bu istek, hayatın kendisiyle özdeşleşmiş bir gerçeği yansıtıyor: değişim.

Hayatımızda planladığımız değişiklikleri, nedenlerini, doğru adımlar atmanın ip uçlarını “Yeni yıla adım atarken hepimiz o renkli dünyanın, umut vadeden reklamların etkisi ile heyecanlanıyoruz ve içimiz umut dolarak yeni kararlar almak istiyoruz” diyen Psikolojik Danışman Funda Özgen’den öğreniyoruz.

Özgen sözlerine şöyle devam ediyor: Çünkü değişim istiyoruz. Hayatın da özü bu zaten; değişim. Nasıl ki ayın, havanın, mevsimlerin döngüsü varsa biz insanların da dönüm noktaları ve değişim istekleri var. Ancak, doğamız gereği hem değişimden korkuyoruz hem de yerimizde saymak da istemiyoruz. Değişimin ürkütücü yanı belki de içinde belirsizlik barındırması. Güvenli alanımızdan çıkmak istiyoruz ama öteki yandan belirsizlik dediğimiz noktada kaygı uyanıyor. Bu değişim kararları da özellikle yılbaşları, doğum günleri gibi özel zamanlarda daha çok alınıyor. Çünkü bu dönemlerde daha heyecanlı ve daha umutlu oluyoruz. Dolayısıyla o belirsizlik endişesi bu zamanlarda daha az hissediliyor. Tabi bunda sosyal medyanın, kapitalist düzenin bize “yeni yıl, yeni sen” diye sunduğu bazı subliminal mesajlardan da kaynaklanıyor olduğunu eklemeliyiz.

Hedefleri net olarak belirlemek önemli

Ancak şöyle bir handikapımız da olmuyor değil. Yaşanılan coşkuyla, heyecanla, umutla aldığımız kararların hem sayısı artabiliyor hem de ulaşılması daha zor hedefler koyabiliyoruz kendimize.Oysa hepimiz biliyoruz ki kararların uygulanabilmesi için aslında ulaşılabilir olması, ölçülebilir olması ve sonuçtan öte sürecin adım adım planlanıyor olması çok değerli. Belki de en önemlisi bu kararlar gerçekten bizim kararlarımız mı yoksa bize içten içe dayatılan kararlar mı olduğuna bakmak da değerli.

Örnek vermek gerekirse, yeni yılda 20 kg vereceğim, spora başlayacağım, yeni bir hobi edineceğim, daha çok gezeceğim gibi hedefler zamansal ve kavramsal anlamda netlik ve belirlilik olmadığı için havada kalabiliyor. Onun yerine belki ocak ayının beşinde diyete başlayacağım ve hedefim beş - altı ay içerisinde haftada dört gün spor yaparak 20 kg vermek şeklinde bir hedef çok daha gerçekçi, net ve ulaşılabilirdir. Yine aynı şekilde yeni bir hobi edinmek istiyorum ama istediğim hobiler arasında hepsini yapmam mümkün olmadığına göre, hangisini seçeceğim? Hangisi beni daha çok besleyecek? Ne kadar süreyle nerede yapacağım gibi netlik içeren çıkarımlar çok faydalı olacaktır.

Kısacası yeni yıl dediğimiz şey 365 gün ve çok uzun bir zaman dolayısıyla koyduğumuz hedeflerin bir son tarihi, aşama aşama planlanması ve sayısının makul bir seviyede tutulması bu uzun zaman diliminde ertelemenin önüne geçmek için elzem. Kararlarımızı ertelediğimiz noktada kendimize olan güvenimiz de zedeleniyor. İç sesimiz otomatikman yine yapamadın, başaramadın şeklinde olumsuza dönüyor. Bu sebeple ben yeni yıl kararları denildiğinde aslında ilk olarak eski yılı değerlendirmeyi daha değerli buluyorum.

Umut, yaşama amacını besleyen bir duygu

Dolayısıyla yeni yıl umutları dediğimiz noktada ben özellikle karar verme aşamasına çok değer veriyorum. Çünkü kararların, planların uygulanmadığı noktada kendimize ve yaşama dair inancımız ve umudumuz azalıyor. Oysa bizi insan olarak ayakta tutan şey umut aslında.

Bugün umutsuzluğa kapıldığımızda yaşadığımız her neyse kabule geçebilmek ve daha iyi olacağına dair inancı yanına ekleyebilmek çok önemli. Benim çok sevdiğim aktif kabul diye bir terim var. Belki bunun yanına aktif umut diye de bir terim ekleyebiliriz. Bu aktif umut ise yukarıda bahsettiğim hayallerimiz, hedeflerimiz, aldığımız kararlar için çaba göstermeye, adım adım ilerlemeye ve gerektiğinde bunları yeniden yapılandırmaya gönüllü olmak aslında. “Yaşadıklarımdan nasıl bir ders alabilirim ve bunları da yanıma alarak geleceğimi nasıl şekillendirebilirim”e bakmak. Unutmayalım, umut her şeyin bittiğini düşündüğümüz anda bile bize yaşama amacı veren bir duygu. Dolayısıyla hedeflerimizi, amaçlarımızı ne kadar verimli planlasak bile gerçekleşmeyebilir ama bu demek değildir ki umut bitti. Umut tek başına yoktan var edebilen bir duygu.

Hepimize umut ettiklerimize ulaşabilme inancı ve çabası içinde olduğumuz bir yıl diliyorum.

Yeni umutlar karar vermede en önemli nokta

Yeni yıl kararlarımız için hangi soruları kendimize sorabiliriz?

● Bu sene kendim için koyduğum hedefler gerçekçi mi?

● Hedeflerim ulaşılabilir mi?

● Hedeflerim ölçülebilir mi?

● Hedeflerime ulaşırken süreçte küçük adımlar atarak planlamayı yaptım mı?

● Bu hedeflerime ulaşırken yardım alabileceğim kaynaklar kimler ya da nelerdir?

● Hedefime ulaşamazsam onu farklı yollarla denemeye gönüllü müyüm yoksa vazgeçip başka bir yol denemek mi isterim?

Farkındalığı artırmak mümkün

Eski yılı aslında şu sorularla değerlendirebiliriz. Belki böylelikle kendimizle ilgili farkındalığımız artacağından yeni yıl için koyacağımız hedeflerde de daha gerçekçi olabiliriz. Cevaplar aslında yeni yılda oluşturacağımız kararlar ve hedefler için çok büyük bir öncü olacaktır.

● Geçtiğimiz yıl kendime ne gibi hedefler koymuştum?

● Bunların hangilerini hayata geçirdim?

● Hayata geçiremediklerimde engeller benden mi kaynaklıydı yoksa dıştan mı kaynaklıydı?

● Benden kaynaklı engeller neydi?

● Kararlarım ya da hedeflerim gerçekçi miydi?

● Kararlarımın ve hedeflerimin ne kadar zamanda ulaşılacağı, içeriği ve süreç planı var mıydı?

● Bu kararlar benim kararları mıydı yoksa yapmam gerektiğini düşündüğüm ya da bana dıştan dayatılan kararlar mıydı?

● Hayata geçiremediğim kararları hala hayata geçirmeyi istiyor muyum?

● Uygulamaya geçirdiğim ya da geçiremediğim kararlarım kendimle mi ilgiliydi yoksa ilişkilerim ya da işimle mi ilgiliydi?