Belirli HSYK ve YSK üyelerini Meclis seçmeli

TBB Başkanı Feyzioğlu,"Belli sayıda Yüksek Hakimler Kurulu üyesinin ve belli sayıda Yüksek Savcılar Kurulu üyesinin TBMM tarafından seçilmesi sağlanmalıdır" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yüksek hakimler kurulu ve yüksek savcılar kurulu olarak bölünmesini önererek, "Belli sayıda Yüksek Hakimler Kurulu üyesinin ve belli sayıda Yüksek Savcılar Kurulu üyesinin TBMM tarafından seçilmesi sağlanmalıdır" dedi. 

Feyzioğlu, TBB'de düzenlediği basın toplantısında, adalet için etkin, bağımsız, tarafsız, adil yargılama yapacak bir sistemin kurulmak zorunda olduğunu, yaşanan krizden bir fırsat çıkarılması gerektiğini dile getirdi. 

"Yolsuzluk soruşturmalarının engellendiği algısı hukuk sistemimize çok büyük zarar veriyor" diyen Feyzioğlu, paralel devlet iddialarının, yurttaşların elinden hukuki güvenlik hissini aldığını ifade etti. 

Önceki haftalarda yargıdaki gelişmelere ilişkin söylemlerinin eleştirildiğini belirten Feyzioğlu, bu durumun kararlılıklarını artırdığını söyledi. Yapacakları ve yaptıkları önerilerin terör örgütü ele başı Abdulah Öcalan'ın affıyla en ufak bir ilgisi olmadığını vurgulayan Feyzioğlu, önerilerinin bu pencereden değerlendirilmemesini istedi. 

HSYK Kanunu'na ilişkin değişiklik teklifinin yeni bir gerginlik ortamı yarattığını ifade eden Feyzioğlu, "HSYK'yı düzenlemeye yönelik kanun teklifi yargı bağımsızlığına kuşkusuz aykırıdır. Ancak bu teklife yargı bağımsızlığının evrensel ilkelerini temel alarak karşı çıkışımız, bugünkü HSYK'nın yapısını savunduğumuz anlamına asla gelmez. Bugünkü HSYK'nın yapısının Türkiye'de yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamadığı her türlü tartışmadan uzaktır" dedi.  

Değişiklik teklifinin bir çok bakımdan anayasaya aykırı olduğunu savunan Feyzioğlu, teklifin geri çekilmesini istedi. 

HSYK'nın mevcut yapısının da savunulamayacağını ifade eden Feyzioğlu, "Daha dün 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde HSYK'nın o zamanki önerilen yapısına karşı çıkanların, 'hayır' oyu verenlerin bugünkü değişiklik teklifi karşısında sadece değişiklik teklifine karşı çıkmakla yetinmeyip bugünkü yapıyı savunur pozisyona girdikleri algısını çok yanlış ve çelişkili buluyoruz" diye konuştu.  

Feyzioğlu, HSYK'nın yapısına ilişkin düzenlemenin üzerinde uzlaşılacak bir anayasa değişikliği yoluyla olabileceğini söyledi. 

"TBMM, Kurullara belli sayıda üye seçebilir" 

[PAGE]

"TBMM, Kurullara belli sayıda üye seçebilir" 

Bugünkü sistemin, değişiklik teklifinin ve 12 Eylül 2010 referandumu öncesindeki sistemin yanlış olduğunu savunan Feyzioğlu, HSYK'nın yapısına yönelik önerilerini paylaştı. 

HSYK'nın Yüksek Hakimler Kurulu ve Yüksek Savcılar Kurulu olarak ikiye ayrılması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, kurullarda görev yapacak yüksek yargı kaynaklı üyelerin, bu organların kendi üyeleri arasından seçilmesi, ilk derece hakim ve savcıların da kendi aralarında seçim yapıp kurullara üye göndermesi gerektiğini kaydetti. 

Bu seçimlerin şaibesiz ve seçmen iradesini baskı altına almayacak şekilde yapılmasının şart olduğunu dile getiren Feyzioğlu, şöyle devam etti: 

"Belli sayıda Yüksek Hakimler Kurulu üyesinin ve belli sayıda Yüksek Savcılar Kurulu üyesinin TBMM tarafından seçilmesi sağlanmalıdır. Ancak RTÜK modeli iflas etmiş bir modeldir, sonuçları bellidir. İflas etmiş bir modelin yargıda yeni iflaslara sebebiyet vermemesi için model alınması doğru olamaz. Dünya ne yapıyorsa biz de onu yapmalıyız. İktidarın ve muhalefetin uzlaşısını sağlayacak 2/3 nitelikli çoğunlukla Meclis'in belli sayıda üye seçmesi kabul edilmelidir. Böylece demokratik meşruiyet ve yasama organına hesap verebilirlik yargı açısından sağlanmalıdır." 

TBB'nin önerisi 

Bu arada, Feyzioğlu'nun önerdiği yeni yapıda Yüksek Hakimler Kurulunun 17 üyesi bulunuyor. Yargıtay Başkanının kurul başkanı olması, kurulda, Yargıtay Genel Kurulunun mensubu hakimler arasından seçilen 3, Danıştay Genel Kurulu mensubu hakimler arasından seçilen 2, Cumhurbaşkanı tarafından atanan 1, TBMM'nin 3'te 2 çoğunlukla doğrudan seçtiği 3, ilk derece hakimlerinin kendi aralarından seçeceği 4, TBB Genel Kurulunca avukatlar arasından seçilecek 2 ve Yargıtay Genel Kurulunun Yargıtay Başsavcılığında görevli savcılar arasından seçtiği 1 üyenin bulunması öngörülüyor. 

Yüksek Savcılar Kurulunun ise 11 üyeden oluşması ve Yargıtay Başsavcısının kurula Başkanlık yapması öneriliyor. Önerilen kurul yapısında, Yargıtay Genel Kurulunun Yargıtay Başsavcılığında görev yapan savcılar arasından seçtiği 2, mensubu olan hakimler arasından seçtiği 1, Danıştay Genel Kurulunun Danıştay Başsavcılığında görev yapan savcılar arasından seçtiği 1, ilk derecede görev yapan savcıların kendi aralarından seçtiği 3, TBMM'nin 3'te 2 çoğunlukla seçtiği 1, Cumhurbaşkanının atadığı 1 ve TBB Genel Kurulunun avukatlar arasından seçtiği 1 üye bulunuyor. 

Sorular 

[PAGE]

Sorular 

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Feyzioğlu, HSYK kararnamesine ilişkin soru üzerine, ülkede daha fazla yargıya güveni sarsmanın kimseye bir getirisinin olmadığını ifade ederek, "Tabii ki büyük operasyonları sıkıntılı buluyoruz. Ama bunu söylerken, dünü sahiplenmek, dünün acılarını yaşatanları alkışlamak, kahramanlaştırmak, 'onlar önemli devlet adamlarıdır' demek işte burada da yokuz" diye konuştu. 

"Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Yüce Divan'da yargılanmasına ilişkin tasarı yasalaşırsa İlker Başbuğ bundan faydalanabilir mi?" sorusu üzerine Feyzioğlu, yeniden yargılama formülü üzerindeki çalışma sürüyor. 1-2 gün içinde Sayın Adalet Bakanıyla tabii ki görüşeceğiz. Daha önce telefon görüşmelerimiz oldu. Yürüdüğünü söyleyebilirim" ifadelerini kullandı. 

Kanun tasarısının, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının soruşturulması haklarında dava açılmasını Başbakan'ın iznine bağladığını anlatan Feyzioğlu, "İlker Başbuğ özel durumunda kovuşturma aşaması başlamış, hüküm verilmiş ve Yargıtay'da. Yargıtay bu aşamalar geçildiği için bir durma kararı verip 'Başbakan izin veriyor mu' diye sorar mı sormaz mı bilemiyorum. Ama izin şartı geçmişe uygulanmak isteniyorsa, yasada, 'izin şartı, devam etmekte olan bütün davalar için de uygulanır denmesi' gerekiyor. Bu dendiği takdirde izin verilmediğinde Yargıtay'ın bozma kararı vermesi gerekir. Yargıtayın takdiridir ama bu haliyle yeterli olmayabilir. Yine bir geçici maddeye ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu. 

Bu konularda ilginizi çekebilir