"Teşvik Sistemi" yoğun biçimde tartışılmalı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

 

Son iki yılda "Teşvik Sistemi" üzerinde en az 10 yazıyla düşüncelerini belgelerin unutulmazlığı kasasına sakladım. Temel tezim, Teşvik Sistemi'nin fiziki kaynaklar, insan gücü ve teknolojiyi etkin verimli kullandıracak özendirmeleri içerir. Başarısı, ülke gerçeğini iyi bilme ve öncelikleri doğru saptamaya bağlıdır.

Net bilgiye erişmeden keskin genellemeler yapmamaya özen göstermeliyim. Sistemin Başbakan tarafından açıklandığı gün iki ayrı TV'de yaptığım değerlendirmelerde daha çok sistemin yapısı, işlevi ve kültürünün ne olması gerektiğine değindim. Şimdi sistemin bütün ayrıntılarının resmen açıklanmasını bekliyorum. Sağlı değerlendirmeler yapılabilmesi için birkaç öneriyi de bu yazıda aktarmak istiyorum.

Nereden bakıyorum?

Öncelikle, yıllardır siyasi iradelerin söyleminde yer alan " bölgesel gelir farklılıklarını azaltıcı etkisi" netleştirilmeli. Sistemin bölgesel gelir yapısını düzeltici etkisine ilişkin sorumlu kamu birimlerinde gerekli veri, malumat, bilgi ve anlayışın birikmiş olması gerekir. Bilgilerin bizim gibi konuyla ilgilenmek isteyen insanlara açık tutulması bir ödev olmasının ötesinde sorumluluktur. Bilgisiz fikir üretmemiz isteniyorsa, bugüne kadar yürürlüğe konmuş Teşvik Sistemleri'nin bölgesel kalkınma üzerindeki etkilerine ilişkin net bilgiler ivedilikle paylaşılmalı. Bugüne kadar yürürlüğe konan teşviklerin yarattığı sonucu enine boyuna analiz etmeden, anonsu kendinden büyük bölgesel kalkına projelerinin dünya ve ülkemiz örneklerini derinliğine tartışmadan; yatırımların karşılıklı-bağımlılık ilişkilerini ve nasıl bir ağ sistemiyle harekete geçtiğini bilmeden iddialı öngörülerde bulunmamalıyız.

Beklenti yaratırken "aşırı ve noksan değerlendirme ilkesine" özen göstermeyenlerin yarattığı israfı yakın geçmişimizde sayısız örneklerini hepimiz biliyoruz.

Stratejik projeler

İkincisi, yeni açıklanan Teşvik Sistemi'nin omurgasını oluşturan " Stratejik Projelerin" yerli girdi kullanılmasını özendirmesi ve "net döviz katma değerini" artırıcı etkileri ve üretim ölçeğini büyütmeleri öngörülüyor.

Stratejik kavramının temel bileşeni "fark yaratma"dır.

Hangi farklı uygulamaları yapacağız ki, girişimciler üretimlerinde "yerlileştirme" konusunda özen gösterecek ve net döviz katma değerini yükseltecek yatırım yapacak?

Bu alanda eksik ya da yanlış yapılanmalar nasıl düzeltilecektir?

Dış kaynaklara en düşük düzeyde bağımlı olacak yatırım alanları saptanmış mıdır? Var olduğu söylenen "envanterler" bu alanda "net bilgi" iletebiliyor mu?

Stratejik projelerin arka planını oluşturan "cari açığın azaltılması" ilke olarak doğrudur ama başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesi unutulmamalı. Stratejik projelerin hazırlanması, desteklenmesi, gözetim ve denetlenmesi birlikte izlenmesi gereken bir süreç... Bunun için gerekli yapı hazır mıdır? Sürdürülebilirliği güven altına almanın koşulları belirlenmiş midir?
Daha bir dizi ayrıntı bilgisi elimizin menzilinde olursa, bilgisiz fikir üretmez, ortak değeri, ortak iradeyi, ortak yararları ve ortak dili oluşturabilir; gücümüzü etkin ve verimli kullanmanın kanallarını açabiliriz.

Proje stokumuz var mı?

Üçüncüsü, ister "büyük projeler" bir önceki dönemden geliyor... Umuyoruz ki, ciddi bir proje stoku oluşmuştur. Söz konusu proje stokları açık ortamlarda tartışılırsa, ülke ihtiyaçları ile yatırımlar arasında net dengelerin kurulup kurulmadığına ilişkin bilgisi olanların söyleyecekleri vardır. Geçmişte her şeyi teşvik ederken, hiçbir şeyi teşvik etmediğimizi çok gördük. Teşvik sisteminin yatırımlarla "üretimi özendirici" işlevi kadar, üretime nitelik kazandırarak "rekabet gücü yaratıcı" işlevinin nasıl dengeleneceğini de tanımlamamız, betimlememiz ve belirlememiz gerekmez mi?

Metot açıklanmalı

Dördüncüsü, "fayda/maliyet hesaplarının" nasıl yapıldığı, hangi metotların kullanıldığının açıklanmasıdır. İnsanlar, belirlenen 6 bölgede yer alan illerin saptandığı 61 değişkenin neler olduğunu merak ediyor... Yakın gelecekte, kimi illerimiz verilerin yanlışlığını ileri sürerek, yargıda düzeltme yaptırma yoluna gidebilir. Sistemin adil olduğu konusunu yurttaşların zihninde "meşrulaştırma" çok önemli. Bu açıdan, sınırlı şeffaflıktan sınırsız şeffaflığa geçen dünyamızda, ilkesiz gizlilik asla olmamalı. Ortaya konan ilkeler, gerekçeler, hesaplama metotları ikna edici içerikle sunulmalı. Ayrıca, sistem hangi kaynakları kullanarak, nasıl bir sonuç yaratacağına ilişkin açık ve net angajmanlar ortaya koymalıdır ki, belirlenen zaman geldiğinde, öngörülen potansiyelin erişebilir hedeflerine ne ölçüde ulaşılabildiğini nesnel bir biçimde değerlendirebilelim.

Destek unsurlarını unutmayalım

Beşincisi, sanayi, tarım ve hayvancılık ile hizmetler kesiminde öngörülen potansiyellerin, ayrılan kaynakların ve yaratılmak istenen sonuçların net olarak ortaya konmasıdır. Bu üç temel kesimin gelişmesinde koordinasyon hayati önemdedir. Teşvik Sisteminin, indirgemeci mantıktan uzaklaştırılması ve bütüncü bakış kaynakları etkin ve verimli kullanmanın önünü açar. O nedenle sanayi, tarım ve hayvancılık ile hizmetler kesimi arasındaki bütünlüğü gözettiği gibi, rekabetçi üretimin koşullarını da tanımlamış olması gerekir: Mekan sağlamada ne yapılacaktır? İhtisas OSB'lerinde üretime dayalı mülkiyeti önceleyen arsa tahsisinde adımlar atılacak mıdır? Finans sisteminin derinleşmesi, araçlarının artırılması ve erişebilirliğin sağlanmasında hangi reformlar öngörülmektedir? Lojistik maliyetlerini düşürücü önlemlerin ayrıntıları ve bütünlüğü nedir? Bilim ve Teknoloji açısından girişimcilerin önüne hangi olanaklar konacaktır? Siyasi istikrar açısından öngörülenler nelerdir? Toplumun gelir farklılaşması ve sınıfsal yapılanması açısından Teşvik Sistemi'nin "destek unsurları" nelerdir? Yargı sisteminin fikri hakları koruması, ticari ihtilaflarda zamanında adaleti belirlemesi konusunda hangi reformlar öngörülmektedir? Vb. daha bir dizi alandaki sorunlara karşı üretilecek çözümler nelerdir?

Teşvik Sistemi gibi kapsamlı bir işin sadece bakış açısını anlatmak bile köşe yazısının sınırlarını aşıyor... Sistemin üç temel aktöründen biri olan siyasi irade ve onun emrindeki bürokrasiden bilgiye erişebilirliğimizi artırmalarını isteme hakkımızdır. Girişimcilere, fizibilitelerini hazırlarken, sağlayacakları kaynakların, tüy bitmemiş yetimin hakkında ayrıldığını, hakkını vermek gerektiğini anımsatmak da amaç dışı bir değerlendirme olmaz... STK yetkililerine de konuyu yakından izlemeleri gerektiğini anımsatmak borcumuzdur... Teşvik Sistemi hep ilgi menzilimiz içinde olmalıdır; çok önemlidir, çok değerlidir, ayrıntı bilgisi gerektiren, yüksek ahlaki değerle bakmayı zorunlu kılan bir yapıdır...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar