2017’yi arkamızda bırakırken
Bu yılı 157 milyar ABD Doları ihracat rakamını aşarak kapatmayı bekliyoruz. 2018 için temenni ve beklenti ise Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi’ye göre 169 milyar ABD Doları. Kim istemez ki bu rakamın olmasını ve hatta aşılmasını.
İhracatımızın temel sıkıntısı, büyük ölçekte girdi ithalatına bağımlı olması. Katma değerli ürün ihracatının, tüm ihracatımız içerisindeki payının, oldukça düşük yüzdelerde seyretmesi. İhracata ve aslında ekonominin kuvvetlendirilmesine yönelik alınan kararların içerisinde, ithal ürünlerin yerli üretiminin desteklenmesi önemli bir yer tutuyor. Bunun çok kısa bir süre içerisinde gerçekleşmesini beklemek biraz ütopik olur. Ancak, başlanmaz ise sonuç da sadece hayal olacaktır. Burada, ithalatta en çok bağımlı olduklarımızdan başlanacağından kuşkumuz yok. Samsun’da bir üretici, Samsun Hafif Raylı Sistem AŞ’nin (SAMULAŞ) ihtiyacı üzerine çalışma yaparak, Almanya’dan 850 euroya alınan, tramvaylarda kullanılan hız algılayıcıları, kendi olanakları ile 750.- TL’ye satılabilecek bir maliyetle üretmiş. Bu çok güzel ve benzeri örneklerin artması dileğimiz ve beklentimiz.
Üretimlerin tümünü etkileyen enerji bu konuda en önde olsa gerek. Alternatif enerji kaynaklarının kullanılması iyi de bunların üreteçlerinin geliştirilmesi ve yurtiçinde imal edilmesi bize göre en önemli konu. Bu yılın başında Almanya Enerji ve Su Endüstrileri Birliğinin (BDEW) yayınladığı bir nota göre yenilenebilir enerjinin ülkenin elektrik tüketimindeki payı ise yüzde 32,3 olmuş. Ve o Almanya ki üreteçlerini kendisi imal ediyor. Alternatif enerji kaynaklarına baktığımızda da Türkiye coğrafyasının şansı açık bir gerçek.
2018 için iyi haberler de var. Arkadaşımız Evrim Küçük’ün dün yaptığı habere göre, Küresel metal fiyatları endeksinin 2018 için ortalama % 1 artacağı öngörülüyor. Petrol fiyatlarının ise Brent Petrolü bazında 54 ABD Doları seviyesinde şekillenerek dengede kalacağı öngörülüyor.
Eğer yabancı paralar karşısında Türk Lirasının aşırı değer kaybetme durumu olmaz ise 2018 içerisinde bu açılardan sorun yaşanmayacağını söyleyebiliriz. Ancak Dolar/TL paritesine bakıldığında, yabancı uzmanların tahminleri biraz kötümser görünüyor. Hatta en kötümser senaryolara göre Dolar/TL paritesinin 4,35 ortalamasında oluşacağı tahmini bile var.
Biz ihracatçılar 2018 içerisinde ne yapalım derseniz, tüketim mallarına yönelik üretim yapanların e-ticaret konusuna uzak durmamalarını salık veririm. Ancak iş sadece siteyi kurup müşteri beklemekle olmuyor. E-ticaretin kendine özgü kurallarını da uygulamazsak sitemiz sinek avlar. Kuşkusuz her zamanın en gözde başlığı “ Yeni Pazarlar “ bulmak ve ihracatımızı oralara da yaymak. Bu aşamada ABD ve Afrika ülkelerinin hedefe konulması iyi olur deriz. Afrika pazarları için daha önce yazmış olduğumuz “Kara Afrika’nın Ak Umutları" başlıklı sohbetimizin yeniden okunmasını salık veririz.