İşveren, seçimlerin yeni riskler yaratmasını beklemiyor

İSK Yönetim Kurulu Üyesi Yöney,seçimlerin risk yaratacağını düşünmediğini açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Yöney, Türkiye'nin, 17 Aralık'tan sonra 3,5 aylık inanılmaz büyük bir türbülansa girdiğini ancak 31 Mart sabahından itibaren aşamalı olarak normalleştiğini belirterek, "Önümüzde bir seçim var, seneye bir seçim daha var, tamam hepsi var ama artık Türkiye gerçek gündemine, bence döndü. Bir iki seçim daha var, önemli değil. Yeni bir risk yaratacağını düşünmüyorum" dedi. 

Yöney, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinde, aralık ayından itibaren hiç beklenmedik şekilde bir dalgalanma olduğunu, döviz kurlarının ciddi anlamda yükseldiğini, Türk Lirası'nın değer kaybettiğini hatırlattı. Özel sektörün döviz borçlusu olduğuna dikkati çeken Yöney, bu sürecin, borçlu şirketler üzerinde ciddi bir mali külfete yol açtığını vurguladı.  

Yerel seçimlerin ardından siyasi tansiyonun düşmesiyle, döviz kurlarının bu kez ters yönlü bir harekete başladığını ifade eden Yöney, "Ben bunu, 'Türkiye 2014 yılı içerisinde bir normalleşmeye artık döndü' diye yorumluyorum. Önümüzde bir seçim daha var, seneye bir seçim daha var, tamam hepsi var ama artık Türkiye gerçek gündemine, bence döndü. Bir iki seçim daha var, önemli değil. Yeni bir risk yaratacağını düşünmüyorum" diye konuştu. 

Yöney, Türkiye'nin borçla sanayileştiğini, özel sektörün istihdam ve ekonomiye katkıyı bu şekilde yarattığını ifade ederek, dövizin tekrar aldığını geri verdiği bu noktada, Türkiye ekonomisinin artık yeniden rayına girdiğini, istihdam rakamlarının da bunu desteklediğini vurguladı.   

Hükümetin, ekonomiyi, ekonomik politikaları, istihdamı ve sanayileşmeyi birinci gündem maddesi olarak aldığı noktada, özel sektörün üzerine düşeni yapacağını ifade eden Yöney, özel sektörün son 10 senede başardıklarının ortada olduğunu, istikrarın devamı halinde gelecek 10 seneye de pozitif baktıklarını dile getirdi.  

Seçimlerin yeni bir risk yaratacağını düşünmediğini tekrarlayan Yöney, "Türkiye, 17 Aralık'tan yerel seçimlerin yapıldığı 30 Mart akşamında sandıklar kapanıp neticeler açıklanana kadar, 3,5 aylık inanılmaz büyük bir türbülansa girdi, ancak 31 Mart sabahından itibaren aşamalı olarak normalleştiğimizi görüyorum" değerlendirmesinde bulundu. 

"Kur, hiç kimsenin istediği yere bir günde oturtacağı bir şey değil" 

Yöney, kurların düşmesine yönelik eleştirilere de değinerek, şunları kaydetti:  

"Kur dinamiği başka bir şey. Kur, hiç kimsenin istediği yere bir günde oturtacağı bir şey değil. Türkiye artık kapalı bir ekonomi değil. Dolayısıyla kur kendi değerini kendisi bulur. Ayrıca, birçok dinamiğe bağlıdır. Siyasi risklere tabii ki bağlıdır ama pek çok dinamiğe de bağlıdır. Dolayısıyla, yapısal sorunları var Türkiye'nin, ithalat yaparak ihracatı destekliyor, cari açık mutlaka bir sorun olarak her dönem karşımıza çıkıyor. Ben kurların doğru bir yeri olacağını tahmin etmiyorum."  

'Faizde temkinli düşüş yapacaklardır, yaparlarsa'

Merkez Bankası'nın, bir süre önce döviz kurlarındaki dalgalanmanın ardından olağanüstü toplantı yaparak, çok radikal bir faiz artırımına gittiğini hatırlatan Yöney, şöyle dedi: 

"Onun bir öncesinde de dolar ve euro kurlarının, buralara  kadar tırmanacağını hesap edemedi. Böyle temkinli davranması, şu anda tamamen bu yüzdendir. Faiz artırımının döviz kurlarıyla çok yakın alakası var. Dolayısıyla bir temkinli düşüş yapacaklardır, yaparlarsa. Olağanüstü bir toplantıyla, böyle yine radikal şekilde geldiği yerlere geri döndüremezler, döndürmeyeceklerdir. Belki 'çeyrek, yarım baz puan önümüzdeki ay mutlaka göreceğiz' diye düşünüyorum. Çok kontrollü olacaktır."  

Bu konularda ilginizi çekebilir