'İnternet televizyonu BluTV küresel marka olacak'

BluTV’nin kurucusu ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın torunu Aydın Doğan Yalçındağ, Türkiye’de izleme alışkanlıklarını değiştireceklerini ve 5 sene sonra global medya dünyasında önemli bir yere sahip olacaklarını ifade ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın Doğan Yalçındağ. Kendisi ocak ayında yayınlanan Masum dizisi ile beraber izleyicilerin ilgisini çekmeyi başaran Türkiye’nin ilk internet televizyonu BluTV’nin kurucusu ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın torunu. Yalçındağ, henüz 27 yaşında. ABD’deki Brown Üniversitesi’nde Ekonomi ve Tarih okuyan Yalçındağ, üniversiteden mezun olduktan sonra iki yıl boyunca Londra’da Goldman Sachs yatırım bankasında analist olarak çalışarak, Türkiye, Rusya, Polonyalı şirketlerin halka arzlarında bulunmuş. İnternet televizyonculuğu 2013 yılından itibaren yükselişe geçmiş. Yalçındağ, ABD’de okurken bu yükselişi gözlemleme şansı yakalamış.

2015 yılında BluTV’yi kurmak için Türkiye’ye dönen Yalçındağ, internet televizyonculuğu alanında fırsat olduğunu gördüğünde hemen aile üyeleri ve şirket yöneticilerine bu alandaki boşluğu doldurmak için teklifte bulunmuş. Fakat ilk eşiği atlatmak çok kolay olmamış. “Dedem Aydın Doğan’ı çok vizyoner olmasına rağmen ikna etmem kolay olmadı. 6 ay uğraştım” diyen Yalçındağ, BluTV için kolları 2015 yılında sıvamış ve 2016 yılında da kurmuş. İlk sene ise teknolojik alt yapı ve kullanıcılardan sağlanan geri dönüşler ile platform üzerinde ince ince çalışmış Yalçındağ ve ekibi. Yalçındağ temkini elden bırakmıyor; “Şirketi kurduk, projeleri başlattık ama mücadelemiz sürüyor. Ama bir başarı yakalamaya başladık. 10 kişilik bir ekibiz.”

BluTV’nin nasıl ortaya çıktığını, gelecekteki planlarını, sektörde kendini nasıl konumlandıracağını konuşmak için BluTV CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ ile bir araya geldik. Türkiye’de internet televizyonculuğu alışkanlığını artırdıktan sonra yurtdışına açılmayı hedefliyor. Aydın Doğan Yalçındağ, bu konuda iddialı. “BluTV’yi 5 sene sonra medya dünyasında çok önemli yere sahip olan bir platform olarak görmek istiyorum” diyen Yalçındağ, BluTV’yi yurtdışına götürmek istediğinden söz ediyor. Yalçındağ, hedeflerini şöyle anlatıyor: “Türkiye ABD’den sonra en çok dizi ihraç eden ülke. Arap dünyası ve Güney Amerika’da çok ilgi görüyoruz. Birçok ülkenin yaratmak istediği soft power etkisini biz yaratabiliyoruz. Birçok ülkeye dizimizi satıyor, kültürümüzü empoze ediyoruz. Bu da o bölgeye Türk ürünü satılmasını kolaylaştırıyor. 5 sene sonra BluTV’nin global bir marka olmasını istiyoruz.”

Değişen izleme alışkanlıkları fırsat

“Bizim modelimiz internetten film ve dizi izletmek” diyen Yalçındağ, değişen izleme alışkanlarının Türkiye’de fırsat yarattığını belirtiyor. D Smart ve Kanal D’nin alt yapısı nedeniyle bu işe atılmakta da cesur davranmış. Yalçındağ, “Kanal D ve D Smart’ın içeriğine interneti yerleştirdik aslında. Zaten bu abonelik modeli ile bu şekilde dizi yapmak grup sinerjisi olmadan akıl karı değil. Operasyonel gideri vardı ama ciddi yatırımlar gerektiren oluşum değildi. İleride yatırımlar yapacağız tabii” diyor. Yalçındağ’a göre bu iş Kanal D ve D Smart’ın geleceğini de pozitif yönde etkileyecek.

İnternet medyacılığında maliyet düşük fakat finansman yöntemi de önemli diyor Yalçındağ. “Kanal D ve D Smart’ın alt yapısından yararlanmamız avantaj. Ayrıca yurtdışı satışlardan yararlanarak bu dizilerin finansmanını sağlıyoruz. Böyle bir alt yapı olmasa mümkün değil bu platformu kuramazdık. En büyük kullandığımız argüman şirket içerisindeki kadro. Elimizde her şey var.” Şu anda platformun üye sayısı 750 bine ulaşmış durumda.

25 milyon dizi izleyicisi hedef kitlemiz

İnternetten film ve dizi izleyen herkes BluTV’nin hedef kitlesi. Yalçındağ, “12 milyon kişi dizi izliyor, ayrıca 12 milyon da korsan izleyici var. 25 milyona yakın dizi izleyicisi var. Bu insanlara gideceğiz. Masumla beraber sinema sever, dizi sever kitle bizim platformumuza geldi. Akıllı senaryoları seven, kendini aptal yerine konulmasını istemeyen izleyici bize geldi. Bu başlangıç bir kitle, genele muhakkak yayılacaktır. Kitleyi genişleteceğiz” diyor. TV ve internet dizi izleyenleri eninde sonunda kendilerini çekeceklerini ama bunun 2 seneyi mi bulur 5 seneyi mi bulur bilemediğini belirtiliyor.

Eski dizileri çekebiliriz

Özgün projeler açısından çok ciddi potansiyel olduğundan ve bu tarz birçok senaryonun TV’de yer bulamadığından söz eden yeni kuşak, “Biz bunlara internete çekmek istiyoruz. Belgesel konusunda heyecanlıyız ama biraz daha zaman var. Kanal D’nin daha önce yayınladığı eski dizilerin tekrar çekilmesi konusuyla ilgileniyoruz” ifadesini kullanıyor.

Oyunculardan çok ilgi var

Nur Sürer, Haluk Bilginer, Okan Yalabık, Ali Atay ve Serkan Keskin’in oynadığı, Türkiye’nin ilk internet dizisi ‘Masum’ 60 dakikalık 8 bölüm olarak çekildi. Oyuncuları ikna etmek zor olmuyor mu? diye sorduğumuz Yalçındağ, “Oyuncular, senaristler, yönetmenlerden internet televizyonculuğuna çok ilgi var. İkna etmek hiç zor olmuyor. İnternete proje yapmak isteyen çok oyuncu var” diyor.

Fiyatı artırmayı düşünmüyoruz

Yalçındağ, şu anda fiyatı artırma taraftarı değil. Fakat sektör dengeleri, dolar ve enflasyondaki artış ve dışarıdan dizi almaları nedeniyle bunun garantisini de veremiyor. Çünkü platformun gelir modeli tamamen üye gelirleri üzerine kurulu. Şu anda üyelik gelirleri ile maliyetleri karşılayamadıklarını, fakat ileride tamamen karşılayacaklarının da altını çiziyor.