”Çin, 1 yılda yere çakılabilir”

Yatırımcı Marc Faber, piyasalardan gelen sinyallerin çöküşe işaret ettiğini ileri sürdü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Çin'de oluşan varlık balonunun ülke ekonomisini çöküşe götürebileceği yolundaki açıklamalara bir yenisi eklendi. 

Fon yöneticisi Jim Chanos ve IMF eski baş ekonomisti Kenneth Rogoff'un 'Çin'de varlık fiyatları artıyor ve gayrimenkul sektöründe bir balon oluşuyor' uyarısına katılan ünlü yatırımcı Marc Faber de, Çin ekonomisinin yavaşlamaya başlayacağını ve gelecek 9-12 ayda ekonominin 'yere çakılabileceğini' söyledi.

Faber, Bloomberg Televizyonu'na yaptığı açıklamada, Çin'in hisse senedi piyasalarında ve emtia fiyatlarında yaşanan düşüşün Çin ekonomisinde olası bir çöküşün habercisi olduğunu belirtti. "Şanghay Bileşik Endeksi, endüstriyel emtia fiyatlarının ve Avustralyalı hammadde ihracatçılarının hisselerinin faal olduğu 2009'daki yüksek seviyelerini tekrar yakalayamadı" diyen Faber, "Emtia ve hisse senedi fiyatlarındaki azalma, Çin ekonomisinde oluşan varlık balonunun patlamaya hazırlandığını gösteriyor. Piyasalar bir şeylerin yanlış gittiğinin işaretini veriyor. Göstergelere göre Çin ekonomisi önümüzdeki 9-12 ay yıl içinde yavaşlayabilir ya da çökebilir" dedi. Şanghay Expo 2010'un da Çin için iyiye alamet olmadığına dikkat çeken Faber, Viyana'da 1873 yılında düzenlenen fuardan sonra yaşanan emlak patlamasını ve bunalımlı dönemi bu tezine örnek olarak gösterdi.

ABD'de başlayan ve dünyayı saran krizin arkasında büyük ölçüde konut sektörü vardı. Bu nedenle Çin'de artan konut fiyatları büyük bir kaygı uyandırıyor. Bazı yatırımcılar ve ekonomistler, sektörde balon oluştuğunu söylerken, Çin yönetimi de sektördeki yatırımları soğutmak için tedbir alıyor. Konut alım satımındaki vergileri yükselten hükümet son olarak Pekin'de bir evi olan ailelerinin ikinci bir ev almasına yasak getirmişti.

Faber önce, 6 milyar dolarlık fonu yöneten Kynikos Associates'in Başkanı Jim Chanos, 'Çin'in cehenneme doğru yol aldığını' söylemişti. Bu ülkede ticari ve konut yatırımlarının ölçüsüzce yapıldığına dikkat çeken Chanos, orta sınıfın bu konutları ödeyebilmesinin mümkün olmadığını ifade etmişti. Chanos, "Çin'de ortalama bir çiftin geliri 7-8 bin dolar. Bu ailelerin 150 bin dolarlık projeleri ödeyebilmeleri zor. Bu da ABD'de 40 bin dolarlık 600 bin dolarlık mortgage planına girmeye benzer bir durum " ifadelerini kullanmıştı. Chanos, Çin'deki balonun 2010 sonları ile 2011'de patlayabileceği tahmininde bulunmuştu.

IMF eski baş ekonomisti Rogoff ise, Çin'de 'kredi ile şişirilmiş' balonun önümüzdeki 10 yıl içinde patlayabileceğini, bunun ülkenin büyüme hızını yüzde 2'ye indirip, bölgesel bir durgunluğa neden olabileceğini söylemişti. Çin'deki balonun patlamasına neyin neden olacağını bilmediğini söyleyen Rogoff, ancak gayrimenkullerin bir krizin kaynağı olmasının en sık görülen durum olduğunun altını çizmişti. Rogoff; Pekin ve Şanghay'da gayrimenkul fiyatlarının "gerçeklerden uzaklaştığını" ve bu piyasanın çökmesinin Çin'in büyüme hızını yüzde 2 ya da 3'e düşüreceği öngörüsünde bulunmuştu.

Banka zorunlu karşılık oranı yine artırıldı

Çin, ekonomideki nakit fazlasını azaltma ve enflasyonla mücadele kapsamında aldığı kararla bankaların zorunlu karşılık oranını yıl başından bu yana üçüncü kez artırdı. Çin Merkez Bankası, bankaların zorunlu karşılık oranını, yani bankaların merkez bankasında tutmak zorunda oldukları rezervleri 50 baz puan yükseltti. Büyük bankaların zorunlu karşılık oranını yüzde 17'ye yükselten karar 10 Mayıs'tan itibaren geçerli olacak.

Bankacılık sisteminden 300 milyar yuan (44 milyar dolar) likiditeyi çekecek olan kararla birlikte, Çin yönetiminin yeni sermaye girişine hazırlandığı ve Temmuz 2008'den beri askıya alınan yuanın değerlenme sürecine kaldığı yerden devam edileceği yönündeki spekülasyonların da artması bekleniyor. Goldman Sachs ve Royal Bank of Canada, yayınladıkları raporlarda, Çin'in zorunlu karşılık oranını artırmasının enflasyon ve varlık fiyatı balolarını azaltmak için yeterli olmayacağını savundu. Raporlarda, Çin'in para birimini 6.83 seviyesinde dolara endeksleme politikasını sona erdireceği beklentileri tekrarlandı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir