Sanayici doğulmuyor ama emekli de olunmuyor

Tülay TAŞKIN
Tülay TAŞKIN ESKİŞEHİR'den tulay.taskin@dunya.com

Bazı meslekler vardır ki emekli olamazsınız. Mesela gazetecilik gibi, illaki bir yerlerde yazar, illaki gazeteciliğin gereklerini yerine getirir, yani gazeteci ölene kadar gazetecidir. Sanayicilik de öyledir. Ölene kadar sanayici olursunuz, kendinizi emekli etmek isteyip, işlerinizi devretseniz bile o sanayicilik aşkı içinizde bir yerde durur ve geri dönmeniz için sürekli sizi dürter, sonunda da dönersiniz. Ölene kadar sanayicisinizdir yani.

Yayına hazırladığımız bir proje için bugünlerde sanayici öyküleri dinliyoruz. Neler yaptıklarını, neleri başardıkları ya da başaramadıklarını, ikinci nesile neleri bıraktıklarını anlatıyorlar bize. Ders çıkarılacak çok güzel örnekler var. Burada sadece iki örnek insan paylaşacağım ki, sanayicilikten emekli olunamayacağını da anlatabileyim.

Okulu kızına bıraktı sanayiciliğe geri döndü

Metin Sürel, Eskişehir’in duayen sanayicilerinden. 1941’de Eskişehir’de doğdu. Ailesi, 1937 yılında Türkiye’de ilk kuzineyi Süsler markasıyla üretti. Türkiye’de soba üretimi ve satışında kutulama, garanti belgesi verme ve yetkili servis hizmeti sağlama gibi yenilikleri ilk Metin Sürel başlattı.

37 ülkeye ihracat yaparak sektöründe en fazla ihracat gerçekleştiren kişi oldu. Türkiye’yi ilk radyan sobayla tanıştırdı, 90’lı yıllarda beyaz eşya ve kombi üretimine başladı. Süsler’i, Türkiye’nin en büyük 500 firması arasına soktu.

Sonra bir kriz yaşadı ve en tavandan en dibi gördü. Bu yıldırmadı Metin Sürel’i. Süsler’i Doruk Ev Gereçleri olarak yeniden yapılandırdı, üretimini çeşitlendirdi, yeniden yükselişe geçirdi, ikinci en büyük 500 firma arasına soktu ve 2007 yılında şirketini ünlü İtalyan firması Candy Hoover’a sattı.

Bu onun sanayiciliğe vedası da oldu. Ardından TED Eskişehir Koleji’ni kurdu, bir süre eğitim sektöründe çalıştı. Ama sanayicilik özlemi hep devam etti, dayanamadı, kendi deyimiyle eğitim işi ona göre değildi, okulu kızına bıraktı, Ata Döküm’ü kurarak döndü geldi sanayiciliğe. Orayı o kadar büyüttü ki, ihracata başladı. Şimdilerde işlere yetişememekten yakınıyor ama mutlu mu mutlu.

Emeklilik sonrası kurduğu atölye fabrika oldu

Ertuğrul Tezgören, 1952’de Sivrihisar’da doğdu. 1973’te Galatasaray Mühendisliği bitirip makine mühendisi oldu, İngiltere’de üzerine bir de master koydu. Eskişehir sanayinin kanaat önderlerinden biri, yıllarca sanayi odası yönetiminde yer aldı, başkan yardımcılığı yaptı.

Tam 40 yıl Eskim AŞ’de boya üretimiyle uğraştı. 1975 yılında küçük sanayi sitesinde 100 metrekarelik imalathanede başlayan üretim o kadar büyüdü ki, OSB’de 15 bin metrekarelik tesise dönüştü, yıllık 50 bin ton boya üretimi yapılır hale geldi, Ar-Ge ve inovasyon kelimesinin dahi bilinmediği yıllarda inovatif ürünler geliştirerek sektöre öncülük etti.

Sonra bir gün geldi, Eskim’i kardeşine devredip, elini hem sanayicilikten hem de sanayi odası yönetiminden çekti, emekli olmaya karar verdi. Pişmanlığı da uzun sürmedi, “Emeklilik bana göre değilmiş, evde oturamadım, kahve kültürüm zaten yok, bir arkadaşımın yanına gidip onu da meşgul edemem, herkesin işi gücü var. Bir atölye kurayım kendimi avutayım dedim ama bu atölye oldu sana fabrika” diye anlatıyor.

Bebek ve genç odası üreten Otto Mobilya’yı kurması ve büyütmesi sadece 1.5 yılını almış. Endüstriyel kirliliğin dünyaya verdiği zararlar ve sağlıklı yaşamın öneminin bilinciyle hareket ederek, bir de konu bebek ve çocuklar olunca estetik ve sağlıklı ürünler üretelim demiş ve PrettyBaby markasını yaratmış. Şimdi PrettyBaby markasını uluslararası arenada tanınan bir marka yapmak için büyük bir heyecanla sanayiciliğe devam ediyor, mutlu mu mutlu. Sözüm o ki sanayici doğulmuyor belki ama sanayicilikten emekli de olunmuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Nisan ayı seçim ayı 30 Mart 2018
Savaş M. Özaydemir 02 Ağustos 2017