Küresel deflasyon korkutuyor!

Deflasyonun, ekonomik büyüme ve istihdam piyasası için büyük bir tehdit oluşturduğu uyarısı yapılıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER - Küresel kriz sonrasında tüketim ve yatırımların düşmesi paralelinde yavaşlayan büyüme ve gerileyen emtia fiyatları dünya ekonomisini deflasyon kıskacına doğru sürüklüyor. Merkez bankaları, büyük parasal genişleme hamlelerine rağmen enflasyon yaratmakta başarılı olamıyor. Son aylarda petrol fiyatlarında yaşanan hızlı düşüş ise bu tehdidi daha da büyütüyor. Resesyon ve işsizlik olarak ortaya çıkan düşük enflasyon endişesi, özellikle küresel ekonominin önemli bir bölümünü temsil eden Euro Bölgesi ile Çin ve Japonya’da giderek artıyor. 2011’de yüzde 5.2’lik düzeyinden 2013’te yüzde 3.9’a inen küresel enflasyon oranının, bu yıl yüzde 3.8’e gerilemesi bekleniyor.

def.png

Petrol ve emtia ürünlerinin fiyatlarında yaşanan gerilemeye, hükümetlerin enflasyon yaratmakta ve büyümeyi canlandırmada zorlanmaları eklenince küresel ekonomide deflasyon olasılığı güçleniyor. Tüm dünyada merkez bankaları enflasyonu yükseltmek için güçlü adımlar atıyor fakat petrol fiyatlarındaki düşüş enflasyonu yükseltme çabalarını engelliyor. Küresel büyümeye ilişkin kaygıların tüketiciyi temkinli olmaya zorlaması ve harcamaların artmaması da enflasyonun hız kesmesinin bir diğer nedeni. En büyük endişeler ise 75 trilyon dolarlık küresel ekonominin büyük bir bölümünü kontrol eden Euro Bölgesi, Çin ve Japonya’ya yoğunlaşıyor. Bu bölgeler enflasyonsuz ortalama doğru sürüklenirken, uzmanlar deflasyonun ekonomik büyümeye ve istihdam piyasasına büyük bir tehdit olduğu uyarısı yapıyor. 2013 yılında dünyada enflasyon ortalama yüzde 3.9 olarak gerçekleşirken, gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 1.5, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 5.6 oldu. Dünyada enflasyonun bu yıl yüzde 3.8’e inmesi bekleniyor. 

Euro ülkelerinde enflasyon sıfırın altına gidiyor 

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Peter Praet, gerileyen petrol fiyatlarının Euro Bölgesi enfl asyon oranını sıfırın altına itebileceğini belirtti. Praet Washington’da yaptığı açıklamalarda, “Mevcut petrol fiyatı şokunun etkisi dikkate alındığında, riskin önümüzdeki aylarda enflasyonun geçici olarak negatif alana düşmesi yönünde olduğunu görüyoruz. Normal şartlarda bir merkez bankası arz fazlasını olumlu olarak ele almayı tercih eder. Nihayetinde, düşen petrol fiyatları reel gelirleri artırır ve gelecekte de üretimin artmasını sağlayabilir. Ancak şu an böyle bir lüksümüz olmayabilir” ifadelerini kullandı. ECB, Euro Bölgesi’ne likidite sağlamak için bilanço tablosunu 1 trilyon euro (1.2 trilyon dolar) kadar genişletmeyi amaçlıyor ve gelecek yıl mevcut teşvikleri yeniden gözden geçirecek. Düşen petrol fiyatları, enfl asyon üzerinde aşağı yönlü ek baskı yaratıyor. Enfl asyon Kasım ayında yüzde 0.3’e yavaşladı ve son beş yılın en düşük seviyesine yaklaştı. 

Çin’de kasım verisi ürküttü 

Diğer yandan, Çin’de de yıllık enflasyon kasım ayında beş yılın en düşük seviyesi olan yüzde 1.4’e gerileyerek ekonomideki zayıf seyrin sona ermediğini gösterirken, yetkililere ekonomiyi destekleyici ek önlem almak için de alan yaratıyor. Çin yönetimi ekonomiyi ve yatırım ortamını desteklemek için aldığı tüm önlemlere rağmen düşüş eğilimindeki enflasyonun ekonomik toparlanma üzerinde yarattığı tehlikeler hakkında giderek daha fazla endişeleniyor. Hükümet kaynakları Çin Merkez Bankası’nın kasım ayındaki sürpriz faiz indiriminin deflasyon endişelerinden kaynaklandığını ifade ediyorlar. Reuters anketine katılan uzmanlar yıllık enflasyonun yüzde 1.6 ile ekim ayına kıyasla yatay kalmasını bekliyorlardı.Tüketici fiyatları aylık bazda ise ekim ayına göre yüzde 0.2 düşüş kaydetti. Uzmanlar aylık enflasyonun yatay olmasını bekliyorlardı. 

Bu arada, İsviçre merkezli finans kuruluşu UBS, enflasyon verilerinin ardından Çin için tüketici enflasyonu tahminlerini aşağı yönlü revize etti. UBS, 2015 için enflasyon tahminini yüzde 1.8’den 1.5’e düşürdü. UBS ayrıca üretici fiyatları için düşüş beklentisini de yükseltti. UBS, üretici fiyatlarında düşüş beklentisini yüzde 1.7’den yüzde 2.5’e çıkardı. 

Japonya’da hedef yüzde 2.0, TÜFE yüzde 1.0

Japonya da uzun yıllardır deflasyona karşı verdiği mücadeledeçok yavaş ilerliyor. Enflasyonu yüzde 2’ye çıkarma hedefiyle merkez bankası parasal tabanını son yıllarda yüzmilyarlca dolar genişleten Japonya’da çekirdek enflasyon, nisan ayındaki satış vergisi artırımının etkisinden yoksun kalarak yüzde 1.0 seviyesine geldi. Dünyanın en büyük emeklilik fonunun başkanı Takahiro Mitani, Japonya Merkez Bankası’nın eşi görülmemiş parasal genişleme politikasına rağmen yüzde 2’lik enflasyon hedefini tutturamayacağını söyledi. 

Haziran ayından bu yana petrnol fiyatlarında yaşanan yüzde 40 gerileme ve dünya gıda fiyatlarının son dört yılın en düşük seviyesinde olmasıyla deflasyon küresel ekonomi için en büyük tehditlerden biri haline geldi. 2003 yılında dünyada enflasyon ortalama yüzde 3.9 olarak gerçekleşirken, gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 1.5, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 5.6 oldu.

Deflasyon nasıl sorunlara yol açabilir?

Deflasyon, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumu olarak tanımlanıyor. Peki enflasyonsuz ortam ne gibi sorunlara yol açabilir? 
• Deflasyon uzmanlara göre refahı frenler. Çünkü bir ekonomide hammadde, işgücü gibi faktörlere sahip olması yetmez. Üretimin de artması gerekmektedir. Üretim artışı da para miktarina ve fiyatların yükselmesine bağlı. 
• Deflasyon, işsizlik yaratır. Çünkü para yetersizliğinden veya düşük kârları azaltmasından dolayı üretimin kısılması emek talebini de daraltır. 
• Deflasyon, ücretleri düşürür. Çünkü deflasyonda kârlar azalır, fiyatlar iner. 
• Defasyon, tüketimi kısar. Çünkü kişilerin gelirleri azalır. 
• Deflasyonda, alıcılar karlı çıkar, borçlular zarar eder. Sabit gelirliler ise piyasadaki dengesizlikler pek ilgilenmediklerinden zarara uğramayacaklardır. Buna karşılık, firmalar büyük kayıplara uğrayabilir.

Rogoff : Gelişen ülkelerde enflasyon ölmedi

Küresel ekonomide deflasyon baskısı artarken, IMF eski baş ekonomisti Kenneth Rogoff , gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun henüz ölmediğini savunuyor. Yıllık ortalama enflasyon 90’lı yılların ilk yarısında, Afrika’da yüzde 40, Latin Amerika’da yüzde 230 ve Doğu Avrupa’nın geçiş ekonomilerinde yüzde 360’tı. 80’lerin başında, gelişmiş ekonomilerdeki ortalama enfl asyon yüzde 10 civarındaydı. Son yirmi yıldır enflasyonu frenlemeye yardımcı olmuş baskıların bir çoğu şimdi geri çekiliyor. Ancak Rogoff ’a göre, gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun ölmüş olmaktan çok uzak. Uluslararası Para Fonu Nisan 2014 Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre 2013 yılında enfasyon Brezilya’da yüzde 6.2, Endonezya’da yüzde 6.4, Vietnam’da yüzde 6.6, Rusya’da yüzde 6.8, Türkiye’de yüzde 7.5, Nijerya’da yüzde 8.5, Hindistan’da yüzde 9.5, Arjantin’de yüzde 10.6 ve Venezuela’da yüzde 40.7’ye ulaştı. Bu seviyeler 90’ların başına göre çok büyük ilerleme olarak görülse de Rogoff’a göre enfl asyonun ölmediğini gösteriyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir