'Serbest bölge' kavramı turizme de mi gelecek?

Handan Sema CEYLAN
Handan Sema CEYLAN ANADOLU'DAN handan.ceylan@dunya.com

İniş sırasında pilotu alkışlamanın bir Türk geleneği olduğunu düşünen arkadaşıma, benim gibi Akdeniz’de okuyup üniversite yıllarında turizm sektöründe çalışanların bildiği gibi tam da öyle olmadığını anlatıyordum. İlk Rusların başlattığı düşülse de Amerikalıların iç hatlarda bile alkışladığı ama genel olarak okyanus aşırı uçuşlarda pilota teşekkür etmek için alkış tutulduğunu söylüyordum. Evet, çok ‘cool’ bulunmasa da hatta hiç alkışlamamış olsak da bunun güzel bir gelenek olduğunu düşünüyorum. Turizmin önemli isimlerinden biri ile dün yaptığımız sohbette üstüne basa basa ‘Turizm; biraz da farklı kültürdeki insanların birbiri ile etkileşimi’ demesi de aslında tam bundan. Turizm ile hem başka kültürden insanlar birbirlerini tanıyor hem de zaman içinde benzer olaylar karşısında aynı tepkiyi verebiliyorlar. 

Anımsayacağınız gibi geçtiğimiz hafta Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi bir açıklama yaparak tıpkı ‘serbest bölgeler’ gibi ‘turizm serbest bölgeleri’ kuracaklarını söylemişti. Bakan açıklamasında Çeşme, Bodrum, Didim, Marmaris ile Antalya’nın batısında, zengin turistleri çekmek için, içinde oteller, eğlence mekanları ve AVM’lerin olacağı, sıfır vergili turizm serbest bölgeleri kurulacağını belirtiyordu. Ayrıca yabancılara serbest olacak bölgeye Türklerin pasaportla gireceğini de not ediyordu. Zeybekçi, “Turizm serbest bölgesine giren turistler Türkiye’ye girmiş sayılmayacak. Türkiye toprağına ayak basmış olmayacaklar. Bizim yaptığımız konsept hiçbir yerde yok. Kamu bölgeyi kuracak, işletmeyi özel sektör üstlenecek. Yatırımı da özel sektör yapacak. Belli bir konsept çerçevesinde çok düşük yapılaşma olacak. Alışverişte, konaklamada tüm vergiler sıfır olacak. Çalışanlar da o avantaja sahip olacak. Bu bölgeler ile yeni yatırım ve istihdam fırsatları yaratılacak. Türkler, tur şirketleri gidip her türlü ticareti yapacak” demişti. Hatta turistlere golf ve av turizmi imkanlarının da sunulabileceğini belirtmişti. 

CASİNOLAR İÇİN BU UYGULAMA DÜŞÜNÜLEBİLİR 

Konuyla ilgili sektörden farklı tepkiler var. Açıklamanın hemen ardından Antalya TSO Başkanı Davut Çetin, “Odamız, 1990’lar ortalarında yarattığı sakıncalar nedeniyle kapatılan casinoların, yalnızca yabancıların girmesi için Serbest Bölge içerisinde açılmasını yıllar önce önermişti ve casinolar için böyle bir uygulama bugün de düşünülebilir” görüşünü dile getirdi. Görüştüğümüz sektörün ileri gelenleri ise, bu konuda ayrıntıların açıklanmadığını söylüyorlar. Serbest bölge mantığının, vergisiz alanların, turizmi bu topraklardan koparmaya neden olabileceği endişesi yaşıyorlar. Hatta mevcut yatırımların bu bölgeler nedeniyle olumsuz etkileneceğini sektörde yer alan sıkıntıların daha da derinleşeceğini kaydediyorlar. Özetle sektör temsilcileri bu konuda ayrıntılı açıklama yapılmasını bekliyorlar. 

ERZURUM’A SERBEST BÖLGE GERİ Mİ DÖNÜYOR?

İran’a uygulanan ambargoların kaldırılması pek çok sektörü hareketlendirdi. Türkiye’den önemli heyetler İran’a giderek iş hacimlerini artırabilmeyi planlıyor. Erzurum’da bu heyecana katılmış durumda. Serbest bölge demişken bu gelişmeyi de paylaşmak gerek… Tansu Çiller döneminde kurulan ve gerek yönetimsel gerek yatırımcı çekememe sorunu nedeniyle 2009 yılında kapanan ‘Doğu Anadolu Serbest Bölgesi’nin yeniden açılmasını istiyor. Bu konuda Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in öncülüğünde bir dizi çalışma gerçekleştiriliyor. 

Gelişmeyi sorduğumuz Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfi Yücelik; “Türki Cumhuriyetlerle bu bölge canlandırılabilir. İran ile yapılacak anlaşmaya daha uzun vadeli bakmak gerekiyor” görüşlerini dile getiriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar