Balıkesirli “Yarış Kabin”

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Balıkesir’ in bin yılın fırsatını iyi değerlendirmesi gerekiyor. Fırsatları öngörme, senaryolar oluşturma ve en iyi yolu bulma sorumluluğu ise kentte yaşayan herkesin sorumluluğu. Bu açıdan BAGİAD'ın düzenli toplantılar yaparak farklı bakış açılarıyla sorunları tartışma gündemine taşımasını çok olumlu bir çaba olarak görüyor; kendilerini içtenlikle kutluyorum. 

Balıkesir’e potansiyel oluşturan Orhangazi-İzmir Otoyolu’nun olası etkilerinden BALO Projesi’nin katkılarına; OSB birikiminin yeni nesil organize sanayi bölgelerine taşınmasından Çanakkale köprüsünün kent zenginliğine katkısına; Çandarlı limanının cazibesinden doğaltaş olanaklarına ve mobilya üretimi birikimine her konuyu ayrıntılarıyla tartışmak, fikirlere kalite kazandırmak gündemin ilk sıralarında yerini korumalı. Balıkesir düzlüğüne indiğimde, kökleri Balıkesir topraklarının derinliğinden gelen bazı işyerlerine belli aralıklarla uğrayarak, gelişmeler hakkında gözlemler yapıyor; genellemelerimi de sizlerle paylaşıyorum. 

Arkasında durmalıyız 

Balıkesir’de Hüseyin, Hasan ve Nazmi Yarış’ın 1976 yılında kurdukları, bugün ikinci kuşaktan Umut Sabri Yarış’ın sorumluluk üstlendiği Yarış Kabin işletmesindeki gelişmeleri paylaşalım. 

Fiziki bir ölçüyle anlatmak gerekirse, İzmir yolu üzerindeki eski yerinden Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni yerine taşınan Yarış Kabin, 1976’daki 50 metrekareden, şu anda fiilen 50 bin metre kareye ulaşmış, yeni yatırımı ile de 65 bin metrekarede üretim yapacak. Bu tesisimiz yönetenler otomobil sanayindeki otomasyonu yakından izleyerek kendini geliştiren, kendini sorgulayan bir anlayışla ilerleyen seçkin insanlarımız. 

Başlangıç noktasındaki koşullardan bugünlere, uzun ince yoldaki gelişmeyi önemsiyorum. Eğer yerel kaynaklara, yerel girişimci bilgi ve becerisine dayanan, giderek eğitimli insanlarla geliştirilen çağdaş üretim yöntemlerine özen gösteren orta ölçek bir işyerimizi gezersem, “farklı bakış açılarından sorunları ve çözümleri üretme algısına” özenle dikkat ediyorum. Yönetenlerde böyle bir ışık yakalarsam sürekli gözlemleyerek gelişmelere tanıklık etmek istiyorum. 

Yarış Kabin yılda 65 bin adet kabin üretme kapasitesine sahip. Bugüne kadar rekor üretimi 50 bin adet olmuş... Ülkemizdeki bütün traktör üreticilerinin hemen hepsine ürünlerini verebiliyor. Ürettikleri kabinlerin yüzde 65’ini ülkemizdeki büyük üreticilerden birine vermesi, piyasa yapıcısı bir kuruluşta alışverişte yaratılan güvenin kanıtı. Bu güven, sürdürülebilir gelişme yaratmanın da temel dinamiklerinden biri. 

Yarış Kabin’in Balıkesir’deki tesislerinde 940 kişi, Bursa tesislerinde 450 kişi iş sahibi. Toplam bin 390 kişilik istihdamıyla ülkemizin orta sınıf oluşumuna ciddi katkı yapıyor; iş ve aş yaratıyor. Ürünlerin yüzde 45’i doğrudan ve dolaylı olarak ihraç ediyor. Doğrudan yüzde 35, dolaylı yüzde 10 ihracatın önemini biliyorum. 

Yatırım iştahı kaçmamalı 

Buraya kadar anlattıklarımız her şeyin toz pembe olduğu kanısı uyandırmamalı. Ülkemizde imalat sanayinde iş yapmak “kahramanlık”... Önce “hammadde sorunu” var. Yurtiçi pazardan sağlanan hammadde pahalı geliyor; ithal etmek de döviz kurunun oynaklığı nedeniyle ciddi sorunlar yaratıyor. Üretici bu ikilem karşısında ne yapacağına karar verebilmek için zorlanıyor. 

Enerji maliyetleri de üreticiyi zorluyor. Üreticilerimiz, enerji konusunda bir imtiyaz peşinde değil; rakipleri ile serbest ve adil piyasa koşullarında şans eşitliği yaratılmasını istiyor o kadar. 

Ülkemizin her yerinde olduğu gibi Balıkesir'deki üreticilerin de öncelikli sorunu nitelikli işgücü bulmak ve işyerlerinde tutabilmek. Bursa'da sistemin yarattığı arz nedeniyle nitelikli işgücü daha kolay bulunurken, Balıkesir'de gelişmenin yeni yeni ivme kazanması nedeniyle işgücü bulmak daha zor. 

Yasal düzenlemelerin sık aralıklarla yapılması, tartışmadan yürürlüğe girmesi nedeniyle üreticiler ciddi yükler ve sorumluluklar altına sokuluyor. Denetimde de, sadece kadrosu uzman olan, geçiş dönemi sorunlarında ayrıntı bilgisinden yoksun bazı görevlilerin tavrı üreten insanlar üzerinde “caydırıcı etki” yapabiliyor; daha da önemlisi “yatırım iştahını” kırabiliyor. 

Kabin üretimi gibi, hacimli ürünlerde, “taşıma maliyetleri”, kâr marjlarının düşmesi nedeniyle hassasiyeti artan bir konu. 

Kabin üretimi deyip küçümsemeyin. Yarış Kabin’in Almanya’da bile çok ciddi rakibi var: Fritzmeier. Ülke imajını da kullanan bu rakip yılda 70 bin kabin üretiyor. 

Doğru hedeflere birlikte odaklanmalıyız 

Yarış Kabin gelecek 10 yıl için hazırlanıyor... Tasarım ve test merkezi için yatırımlarına devam ediyor. Kamu yetkililerinin “doğru yönlendirmesi” durumunda rakipleriyle başa çıkabilecek donanımlara sahip olduğuna inanıyor. Daha da önemlisi, kendi piyasasında ilke, kural ve standartları belirleyenler arasında yer alıyor. Proje teşvikleri ile desteklenirse, yasal düzenlemeler istikrar kazanırsa geleceğe umutla bakmamak için hiçbir neden görmüyor. 

Bugün ulaştığı düzeyi ile Yarış Kabin ailenin değil, hepimizin ortak malı... Görebilirsek yanlışlarını söylemek, bulabilirsek eksiklerini tamamlamak, anlayabilirsek başarılarını takdir etmek maddi ve kültürel zenginlik üreterek insanlarımızın refahını artırma sevdasının bir gereği değil mi? 

Siyasi iradesi, bürokrasisi, sivil inisiyatifleri ve girişimcileri ile bugünün Türkiyesi’ ne yakışan bir yerde olma sorumluluğumuz var... Yarış Kabin gibi tesislerimizin sayılarını hızla olması gereken yere taşımak için hedefe birlikte odaklanmalıyız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar