2016 Avrupa için zor bir yıl olacak

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

ECB Başkanı Mario Draghi, global ekonomideki yavaşlama ve düşmeye devam eden petrol fiyatları karşısında büyümenin hızlandırılması için ECB’nin müdahale etmekte tereddüt etmeyeceğini söylüyor. Açıklama sürpriz değil; zaten beklenmekteydi. 2016’da Avrupa, Çin ve Japonya merkez bankalarının ekonomilerini canlandırmak için para politikasını gevşetecekleri biliniyor. Enflasyon, ECB’nin yüzde 2’lik hedefinin çok altında. Ocak ayında yüzde 0.4 oranında gerçekleşen yıllık enflasyon AB’de deflasyon riskini artırıyor. Deflasyon, Avrupa’da uzun yıllar sürecek bir resesyona yol açmanın ötesinde işsizlik ve fakirliği olağanüstü boyutlara ulaştırır ki, böyle bir ortamda birliğin ayakta kalması iyice zorlaşacaktır. 2015’in son çeyreğinde yüzde 0.3 oranında büyüyen AB’de, yılın tamamı itibariyle büyümenin yüzde 1.5 oranında gerçekleşmesi tahmin ediliyor. Yetersiz büyüme içsel sorunlardan kaynaklandığı gibi, dünya ekonomisindeki yavaşlamanın ve artan siyasi risklerin de bunda payı var. Sorunlar yedi sene öncesine göre şimdi daha da çetrefilli. Birliğin genelinde yüzde 10’lar düzeyinde dolaşan işsizliğin yol açtığı ekonomik ve sosyal sorunlar, Ortadoğu kaynaklı göç nedeniyle daha da ağırlaşmıştır. Çözülmeyen ekonomik sorunlar ve göçmen krizi siyasi kutuplaşmayı arttırarak radikal partilerin güç kazanmalarına yol açıyor. Draghi üzerilerine düşeni yapabileceklerini söylüyor ancak, ECB’nin yapabilecekleri sınırlı.

***

AB ülkelerinde, özellikle genç nüfus arasındaki yüksek işsizlik ve gelir eşitsizliği büyümenin sürekliliği önündeki en büyük engellerden biri. Gelir eşitsizliğini arttıran uzun süreli işsizlik verimliliği de olumsuz etkiliyor. İşsizliğin neden olduğu gelir kaybı, kısa vadede tasarruflar ve işsizlik sigortası yardımıyla telafi edilebilirken, uzun süreli işsizlik yoksulluğu arttırıyor. 2008 Resesyonu öncesinde AB bölgesinde önemli ölçüde azalmış olan ücretler arasındaki dengesizlikte resesyondan sonra artış var. Sorunların çözümü, karar mekanizmasında bulunan hükümetler başta olmak üzere, iş dünyası ve halklar tarafından güçlü bir irade ve istek ortaya konulmasına bağlı.

Banka’nın mart ayındaki toplantısından faiz oranlarının yeniden düşürülmesi ve tahvil alımlarının arttırılması yönünde bir karar, Almanya’nın muhalefetini aşabilirse çıkacaktır. Geçen yaz, ECB’nin birlik üyesi ülkelerin tahvil ve bonolarının alımına ilişkin kararının AB yasalarıyla uyumlu olduğu yönünde Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın verdiği karara, Alman Anayasa Mahkemesi’nin ne diyeceği; olası bir karşı görüşün ECB üzerindeki etkisi henüz bilinmiyor. 

***

Haziran'da İngiltere’de, AB üyeliğinin devam edip etmemesi konusunda referanduma gidilecek. Kamuoyu yoklamalarına göre evet diyenler hayır diyenlerden biraz daha fazla. ECB İngiltere’nin Birlikten ayrılmasının ülkenin yararına olmadığını söylüyor ama, olası bir hayır kararından çekindiği de belli; İngiltere’nin ayrılması Birliğin zayıflamasına; arkadan bazı başka ülkelerin gelmesine yol açabilir. Önceki konuşmalarında euroyu ayakta tutmak için ne gerekiyorsa yapılacağını söyleyen Draghi yönetimindeki ECB’nin politikası başarılı olacak mı? Parasal tedbirlerin tek başına yetmeyeceği açık. Gelir düzeyi açısından Birlik üyeleri arasında büyük farklar var. Bir yanda zengin kuzey ülkeleri, öte yanda fakir Orta ve Doğu Avrupa. Kişi başına gayrisafi yurtiçi hasılası 14 bin euro civarında olan Bulgaristan ve Romanya Birliğin en fakir üyeleri. Krizin en çok etkilediği; işsizliğin zirve yaptığı Yunanistan’ın geliri ise 20 bin euroya yakın. Avrupa’da iş dünyası ve tüketicilerin ekonominin geleceğine ilişkin beklentileri zayıflıyor. İtalya yavaşlarken, Yunanistan yeniden resesyona girdi. Birliğin en güçlü üyesi Almanya’da ihracat azalıyor. 2016’da Alman ekonomisinin performansı Amerika ve Çin’deki gelişmelere bağlı. Bu iki ekonomideki kırılganlık devam ederse Almanya bundan etkilenir. En büyük ticari ortağımız olması sıfatıyla Avrupa’daki gelişmeler, Türkiye’yi de yakından ilgilendirmektedir; 2016, yalnız AB için değil bizim için de zor bir yıl olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016