Meksika'yla ticaret hedefi 5 milyar dolar

Türk-Meksika İş Forumu’nda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün, "İki ülke arasındaki ticaret hacmini kısa vade 5 milyar dolar, seviyesine taşımamız gerektiğini düşünüyoruz" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Meksika ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin bugün 1 milyar 200 milyon dolar civarında olduğunu, bunu yeterli bulmadıklarını belirterek, "İki ülke arasındaki ticaret hacmini kısa vade 5 milyar dolar, orta vadede ise 10 milyar dolar seviyesine taşımamız gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Ekonomi Bakanlığı, TOBB ve DEİK tarafından düzenlenen "Türk-Meksika İş Konseyi Toplantısı"nda Ergün, ülkeler arasındaki ilişkilerde sivil diplomasiyi geliştirmenin büyük bir önem taşıdığını belirterek, siyasiler tarafından çözülemeyen bir çok sorunun iş dünyası tarafından çok daha kolay bir şekilde aşıldığını söyledi.

Ergün, Türkiye'nin son 10 yıl içinde dünyanın hemen her ülkesiyle yapıcı ilişkiler kurduğunu ifade ederek, bu ilişkilerin kurulmasında iş adamlarının çok önemli sorumluluklar üstlendiğini kaydetti.

Türkiye'nin dünyanın her ülkesiyle temas kurmaya özen gösterdiğini anlatan Ergün, "Bütün bu çabalarımızın meyvelerini dış ticarette görüyoruz. 11 yılda 36 milyar dolardan 160 milyar dolara çıkan ihracatımız bu pozitif yaklaşımımızın bir sonucu olmuştur" dedi.

Ergün, son yıllarda Avrupa'da yaşanan ekonomik krize rağmen ihracatın artmaya devam etmesinin nedeninin Türkiye'nin yeni pazarlara açılması olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meksika ve Türkiye son yıllarda gösterdikleri ekonomik performans ile tüm dünyanın dikkatini çekti ve övgüsüne mazhar oldu. Ancak bu iki ülkenin ekonomik ilişkileri dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde bulunan iki ülkeye yakışan bir seviyede değil. İki ülkenin de dış ticaret hacmi hızla yükselirken mevcut durumun çok yeterli olmadığı çok net bir şekilde görülüyor. İkili ilişkilerde büyük mesafe aldık, iki ülke arsında 2002'de 128 milyon dolar olan dış ticaret hacmi, bugün 1 milyar 200 milyon dolar seviyesine yaklaştı. İki ülke arasındaki ticaret 2009'dan sonra daha da gelişti. Ancak biz, mevcut rakamları yeterli bulmuyor, iki ülke arasındaki ticaret hacmini kısa vade 5 milyar dolar, orta vadede ise 10 milyar dolar seviyesine taşımamız gerektiğini düşünüyoruz."

"Ekonomik faaliyetin önündeki engeller dünya ekonomisini olumsuz etkiliyor" 

Bakan Ergün, 2009 krizi sonrasında dünya ülkeleri arasındaki ikili ve çok taraflı işbirliği çalışmalarının ne kadar büyük bir değer taşıdığının net bir şekilde görüldüğünü belirterek, küresel ticaretin, yatırımların, her türlü ekonomik faaliyetin önündeki engellerin dünya ekonomisinin seyrini de olumsuz etkilediğini kaydetti.

Bu açıdan Meksika ile Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanmasını çok önemsediklerine işaret eden Ergün " Aynı şekilde vizelerin kaldırılmasını da önemsiyoruz. İki ülke işadamlarının da hükümetlerden böyle bir beklenti içinde olduklarını biliyoruz. Meksika ile AB arasında böyle bir anlaşma varken,  AB ile Gümrük Birliği anlaşması olan Türkiye'nin de aynı şartlara sahip olması gerektiğine inanıyoruz. Yine çifte vergilendirmeyi önleme ve karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi gibi konularda dün atılmış adımlar da son derece önemli. Eğer biz siyasiler olarak bu ve benzeri adımları atarsak, iş dünyamızın iki ülke arasındaki ilişkileri şahlandıracaklarına olan inancımız tamdır" ifadesini kullandı.

Ergün, yatırım ilişkilerinin henüz istenen seviyeye ulaşmadığına dile getirerek, "Meksika'da toplam 7 Türk firmasının 30 milyon dolar değerinde doğrudan yatırımı bulunuyor. Ülkemizde ise yaklaşık 19 milyon dolar sermayeli 10 Meksikalı şirket faaliyet gösteriyor" dedi.

Dün imzalanan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması, Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ile Yatırım Ajansları Arasında İşbirliği Mutabakat Zaptı'nın imzalanmış olmasının bu rakamların daha yukarılara çekilmesi bakımından önemli bir zemin teşkil ettiğini anlatan Ergün, "Bildiğiniz gibi 2000 yılından itibaren Meksika ile STA müzakerelerine başlamak için girişimlerde bulunmaktayız. Bu girişimlerin sonucunda, yeni Meksika Hükümeti'nin 1 Aralık 2012 tarihinde göreve başlamasıyla olumlu sinyaller alınmıştır. Son dönemde yapılan teknik çalışmalar sonucunda Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin başlatılması konusunda ortak bir anlayışla müzakere sürecinin detaylarını ortaya koyan Müzakere Çerçeve Belgesi üzerinde mutabık kalınmıştır" şeklinde konuştu. "Ticari ilişkilerin yanı sıra ekonomik işbirliği konusunda da birçok fırsat bulunuyor"

Ergün, AB ile Meksika arasındaki STA'nın 2000 yılında yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, aradaki 13 yıllık farkın kapatılması için mutabık kalındığı üzere başlatılacak STA müzakerelerinin en kısa sürede sonuçlandırılmasını beklediklerine vurgu yaparak, ticari ilişkilerin yanı sıra özellikle ekonomik işbirliği konusunda da iki ülke arasında bir çok fırsat bulunduğunu kaydetti.

İki ülke arsında müteahhitlik, turizm ve taşımacılık ilişkilerinin geliştirilebileceği önemli sektörler olduğuna işaret eden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkelerimiz bu sektörlerde oldukça güçlü durumdadır. Örneğin, Türk müteahhitlik ve müşavirlik sektörünün dünya çapında başarılı projelere imza attığını bilmeyen yoktur. Türk müteahhitlik firmaları, 2013 Kasım ayı sonu itibari ile yurtdışında 102 ülkede 264 milyar dolar değerinde 7 bin 303 proje üstlendi. Teknik müşavirlik şirketleri, yurtdışı müteahhitlik alanındaki firmalarımızın uluslararası pazarlara girmesini kolaylaştırıyor. Müteahhitlerimiz bugün havalimanı, metro, endüstriyel tesisler, doğalgaz-petrol rafinerileri, otoyol ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli ve katma değeri daha yüksek projeleri üstlenerek, yüksek değerli birçok proje hayata geçirmektedir. Sektörün gelişimi sadece nicelik olarak değil, nitelik açısından da önemlidir. Nitekim, yurtdışında üstlenilen bir projenin 2002 yılında ortalama proje bedeli yaklaşık 19 milyon dolar iken 2011 yılında 39 milyon dolar, 2012 yılında 55 milyon, 2013 yılının ilk 11 ayında ise 100 milyon doları aşmıştır."

Bakan Ergün, bu tabloya rağmen Meksika'da bugüne kadar 2,6 milyon dolar tutarında ve sadece 1 adet proje üstlenildiğini belirterek,  bu sektörde gerek ikili gerek üçüncü ülkelerde işbirliği potansiyelinin yüksek olduğunu ve bu potansiyeli realize etmek için var güçle her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını dile getirdi.

"Son derece yenilikçi, dinamik ve rekabetçi bir özel sektöre sahibiz" 

Ergün,  Türkiye'nin birçok önemli küresel firmanın bölgesel operasyonlarını yürüttüğü bir ülke olduğunu ifade ederek, "Meksika'nın dış ticaret rakamlarını incelediğimde, ABD ve Kanada'nın çok ama çok büyük bir paya sahip olduğunu gördüm. Bu bağımlı ilişkiyi değiştirmek için, Meksika'nın diğer dünya ülkelerine daha agresif bir şekilde açılması gerektiğini düşünüyorum. İşte bu süreçte, Türkiye ile geliştirilecek ortaklıkların önemli bir fonksiyon icra edebileceklerine inanıyorum" şeklinde konuştu.  

Nihat Ergün, hükümet olarak, iç pazar ve dış pazar potansiyelinin yüksekliğiyle yetinmediklerini belirterek, hem yeni girişimcilerin artması hem de mevcut yatırımların büyümesi için, yatırım ortamını iyileştirmeye büyük önem verdiklerini kaydetti.

Türkiye'nin daha rekabetçi bir ülke haline gelmesi için, finans sistemini geliştirmeden iş ortamını iyileştirmeye, Ar-Ge ve yenilikçiliği yaygınlaştırmadan enerji ve ulaşım altyapısını geliştirmeye kadar her alanda yoğun çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Ergün, "Son derece yenilikçi, dinamik ve rekabetçi bir özel sektöre sahibiz. Her tür yatırımcı için hammadde temini, pazarlara yakınlık, yasal altyapı, siyasi istikrar, genç ve büyük nüfus gibi avantajları olan Türkiye, İtalya ile Çin arasındaki geniş coğrafyada, en rekabetçi ülkelerden birisidir. Biz hükümet olarak, mevcut başarılarımızla yetinmiyoruz, ülkemizi her alanda çok daha yüksek standartlara kavuşturmak istiyoruz. Bu açıdan, özellikle Ar-Ge, inovasyon, markalaşma, üniversite-sanayi işbirliği gibi konulara çok daha ayrı bir motivasyon içinde yaklaşıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Ergün, ülkede uygulanmakta olan Teşvik Sistemiyle tüm yatırımcılara dünyada örneği az bulunacak derecede kapsamlı destekler ve muafiyetler sağladıklarını belirterek, "Ülkemizdeki teşvik sisteminden ve diğer tüm desteklerden, yerli ve yabancı ayrımı olmaksızın tüm girişimcilerin aynı şartlarda yararlandıklarını özellikle hatırlatmak istiyorum" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir