Karma yem ithal girdiye bağlı

Süt diyoruz, kırmızı et diyoruz, tavuk ve yumurta diyoruz... Bunların arkasında hayvan var. Hayvanın arkasında da yem var.

Bizde sadece koyunlar dağda, kırda besleniyor. Danalar, sığırlar, tavuklar ise dağda kırda beslenemiyor. Para ile satın alınan kaba yem ve fabrika yemi ile besleniyor.

Kaba yem, tarla ürünleri. Saman, yonca veya mısır silajı gibi tarım esaslı yemler.
Karma yem denilen yemler ise fabrikalarda üretiliyor.  

Türkiye’de 500’e yakın yem fabrikası var. 2014 yılında yem fabrikalarında 18 milyon ton karma yem üretildi.
Üretilen yemin; 
• 6 milyon tona yakını sığırlar için süt yemi,
• 4 milyon tona yakını sığırlar için besi yemi,
• 4 milyon tonu etlik piliç yemi,
• 2.5 milyon tonu yumurtalık tavuk yemi.
Ayrıca balık çiftlikleri için balık yemi üretimi var.

Karma yemde kullanılan mısırın büyük bölümü, yemde kullanılan hububatın yüzde 10’u, yağlı tohumların yüzde 75’i yurtdışından getiriliyor.

İthalat dövizle yapılıyor. Döviz fiyatları arttıkça yem maliyeti de artıyor.

Yem fabrikaları yurtdışından 2014 yılında 9 milyon tona yakın hububat ve yağlı tohum ithal etti. Bu ithalata ödenen döviz 3.5 milyar dolar.

Yem fabrikaları için 2014 yılında 1.5 milyon ton mısır, 650 bin ton arpa ithal edildi.

Gene 2014 yılında yem fabrikaları 2 milyon ton soya, 430 bin ton kolza ve 4 milyon 200 bin ton ithal küspe kullandılar. Ayrıca yurtdışından 1.4 milyon ton kepek ve mısır kırıntısı getirdiler.

Görülüyor ki karma yemin tamamına yakını ithal girdi. Döviz ile satın alarak getiriyoruz, fabrikalarda karıştırarak yeme dönüştürüyoruz.

Sadece bizde döviz fiyatları artmıyor, dünyada da yemde kullanılan hammadde fiyatları devamlı artıyor. 

Görülüyor ki, sığırlarımız, tavuklarımız dövizle besleniyor. 

İşte bunun için de bizde sığır eti fiyatları, süt fiyatları, tavuk eti ve yumurta fiyatları döviz arttıkça artıyor.