”Talep gelmesi halinde arabuluculuğa hazırız”

Başbakan Erdoğan, İsrail'in uluslararası hukuk çizgisine uyması halinde Türkiye'nin İsrail-Suriye arasında arabuluculuğa hazır olduğunu açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

WASHINGTON/TORONTO - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Suriye dolaylı görüşmelerinin Türkiye'nin arabuluculuğunda tekrar başlaması olasılığına ilişkin, "bu tür konularda taraflardan talep gelmesi ve İsrail'in uluslararası hukuk çizgisine uyması halinde, bunu yapmaya hazırız" dedi.

Amerikan televizyonu PBS'te "Charlie Rose Show" adlı programda soruları yanıtlayan Erdoğan, Türkiye'nin Orta Doğu'daki her ülkeyle dost olduğunu ve temas kurduğunu, İsrail'in Gazze'ye giden yardım gemilerine saldırısının ise hiçbir uluslararası hukuk çerçevesinde tanımının bulunmadığını, bunun bir "devlet terörü olduğunu" kaydetti.

Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerinin mevcut durumuna dair soru üzerine, şu anda problemin İsrail'de koalisyon hükümetinin bulunmasından kaynaklandığını söyledi.

Bu koalisyon hükümetinin "barış için en büyük engel" olduğunu belirten Erdoğan, Suriye'nin de, İsrail ile arasındaki sorunların çözümü konusunda İsrail'in ne yapmak istediğini görme arzusunda olduğunu, Suriye'nin, İsrail ile dolaylı görüşmelere tekrar başlamak için hazır olduğunu kaydetti.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Suriye-İsrail görüşmelerine tekrar müdahil olmaya hazır olup olmadığının sorulması üzerine, tarafların böyle bir görevi Türkiye'ye vermesi halinde, tekrar barış için çalışmaya hazır olduklarını, bunu da daha önce belirttiklerini bildirdi. Erdoğan, "bu tür konularda taraflardan talep gelmesi ve İsrail'in uluslararası hukuk çizgisine uyması halinde, bunu yapmaya hazırız" dedi.

"Bölgede verilecek her türlü göreve hazırız"

İsrail'in gemilere saldırıdan dolayı Türkiye'den özür dilemesi ve "açık hava hapishanesi" gibi olan Gazze'ye ablukanın kaldırılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, bunun olması halinde bölgede verilecek her türlü göreve hazır olduklarını bildirdi.

Erdoğan, "İsrail'in insan öldürmede iyi olduğu ve elindeki kanı temizleyemeyeceği" yönündeki sözlerinin çok sert olduğunun söylenmesi ve "saldırıya karşı öfkesini Arap dünyasında kendi kredibilitesini tesis etmek için kullanıp kullanmadığının" sorulması üzerine, "Niçin olaya böyle bakıyorsunuz? Ben, Arap veya Arap olmayanlar arasında bir ayrım yapmıyorum. Ben bir insanım ve insani bakışımı yansıtıyorum. Sözlerimi seçerek, bilerek kullanıyorum" ifadesini kullandı.

Konuşmalarında İsrail halkını değil, İsrail yönetimini hedef aldığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer, bir İsrail güvenlik görevlisi, tank üzerine çıkıp 'Filistinli birini öldürmek benim için en büyük şeref' diyorsa, ben de 'onun eli kanlı' diyebilirim. Eğer çocuklar acımasızca öldürülüyorsa, eğer yargısız infaz yapılıyorsa, onlar için böyle bir ifadeyi kullanırım. Burada kimseye şov yapmak, hoş görünmek gibi bir amacım yok. Burada bir tespit yapıyorum ve bunların hepsi oldu. Siz, sahilde oynayan çocukları bombaladınız, 'bunlara iyi yaptınız' mı diyeceğiz? BM'nin bugüne kadar almış olduğu onlarca karar var İsrail'le ilgili, hangisi uygulandı söyler misiniz bana? BM Güvenlik Konseyi'nde bunca alınmış karar var, bunlardan hangisinin uygulandığını bana söyleyebilir misiniz? Birisine 'iyi yapıyorsunuz', birisine 'kötü yapıyorsunuz' diyemeyiz. Ben bir başbakanım ve dünyada neler olduğuna dair olaylara adil bakmak zorundayım. Ben ojektif olmalıyım ve herkesten de bunu beklemek hakkımız."

"Beni kimse aldatamaz"

Erdoğan, "Filistinlilerin de İsrailli sivilleri hedef aldığı ve kanın Filistinliler'in de elinde olup olmadığının" sorulması üzerine, Gazze'den İsrail'e yönelik atılan kaç roket olduğunu ve bunun sonucunda bugüne kadar kaç tane İsrailli'nin öldüğünü sordu.

"Çıksınlar bunu belgelesinler, beni kimse aldatamaz, söylediklerimi bilerek konuşuyorum. Sayın (Ehud) Olmert (İsrail'in eski başbakanı), bana bir yıl hiç roket atılmadığını söyledi. Ama biz Sayın Olmert ile hafta başında görüşmemizi yaptıktan sonra, hafta sonu Gazze bombalandı" diyen Erdoğan, Filistinlilerin İsrail ile silahlanma yarışına girmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

"Obama'nın mektubu çerçevesinde adımlar attık"

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bölge barışına yönelik rolüne ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin bugüne kadar samimi ilişkiler sürdürdüğünü, bundan sonra da sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi.

Afganistan örneğini vererek, Türkiye'nin bu ülkedeki hizmetlerinden, ABD ve diğer ülkelerle birlikte çalışmasından bahseden Erdoğan, İran'a yönelik de bugüne kadar girişimlerini sürdürdüklerini, çünkü diplomatik yollarla sonuca ulaşma çabası içinde bulunduklarını vurguladı.

Erdoğan, ABD Başkanı Obama'nın, kendisine ve Brezilya Cumhurbaşkanı da Silva'ya gönderdiği mektuba değinerek, bu mektubun çerçevesi içinde belli adımlar attıklarını ve İran'a (uranyum) takas işlemini kabul ettirdiklerini söyledi.

İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna mektup yazmasını sağladıklarını, ancak mektuba cevabın yaptırımların görüşüleceği günün sabahı İran'a gönderildiğini hatırlatan Erdoğan, "Biz yine çalışmalarımızı yapıyoruz" dedi. Erdoğan, AB Dışişleri Bakanı Catherine Ashton ile İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve nükleer konuların baş müzakerecisi Said Celili arasında İstanbul'da bir görüşme yapılması için çalıştıklarını da kaydetti.

Bu konularda ilginizi çekebilir