Büyümeyi "doğru" okumak…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YORUM ANALİZ / Talip AKTAŞ

Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.7 oranında büyüme kaydetmesi, genelde "rekor büyümenin kıl payı kaçırılması" olarak nitelendi. Zira, Singapur, Tayvan, Taylan ve Çin'in mutlak büyüme değerleri Türkiye'nin üzerindeydi. Peki bu değerlendirme ne kadar doğru? Ya da bir başka ifadeyle, Türkiye ekonomisi gerçekte dünya ülkeleri içinde büyümede fevkalade bir başarıyı mı ortaya koymuştu?

Öncelikle ifade etmek gerekir ki; rakamların tek başına büyüklüğü ya da küçüklüğü istatistikte pek bir şey ifade etmiyor. Eldeki rakamlar ancak, ilişkili olduğu dönemlerle ya da benzerlerinin verileriyle karşılaştırıldığında bir değer ifade ediyor. Dolayısıyla Türkiye'nin yüzde 11.7'lik büyüme oranının, karşılaştırıldığı döneme vurgu yapmadan büyüklüğü ya da küçüklüğü konusunda herhangi bir yargıya varabilmek mümkün değil. 2009 yılının ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 14.5 küçülmüştü. Bunun üstüne kaydedilen büyüme yüzde 11.7… Nüfus artışı vb diğer etkenleri göz ardı etsek bile, 2009 yılı ilk çeyreğinde yaratılan toplam GSYH'ya ulaşabilmek için daha 2.8 puanlık eksik var.

Bu açıdan bakıldığında Çin ile birlikte Uzakdoğu'daki hemen tüm ekonomilerin Türkiye'ye oranla çok daha yüksek büyüme performansını yakaladıkları , dahası reel olarak ciddi büyüme rakamlarına ulaştıkları görülüyor.

Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta ise, büyüme açısından trendin ne yönde geliştiğidir. 2010 ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe, yani 2009 yılı Kasım-Aralık dönemine göre, Türkiye ekonomisinin takvim etkisinden arındırılmış seri itibarıyla büyüme oranı yüzde 0.1 düzeyinde. Avrupa Birliği'nde bu oran yüzde 0.2, OECD ülkeleri toplamında ise yüzde 0.3 düzeyinde. Tek tek ülkeler itibarıyla bakıldığında da ABD, Japonya, Almanya, Kanada, İtalya, Hollanda ve G. Kore gibi ülkelerin son çeyrekteki büyüme oranları Türkiye'ye oranla daha yüksek seviyede. Bu durum, Türkiye'nin ne AB, ne de OECD ülkeleri arasında büyüme trendi açısından daha iyi bir performans göstermediğine işaret ediyor. Bir diğer ifadeyle yüzde 11.7'li rakam, Türkiye ekonomisi açısından gerçekte son çeyrekte, bir önceki üç aya göre ekonomide herhangi büyüme gözlenmediğini ortaya koyuyor. Özellikle dış talepteki olumsuz beklentiler de dikkate alındında, bu tablonun izleyen dönemlerde daha olumsuz bir seyre dönüşmesi olasılığı ise hayli güçlü görünüyor.

Başarıya kuşkusuz ki sevinelim!.. Dahası, toplumun her kesiminin, krizin yarattığı moral bozukluğundan kurtulma gibi haklı ve kabul edilebilir beklentilerinin bulunması da son derece olağan… Ancak, rakamları doğru okuma ve doğru yorumlamanın; doğru teşhis ve çözüme yönelik doğru önlemler alınmasının da olmazsa olmaz koşulu olduğunu unutmadan... 

SEÇİLMİŞ ÜLKELERDE GSYH BÜYÜMESİ

(bir önceki çeyreğe göre değişim; %)

ÜLKELER 2009-1.ç 2009-4.ç 2010-1.ç

Kanada -1,8 1,2 1,5

Fransa -1,5 0,6 0,1

Almanya -3,5 0,2 0,2

İtalya -2,9 -0,1 0,4

Japonya -4,2 1,1 1,2

G.Kore 0,2 0,2 2,1

Meksika -6,8 1,9 -0,3

Hollanda -2,6 0,5 0,3

İspanya -1,7 -0,1 0,1

TÜRKİYE -5,7 1,7 0,1

İngiltere -2,6 0,4 0,3

ABD -1,6 1,4 0,7

G7  -2,4 1,0 0,6

NAFTA  -2,1 1,4 0,6

OECD - Avrupa -2,6 0,3 0,3

OECD - Toplam -2,1 0,9 0,6

AB-27 -2,5 0,2 0,2

EB-16 -2,5 0,1 0,2

Kaynak: Eurostat

 

Bu konularda ilginizi çekebilir