Aydın’ın “Topuklu Efesi”nden kimler ders almalı dersiniz?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Topuklu Efe, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu. 2009’da ilk kez kıl payı denilebilecek bir farkla Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Çerçioğlu, icraatlarıyla Aydın halkından böyle bir “unvan” almış. Artık Aydın’da “Topuklu Efe” olarak anılan Çerçioğlu, hele hele 30 Mart’taki seçimde ulaştığı oy oranıyla koltuğunu ve konumunu iyice pekiştirmiş. 

İki dönem CHP’den Aydın Milletvekiliği yapan Çerçioğlu’na 2009 yılında dönemin CHP Lideri Deniz Baykal yeni bir görev verir. Baykal, Çerçioğlu’ndan Aydın Belediye Başkanlığı’na aday olmasını ister. Aydın sağın kalesidir, CHP’nin şansı yok denecek kadar azdır. Aydın demek, Adnan Menderes demektir. Köprülerin altından çok sular akmış olsa da, toplum hafızasında bu gerçek neredeyse hiç değişmeden durmaktadır. Gerçi ilginçtir; Adnan Menderes, Aydın Milletvekilliği’ni yalnızca CHP çatısı altında yapmıştır; hem de dört dönem. CHP’den ihraç edildikten sonra DP’yi kurmuş, ama bu kez önce bir dönem Kütahya Milletvekilliği yapmış, sonrasında ise İstanbul Milletvekili olmuştur. Ancak, bu durum, Aydın ile Menderes’in, Aydın ile sağın özdeşleşmesini önlememiştir. 

Çerçioğlu işte böyle bir ilde, 2009’da yarışa başladığında ancak yüzde 14 oy alabileceğine dönük ilk anket sonuçları geldiğinde bile umudunu yitirmez, büyük bir çabayla kolları sıvar ve kıl payı da olsa başkan seçilir. 
Çerçioğlu’nu Topuklu Efe yapan, şehirde yıllardır adeta göz yumulan ya da kimsenin sesini çıkaramadığı kimi oluşumlara karşı sıkı duruşudur. Zaman içinde “Onu da sindireceğini” düşünenler sinmek durumunda kalır, hatta şehri terk ederler. 

Özlem Çerçioğlu 2009’da yüzde 26 dolayında oyla başkan seçilmiştir. 2014’te ise Aydın artık büyükşehir olmuştur ve yeni düzenlemeden dolayı tüm ilçelerden gelecek oylar da önem kazanmıştır. Çerçioğlu, 2009’da yüzde 26 oy aldığı merkezdeki oyunu yüzde 55 gibi rekor bir düzeye çıkarır. İl bazında aldığı oy ise yüzde 44 ile yine çok yüksektir. 

Aydın, ikinci Eskişehir olmaya aday 

“Bayram değil seyran değil, nereden çıktı bu Aydın, nereden çıktı bu Çerçioğlu” diye düşünülebilir. Bayram değilse de bir şenlik vardı Aydın’da: “Birinci Aydın Zeytin ve Zeytinyağı Hasat Şenliği.” Hafta sonunu da Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun konuğu olarak geçirdik. 

Muhalefet partisinden başkanlık yapmasına rağmen, Çerçioğlu’nun oy oranını 2009’daki seçim çevresi bazıyla beş yıl içinde nasıl olup da bir kattan fazla artırdığının altında yatan etkenleri gözlemeye çalıştık. 

Çalışkan ve halkın sevdiği bir başkan profili çıktı karşımıza. Durduk yere Topuklu Efe lakabı da takılmamış belli ki. 

Çerçioğlu, bir soru üzerine kendisine örnek olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i aldığını söyledi. Büyükerşen’i iki kez ziyaret etmiş Çerçioğlu ve Hoca da elinden gelen tüm desteği vermiş, vermeye devam ediyormuş. Hatta bir dönem, Çerçioğlu’nun daha önce DSP’li olan Büyükerşen’i böylesine takdir etmesi, DSP’liler arasında tuhaf bir kıskançlığa da yol açmış; “O bizim partilimiz” diye... 

Aydın giderek güzelleşmiş, kadın eli değmiş biraz da, ağaçlara ağaç giydirilerek estetik güzellikler yaratılmış, kente meydan kazandırılmış. 

Yapınca oluyormuş, oy geliyormuş 

Özlem Çerçioğlu’nun zeytin, jeotermal enerji ve artık sorumluluğuna giren turistik kıyı ilçelerine dönük bir dizi projesi var. Onlara başka bir zaman değinmeye çalışırız. 

Üstünde durmak istediğimiz, yüzde 26 oyun, beş yılda yüzde 55’e çıkarılabilmesinin altında yatan etkenler. Denilebilir ki, 2009’da oylar bölünmüştü, 2014’te durum değişti, vs. vs... Olabilir, olabilir de; bu durum oyların ikiye katlanmasını açıklamaya yetmez... 

Demek ki, yapılan icraat da önem taşıyormuş. Demek ki, gelecek dönemler için dile getirilen vaatler de halkı ikna edici olabiliyormuş. 

Bu durumdan acaba Çerçioğlu’nun mensubu olduğu CHP bir ders çıkarır mı? Çıkarmak zorunda da, önemli olan çıkarır mı, çıkarabilir mi ya da çıkarmaya niyeti var mı? 
2015 genel seçimine, normal tarih olan haziranda yapılırsa sekiz ay kaldı. Yok eğer seçim nisana alınırsa kalan süre yalnızca altı ay. 

Türkiye bir dizi sorunla boğuşuyor. Güneyimiz kaynıyor, yanıyor; iki milyona yakın mülteci var. Yol açtıkları ekonomik yük yetmezmiş gibi, mülteciler hastalık da taşıyorlar ülkeye. Türkiye unuttuğu bazı hastalıklarla yeniden tanışıyor. Ama bu durum Türkiye genelinde halkın umurunda mı, hayır. 

Türkiye, söz veren ülkelerin yarısından bile oy alamıyor, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne seçilemiyor, adeta tokat yiyoruz. Bu durum halkın umurunda mı, ne umurunda olması, halk bunun farkında bile değil. 

Polise yeni ve olağanüstü yetkiler veriliyor, halk bunu umursuyor mu, ona da hayır. 

Halk, cüzdanına bakıyor. Hani bir söz var ya, “erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer” diye. Muhalefet partileri bir türlü, seçmeni harekete geçirenin mide olduğunu, ekonomi olduğunu göremiyor, bunun için önlem geliştiremiyor. 

Varsa yoksa, “Hükümet şunu yanlış yaptı, bunu yanlış yaptı, KOBİ’ler şöyle zorda, şirketler iflasın eşiğinde” gibi açıklamalar. Peki çare, arada bir de o söylense... 

Çareyi uzakta aramayın. İçinizden çıkan bir belediye başkanı, hem de sağın kalesi sayılacak bir yerde beş yıl içinde oyunu ikiye katlamışsa, başka yere gitmeyin, Özlem Çerçioğlu ne yapmış, nasıl yapmış, bu inandırıcılığı nasıl sağlamış diye bir bakın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar