Düşüşler sürmeyebilir

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Kasım seçiminin hemen ardından genelde toplumda özelde ise mali piyasalarda bir gevşeme ve rahatlama oldu. Bunun tersi yönde, eleştiri dozu yüksek fazla bir ses de çıkmadı. Uzun gerilim sürecinden sonra adeta bir ferahlama sürecine girmiş gibi olduk. Bu ferahlamanın en belirgin işaretini mali piyasalarda gördük. Döviz kuru düştü, TL değerlendi. Tahvil faizleri çift haneli rakamların altına indi. Piyasa faizleri de geriledi. Umutlar arttı. Beklentiler olumluya döndü. Bu hareket iyimserliği de yükseltti. Seçimin hemen ardından bu kez finansal fiyatlardaki gevşemenin sürmesi ihtimalini konuşmaya başladık. 

Değerlendirmeye kendi düşünce sistematiğimi açıklayarak başlamak istiyorum. Mali fiyatlar mal ve hizmet fiyatlarından farklı bir süreçte oluşuyor ve değişik bir hareket deseni izliyor. Mal fiyatları daha çok olağan piyasa koşullarına (arz, talep vs) göre belirlenip hareket ediyor. Bunlar finansal fiyatların oluşumu ve hareketinde de önemli kuşkusuz. Ama bu piyasalarda aynı zamanda spekülatif güdüler de bu etkenler üzerinde piyasa koşulları kadar etkili oluyor. Spekülatif güdüler ise temelde risk algısına göre biçimleniyor ve hareket ediyor. Piyasadaki fiyat salt piyasa koşullarının belirleyeceği fiyatın üzerine bir de risk primi eklenerek belirleniyor. Risk algısı artmaya başladığında finansal fiyatının üstüne eklenen risk primi büyüyor, görece daha yüksek fiyatlar oluşuyor, işlemler bu fiyat üzerinden gerçekleşiyor. Riskin gerilediği algısı egemen olmaya başladığında ise bu süreç tersine işliyor, fiyatın üzerindeki risk primi düşüyor, fiyat geriliyor. 

Bazı durumlarda finansal fiyatların oluşumu ve hareketinde risk algısı ve beklentilerdeki değişme görece daha ağırlıklı olarak rol oynuyor. Birkaç temel risk unsurunun bir araya gelmesinin sonucunda böyle bir durumun oluşacağını söylemek mümkün. Bunlardan bir veya bir kaçının yükselmesi finansal fiyatları yükseltiyor, risk unsurlarından bir veya bir kaç tanesinin gerilemesi halinde de fiyatlarda hacimli düşüşler oluyor. 

Düşünce kurgusunu bu kadar basite indirgeyerek yapılacak bir tahlilin bizim piyasalarımızdaki son fiyat hareketlerini anlamakta kolaylık sağladığı kanısındayım. Seçim öncesinde bizim mali piyasalarımızdaki fiyatların üzerindeki risk priminin olağanüstü yüksek olduğunu düşünüyorum. Bunun içeride ve dışarıda oluşan birkaç temel risk unsurunun bir araya gelmiş olmasından kaynaklandığını söylemek mümkün. Dışarıdan gelen en büyük risk herkesle birlikte muhatap olduğumuz FED olgusu. FED’in faiz arttıracağı beklentisinin zaman içinde sürüklenir hale gelmesi, mali fiyatlar üzerinde süreklilik gösteren bir risk primi yarattı. Herkesle birlikte biz de bundan etkilendik. Ama bizim içeride ürettiğimiz risk odaklarımız mali fiyatlarımızı herkesinkinden daha yüksek düzeylere itti. Bunlardan birisi neredeyse iki senedir devam eden siyasi seçim zinciri. Siyasi riskin birikerek artması ve süreklilik kazanması gibi bir sonuç üretti bu. Çoğu zaman bir araya gelmeyen jeopolitik riskler bu dönemde çevremizde bir araya geldi. Bunların bir kısmı içeriye de taşındı. Sonuçta ciddi boyutta bir jeopolitik risk primi de eklendi mali fiyatlarımızın üstüne. Son dönemde ekonomi yönetiminde ortaya çıkan bazı eğilimler ve baskıcı-müdahaleci görüntü de risk olarak algılandı ve fiyatlara yansıtıldı. Bütün bu risk primlerinin toplamı bizim mali fiyatlarımızın negatif ayrışmasına neden oldu. Bu durum kasım seçiminin öncesinde adeta tavan yaptı. 

Seçimin hemen ardından oluşan gevşeme ve rahatlamanın seçim öncesindeki tablonun önemli ölçüde değişmiş olduğu yönünde bir algının doğmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Özellikle tek parti iktidarının kurulabilir hale gelmesi bu algıyı olumlu yönde biçimlendirdi. Seçim zincirinin tamamlanmış olması da buna katkı yaptı. Sonuçta risk primi geriledi ve finansal fiyatlar da bu ölçüde geriledi. 

Şimdi bu gerilemenin daha da sürüp sürmeyeceğini konuşuyoruz. Benim kanaatim bu sürecin sonuna yaklaştığımız yönündedir. İki nedenle böyle düşünüyorum. Dikkat ederseniz risk primini gerileterek mali fiyatların düşmesine ön ayak olan gelişmeler sürekli tekrarlanacak süreçler değil. Bu bir. Risk primini oluşturan risklerin sadece bir kısmının gerilemiş, ötekilerin de varlıklarını koruyor olması da ikinci nedenim. Yani hala canlı ve güçlü risk unsurlarımız var. Üstelik dışarıdan yansıyacak olan risklerin daha da yoğunlaşacağı bir döneme giriyoruz. Bütün bunlara bakıp, finansal fiyatların düşmeye devam edeceğini öngörmek pek sağlıklı olmaz diye düşünüyorum. Düşeni düştüğü noktada tutmaya özen göstermek, belki daha anlamlı bir çaba olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018