Komşudaki gerilim fırsat olabilir

“Irak ve Suriye’ de yaşanan gelişmeler yeni fırsatlar yaratacak” diyen GTO Başkanı Eyüp Bartık, KGF için kaynak aktarımı, İran’dan Irak’a transit geçiş için diyalog, navlun desteği gibi konuların Ekonomi Bakanlığı’nın gündeminde yer aldığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

capture-20140714-021226.jpg

ANKARA - Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, “Irak ve Suriye’ de yaşanan gelişmeler yeni fırsatlar yaratacak. Ekonomi Bakanlığımız da bu fırsatların farkında ve çalışmaları o yönde. Yaptığımız toplantıda Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci’ye de bölge sanayicisinin ve ihracatçısının taleplerini ve yapılabilecekleri ilettik” dedi. Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ve arkadaşımız Didem Atalay’ın Irak ve Suriye ile ilgili sorularını yanıtlayan Bartık, Dahilde İşleme İzin Belgesi’nde (DİİB) süre uzatılması, KGF için kaynak aktarımı, bankaların Irak’a ihracat yapan sanayicileri sıkıştırmaması için Bankalar Birliği ile görüşülmesi, İran’dan Irak’a transit geçiş için diyalog, navlun konusunda destek gibi konuların Ekonomi Bakanlığı’nın gündeminde yer aldığını söyledi. 

Irak’ı yakından takip ediyorsunuz. Gelen bilgiler ışığında durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bulunduğumuz bölge yüzyıllardır tansiyonun yüksek olduğu bir bölge. Ne yazık ki son dönemler bu tansiyonun tavan yaptığı dönemlerden biri diyebiliriz. Yaşanan jeopolitik gerginliğin doğal yansıması olarak piyasalarda bir stres oluştu ve en büyük pazarımız olan Irak ile ihracatımızda sorunlar yaşanmaya başladı. Ancak kısa vadede bu durumun geçeceğine ve eskisinden daha yüksek bir ivme ile ticari ilişkilerimizi devam ettireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. 

İhracatta söylenildiği kadar fazla düşüş görülür mü? 

TİM verilerine göre haziran ayında Gaziantep’in Irak’a yaptığı ihracat 2013 Haziran’ına göre yüzde 16 azalmış. Yılın ilk 6 aylık döneminde ise yüzde 7 artmış. 2013 yılında Irak’ın Gaziantep’in toplam ihracatındaki payı yüzde 36, 2012 yılında ise yüzde 40 idi. 2013 ve 2014 yılının ilk yarısını karşılaştırdığımızda ise aslında tablonun çok değişmediğini görüyoruz. 2013 yılının yarısında Gaziantep ihracatının yüzde 32.5’ini Irak’a yaparken, 2014 yılında yüzde 33.2’sini yapmış. Aslında küçük bir yükselme bile var. Yine 2013 yılında Türkiye’nin Irak’a yaptığı ihracatın yüzde 19’unu Gaziantep gerçekleştirmişti bu oran da değişmedi. 

İhracatın haziranda çok düşeceği ifade edildi ama o kadar fazla düşmedi. Şimdi o düşüşe temmuz, ağustos adres gösteriliyor. Öngörünüz var mı? 

Unutmayalım ki biz güvenli bölge ile çalışıyoruz ve ağırlıklı olarak sattığımız ürünler ihtiyaç maddesi. İnsanlar bu ürünleri tüketmeye devam edecek. Evet ortada bir problem var, rakamlarda düşüş eğilimi var, ihracatçı tahsilatlarını yapıp yapamayacağını düşünüyor. Tüm yaşananlardan dolayı elbette endişe duyuyoruz, piyasalar bu endişe ve strese tepki veriyor. Amacımız Ortada bir problem var bu problemden en az zararla nasıl kurtulabiliriz bunu bulmak. 

Irak’a ihracatta yaşadığımız sorunlar ile ilgili ekonomi bakanlığı koordinasyonunda yapılan toplantılarımız oldukça verimli geçiyor. Alternatif yollar üzerinde duruyoruz. Gündeme gelen Ro-Ro seferleri Gaziantep için oldukça pahalı ve tehlikeli. Ro-Ro şu anda Irak ihracatı için bize avantaj sağlayacak bir taşıma metodu değil. Irak’ta Gaziantep’in en büyük avantajı karayoluyla 48 saatte ulaşabilmemiz. Süveyş Kanalı’ndan geçerek yapılacak Ro-Ro seferleri oldukça pahalı olacaktır. Bunun yanında halen korsan tehdidi devam ediyor. Üstelik Mısır’da yaşanan sıkıntılar da ortada. Şu anda kullandığımız bir yol var. Daha güvenlisi arayışı içindeyiz. 

Yaşanabilecek bir tahsilat sorununu da ham petrol takasıyla çözebiliriz. Ya da Irak’a giderek konuyu çözüme kavuşturabiliriz. Yarın sabah Irak’a gidebilecek kadar hazır konumdayız. Çünkü Gaziantep iş dünyası olarak Irak iş dünyası ile ikili ilişkilerimiz kuvvetli. Bizim isteğimiz diplomasinin bu ikili ilişkilerin önünü kesebilecek tavırda olmaması. Gaziantep Ticaret Odası olarak her zaman Irak ile olan ilişkilerimizi güçlü tutmaya çalıştık. Irak işgali ve ambargo ile Türkiye’nin nasıl büyük kayba uğradığı o dönemde ambargonun kaldırılması için birçok girişimde bulunan ve başarılı olan tahsilatların petrol karşılığı yapılmasını sağlayan Odamız, geleceğe yatırım yapmaya devam ediyor. Nisan ayında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Erbil şehrinde ticaret ofisi açtık. Irak ile olan ihracatımızdaki azalma daha yüksek bir performans ile geri dönecektir. Gaziantepli ihracatçı her zaman krizleri fırsata çevirme başarısını göstermiştir bu krizi de lehine çevirecektir. Suriye’de iç savaşın başladığı ilk dönemde Suriye’ye olan ihracatımızda düşüş oldu. Ancak 2013 yılında yüzde 409 artış oldu. Üstelik hacmini de artırarak. Irak’ta oluşan kayıp da geçicidir. Kriz yeni fırsatlar yaratacaktır. 

Ekonomi Bakanı ile bir görüşmeniz oldu. Talepleriniz oldu mu? 

Doğrudur, Irak’ta son dönemde yaşanan gelişmeler çerçevesinde oluşan şartların ihracatımız ve yatırımlarımıza etkilerini ve Türkiye ile Irak arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geleceğini değerlendirmek üzere Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin başkanlığında bir toplantı gerçekleştirdik. Irak ile ticari ilişkilerin geleceği için yol haritası belirlenmeye çalışıldı. 

Somut talepleriniz oldu mu, görüşmelerin içeriği neydi? 

Irak ile ticaret yapan firmaların büyük çoğunluğunun kullandığı Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) sürelerinin uzatılması konusunda çalışma yapılmasına Bakanlık sıcak bakıyor. Bu konu Gaziantep toplantısında da talep ettik ve bakan yardımcısı da bakanlığın çalışma başlatacağını söyledi. Toplantıda bankaların Irak’ta yaşanan gelişmelerin yarattığı hassas durumu göz önünde bulundurmalarını ve Irak ile çalışan müşterilerini sıkıştırmamaları ve bu konuda Bankalar Birliği ile görüşülmesi istendi. Ayrıca KOBİ’lerin KGF taleplerinin karşılanabilmesi için yeni kaynak aktarımı söz konusu olacak. Irak içerisine güvenli ulaşım konusunu da toplantıda ele alındı. İran’dan transit geçiş yapılabilmesi bir alternatif. Bu konuda Ekonomi Bakanlığı İran ile görüşmeler yapıyor. İran alternatif bir yol ancak navlun artıyor, zaman maliyeti ortaya çıkıyor. Devletin navlun konusunda desteği olabilir. 

Suriyeli sığınmacılar çok tartışıldı. Bu konuda girişimleriniz oldu mu? 

Ülkemizde geçici koruma statüsü altında 220 bini barınma merkezinde olmak üzere yaklaşık 1 milyon Suriye vatandaşı var. Suriye’nin şimdiki durumu göz önüne alındığında görünen o ki yakın gelecekte büyük çaplı gönüllü geri dönüşler olmayacağı gibi Türkiye’nin sığınmacıları tahliye etmesi de mümkün değil. Bu durumda devletin üzerindeki yükü bir nebze azaltmak, yerel halkın sosyo-ekonomik açıdan karşı karşıya kaldığı riskleri hafifletmek için Suriyelilerin topluma, ekonomiye ve ülkeye makul derecede entegrasyonunun sağlanması gerekmektedir. 

GTO önderliğinde 12 sivil toplum kuruluşu ve 3 üniversitenin katılımıyla hazırlanan ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e sunulan “Suriyeli Misafirler Gaziantep Ortak Akıl Raporu” hazırlamıştık. Bölgesel Kalkınmada Güçbirliği Platformu olarak ekonomi, eğitim, sağlık ve güvenlik konularını içeren raporu bölge illeri özelinde güncelliyoruz. 

Geçtiğimiz günlerde de Adıyaman, Antakya, Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odaları ile birlikte Suriyelilerin çalışma izinleri hususunda hazırladığımız ortak raporumuzu TOBB ve ilgili kurumlara ilettik. 

Mevcut duruma bakıldığında, Suriyelilerin yaklaşık yüzde 10’u işgücüne katılmaktadır. Bölgemizde ciddi manada bir Suriyeli işgücü girdisi bulunmaktadır. Serbest meslek mensubundan düz işçisine kadar geniş bir yelpazede bulunan Suriyeliler, işverenler tarafından hem vicdani duygular hem de işgücüne olan ihtiyaçlarından dolayı zaman zaman kayıt dışı olarak çalıştırılmakta. Kayıt dışı uygulamalar, Suriyeli sığınmacıların düşük ve güvencesiz ücretlerle çalıştırılması tehlikesini de açık bir şekilde arttırmakta. Çalışma barışı bozulmadan yasal çerçevelerde Suriyelileri geçici süreli çalıştırmanın yolları bulunmalıdır. 

Bölge illerinden bahsetmişken, bölgesel kalkınma konusunda bölge oda başkanları ile birlikte bir adım attınız. Hedef nedir? 

Adıyaman, Antakya, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odaları Gaziantep Ticaret Odası (GTO) önderliğinde “Bölgesel Kalkınmada Güçbirliği Platformu” oluşturdu. Sekretaryası GTO tarafından yürütülüyor. Bundan sonra bu odalar bölgenin kalkınması için birlikte hareket edecek ve ortak projelere imza atacak. 

İlk ortak projemizi de turizm alanında gerçekleştirmeye karar verdik. Bölgemiz tarihin en eski yerleşim merkezi olma, dünyaca ünlü mozaik eserler, zengin inanç ve kültür turizmi varlıkları ve zengin mutfak kültürü ile önemli bir turizm havzası oluşturuyor. Üstelik yakın zamanda Gaziantep’teki Zeugma Müzesi’nin yanı sıra yapımına devam edilen Şanlıurfa’daki Edessa Mozaik Müzesi ve Hatay’daki Antakya Mozaik Müzesi ile birlikte bölgede dünyanın hiçbir ülkesinde bulunmayan mozaik müzeleri destinasyonu oluşacak. Antakya’dan Adıyaman’a uzanan ‘Kültür Yolu’ projemiz ile tüm bu varlıklarımızı bölgeye daha yüksek ekonomik değer olarak dönmesini hedefliyoruz. Projemizi bölgeye hizmet veren İpekyolu, Doğaka ve Karacadağ Kalkınma Ajansları işbirliğinde hayata geçirmek için çalışıyoruz. 

Platformdaki illerin en büyük ortak problemi Suriyeli misafirler. Suriyelilerin yüzde 87.8’i bu 7 ilde yaşıyor. Bu sorun için de bölge olarak ortak hareket etmek gerektiğini düşünüyoruz.

Ekonomi Bakanlığı 5 konu üzerinde çalışıyor

-Dahilde İşleme İzin Belgesi’nde süre uzatılması.
-KGF için kaynak aktarımı.
-Bankaların Irak’a ihracat yapan sanayicileri sıkıştırmaması için Bankalar Birliği ile görüşülmesi.
-İran’dan Irak’a transit geçiş için diyalog.
-Navlun için akaryakıt desteği.

Eyüp Bartık'ın dikkat çektikleri

Ferit B. Parlak

An itibariyle Irak pazarında çok güçlüyüz… Halkın tercihi markalarımızdan yana… Sanayisi gelişmiş ülkeler Mısır, İran, Lübnan, Ürdün, Suriye, Arabistan, Kuveyt üzerinden Irak pazarına girip mal satmaya çalışırken; Türk üreticilere her türlü zorluk (siyasi, ekonomik…) çıkartılırken; nasıl oldu da bu görkemli pazar, üreticilerimize emanet edildi? Başbakan Yardımcısı Ali Babacan gibi “Krizleri israf etmemeliyiz” şeklinde düşünen sanayici ve ihracatçılarımız yoğun çabası sayesinde gerçekleşti. Önceki gün sohbet ettiğimiz Eyüp Bartık, o çabaların devam ettiğini, pazarın kaybedilmeyeceğini, hatta bugün sıkıntılı olan o pazarların yarın yeni fırsatlar doğuracağını ayrıntılarıyla anlattı.

Bu konularda ilginizi çekebilir