AK Parti'nin yeni ekonomi yönetiminde radikal değişim

Ali Babacan ile Mehmet Şimşek'in yer almadığı AK Parti'nin yeni MKYK'sında, daha önceden ekonomi ile ilgili bakanlık üstlenmiş 4 ismin yanı sıra ekonomi kökenli, Babuşçu, Ağbal, Karayel, Ensarioğlu, Dedegil ve Muş gibi isimler dikkat çekiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin GÖKÇE

ANKARA - AK Parti'nin 50 kişilik yeni MKYK'sında daha önceden ekonomi ile ilgili bakanlık görevi yapmış 4 isimin yanı sıra kritik noktalarda teorisyen olarak da çalışmış önemli isimler bulunuyor. AK Parti iktidarında görev üstlenmiş ekonomi kurmayları Ali Babacan ile Mehmet Şimşek'in yer almadığı MKYK'da ekonomi kökenli Aziz Babuşçu, Naci Ağbal, Yaşar Karayel, Mehmet Galip Ensarioğlu, Alev Dedegil ve Mehmet Muş gibi isimler de dikkat çekiyor.

Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na Naci Ağbal getirilirken, temelde farklı düşünmeyen ekonominin yeni kurmayları, başta KOBİ'lerin korunması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana ulaşımın kolaylaştırılması gibi konulardaki görüşleriyle ön plana çıkıyorlar.

İnşaat kaynaklı büyüme taraflıları iş başında

Hafta sonu yapılan AK Parti Kongresi'nin ardından aracı kurumların hafta başında yayımlanan raporlarının ana gündeminde de ekonomi kurmayları vardı. Aracı kurum raporlarında yenilenen MKYK değerlendirilirken 'sıkı maliye politikacıları' gitti, 'büyüme' yanlıları geldi yorumları yapıldı. Raporlarda partiyi 2023'e taşıyacak yeni ekipte ekonomi takımında Berat Albayrak, Bülent Gedikli, Naci Ağbal, Nihat Zeybekçi, Numan Kurtulmuş gibi büyüme politikalarına öncelik veren Erdoğan'a yakın isimler öne çıktığı vurgusu yapıldı. Ali Babacan, Mehmet Şimşek gibi AK Parti iktidarlarının hep sıkı para politikası ve mali disiplin yanlısı isimlerin yer almadığına dikkat çekilirken büyüme yanlılarının da büyüme hedeflerine ulaşmak için büyük altyapı ve inşaat projelerinin ve savunma sanayi projelerinin önemine işaret ettikleri hatırlatıldı.

Kurmayların ekonomiye ilişkin değerlendirmeleri

Nihat Zeybekçi/ Düşük faizde ısrarcı

İş dünyasından önce yerel yönetime oradan da TBMM'ye geçen Nihat Zeybekci, Ekonomi Bakanlığı yaptığı dönemde sürekli olarak düşük faiz tezini savunurken, Merkez Bankası'nın politikalarına da sert eleştiriler yöneltti. Türkiye'nin yüzde 5'in altındaki büyüme oranlarının kabul edilemeyeceğini düşünen Nihat Zeybekci, faizin bol kaynak ve ucuz üretim için düşük olması gerektiğini düşünüyor. Zeybekci, kurlarda da makul seviyede olması şartıyla yükselişten çok fazla şikayetçi olmuyor. Ancak faizin yüksekliğinden sürekli şikayetçi olsa da Bakan Zeybekci, son gelişmelerin ardından Merkez Bankası'na faiz indirimi konusunda baskı yapılmaması gerektiği yönünde görüş bildirmişti.

Numan Kurtulmuş/ Reel ekonominin öne çıkmasını öneriyor

Saadet Partisi ve Has Parti'de siyaset yaptıktan sonra AK Parti'ye katılan, 2012 yılında ise Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na getirilen Numan Kurtulmuş, 29 Ağustos 2014'ten bu yana ise Başbakan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Numan Kurtulmuş'un ekonomiye bakışı da üretim, esaslı, orta direği güçlendirme esaslı, reel üretimi esas alan bir bakış açısına dönülmesi yönünde. Ekonomi yönetiminin temel perspektifi sadece makro dengeleri sağlıklı tutmak olmaması gerektiğini belirten Kurtulmuş, bir dönem para politikaları ve faiz politikalarına odaklanan Türkiye'nin mutlaka üretime odaklanması gerektiğini düşünüyor. Kurtulmuş bu yöndeki düşüncelerini ise şöyle özetliyor:“Sadece İstanbul Borsa'sı nasıl gidiyor, faiz 3 puan düştü mü, 2 puan çıktı mı, bunları hesap ederek olmaz. Bu, paradan para kazanmak isteyen, üretim derdi olmayan, elini taşın altına sokmayan, sadece küresel piyasalarda Türkiye'deki faiz yüksek olduğu için buraya gelen insanların isteğidir, talebidir. Onlar da bizim karakaşımız için vermiyorlar bu parayı, en iyi Türkiye'de kazandığı için buraya geliyor, en yüksek faizi burada bulduğu için geliyor.”

Nurettin Canikli/ Tasarruf açığını sorun olarak görüyor

Ekonominin önündeki en büyük engellerden birisi olarak tasarruf açığını gören Nurettin Canikli, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yaptığı dönemde, geleneksel üretim yöntemleriyle çok ileriye gidilemeyeceğini sıçramaya ihtiyaç olduğunu kaydetmişti. İhracatın ekonominin motoru olmakla birlikte en büyük kırılganlığın cari açık olduğunu kaydeden Canikli, büyümenin önündeki en büyük engelin ise tasarruf açığı olduğunu, cari açığın düştü ölçüde büyüme oranının aratacağı görüşünü savunuyor.

Binali Yıldırım/ Milyar dolarlık projelere imza attı

58'nci Hükümet'le başlayan ve 61'inci Hükümet dahil 4 dönem arka arkaya Ulaştırma Bakanlığı yapan Binali Yıldırım, görev yaptığı dönemde milyar dolarları aşan dev projelere imza attı. Özellikle bölünmüş yollar, hava alanları, yüksek hızlı tren gibi büyük hacimli ulaşım projeleri bakanlığı döneminde başlayan Binali Yıldırım döneminde, Kanal İstanbul, 3'ncü Köprü ve 3'üncü Havalimanı projeleri tartışılmaya başlanmıştı.

Bülent Gedikli/ Vergi barışının mimarı

AK Parti'nin ilk iktidara geldiği dönemde çıkarılan Vergi Barışı uygulamasının mimarı olarak bilinen Bülent Gedikli, özellikle üretime dayalı büyüme modeli üzerinde dururken, Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşların, giderek sorunları çözmekten uzaklaştığını düşünüyor. Bu kapsamda Türkiye'nin de kurucu üyesi olduğu Asya Yatırım Bankası'nın önemli olduğunu kaydeden Gedikli, ABD dahil dünyada hiçbir ülkenin yalnız yürüyemeyeceğini dile getiriyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada TL'nin cazibesinin artırılması ve ticaretin TL ile yapılması seçeneğinin gözardı edilmemesi gerektiğini bildiren Bülent Gedikli, bu kapsamda doların yerel para birimlerine verdiği zararın önlenmesi için radikal çözümler gerektiğini anlatıyor. Bülent Gedikli, üretime yönelik yapısal reforma ihtiyaç olduğunu kaydediyor.

Berat Albayrak/ Büyümenin dinamosu olarak KOBİ'leri görüyor

Bankacılık ve finans üzerine doktora yapan Berat Albayrak, ABD'de aldığı eğitimin ardından 2006 yılında Türkiye'de dönerek çeşitli holdinglerde görev aldı. 2014 yılı başından bu yana Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yanı sıra bir üniversitede öğretim üyeliği yapıyor. Sabah gazetesinde nisan ayında yazdığı bir yazıda, büyümenin üretim artışına dayalı bir ekonomi stratejisiyle gerçekleştirilebileceğine vurgu yapan Albayrak, o dönemde çıkarılan yeni düzenlemelerin en önemlisi olarak KOBİ'lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılmasını gösteriyor. Büyümenin dinamosu olan KOBİ'lerin güncel problemlerinin başında sermaye ve finansman ihtiyacı geldiğini belirten Albayrak, bu konuda kalıcı ve uzun vadeli adımların atılmasının şart olduğunu düşünüyor. Ağustos ayında Fed'in faiz artırım kararını değerlendiren Albayrak, değerli dolar ve faiz artışı manevralarının daha yoğun tartışılmaya başlandığını belirtti. Fed'in bundan sonraki politikalarına diğer ülkelerin vereceği tepkilerin daha fazla önem kazandığına işaret eden Alayrak, bu kapsamdaki stratejilerin de revize edilmesine ihtiyaç olduğunu aktarıyor. Türkiye'nin Fed ve Çin'de yaşanan gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğinin altını çizen Albayrak, istikrarın gerekliliğine de vurgu yaparak, küresel sürecin kazan-kazan ekseninde yönetilmesinin önemini vurguluyor.

Naci Ağbal/ AK Parti'nin ilk döneminden beri Maliye'de

Yaklaşık 25 yıldır Maliye Bakanlığı'nda görev yapan Naci Ağbal, son olarak Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı görevini yürütüyordu. Ağbal, müsteşarlıktan önce Gelirler Genel Müdürlüğü ve BÜMKO'daki görevlerinin yanı sıra çeşitli kurumlarda da yönetim kurulu üyeliği yaptı. AK Parti'nin iktidara geldiği 2003 yılından itibaren bakan danışmanlığı dahil, maliye politikalarının belirlenmesinde çeşitli kademelerde rol oynayan Ağbal, olası bir yeni iktidarda Maliye Bakanlığı'nın en büyük adaylarından birisi olarak gösteriliyor.

Vedat Demiröz/ Konut satışlarına kolaylık getirilmesi öneriyor

Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bir süre yeminli mali müşavirlik yapan Vedat Demiröz, Emlak Konut GYO'da Başkan Vekilliği, SPK'da başdenetçilik ve çok sayıda vakıf ve kurumda da yönetim kurulu üyeliği yaptı. TBMM'de Plan ve Büte Komisyonu sözcülüğü yapan Demiröz, 24. Yasama Yılı'nda hükümetin Meclis'e sevk ettiği, ancak kadük kalan Gelir Vergisi Kanun Tasarısı'na ilişkin kurulan alt komisyonun başkanlığını da üstlendi. Vedat Demiröz, konut sektörünün canlandırılarak, stokların eritilmesi için hem vergi hem de devlet harçları noktasında düzenleme gidilmesi konusundaki açıklamalarıyla dikkat çekmişti. Demiröz özellikle, KDV oranlarının yüzde 1'e kadar düşürülmesi yönünde öneri getirmişti.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir