AB ve ülkemizde faiz ödemelerinin GSYH' ye oranı nedir?

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ ozcankadioglu@hotmail.com

Türkiye İstatistik Kurumu Aralık 2016 da yapmış olduğu yenileme ile birçok hesaplamalarda değişim oldu. Bunlardan biride Merkezi Hükümetin bütçeden ödemiş olduğu faiz miktarının GayriSafi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranına bir bakalım. 2003 yılından beri AK Parti Hükümeti'nin en çok önem verdiği konuların başında bütçe disiplini geliyor. Her ne kadar 2017 yılından bugüne bütçe disiplininde bir takım tavizler verilse de bunun durağanlaşan ekonominin tekrar ivme kazanması için yapıldığı görülmekte. Kamu maliyesi birçok gelişmiş ülkeden daha sağlam kaynaklara sahip.

Eleştiri sebeplerinin başında gelen vergilerin dolaylı olarak toplanması olsa bile bütçede çok ciddi anlamda sağlam gelir kaynakları bulunmakta. Harcamalar 2003 yılında çıkarılan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile dengelenmiş kaynağı olmayan yatırımlar için gereksiz harcamalar önlenmiş bulunmakta.

Yıllar içinde artan gelirlerle faiz ödemeleri hariç bakıldığında sürekli fazla vermektedir. Bunun sonucu olarak gelirlerin bir kısmı faiz ödemelerine gitmekte ve bu ödemelerin vadesi sürekli olarak uzamaktadır.

1923 den günümüze genel olarak bütçe dengesine baktığımızda çok partili siyasi döneme kadar geçen süre olan 1923-1949 yıllarında bütçe gelirleri/bütçe giderleri ile denk olduğu hatta bazı yıllarda fazla verdiği gözlenmektedir.1923/1949 yıllarında gelirin gideri karşılama oranı yüzde 2.9 puanlık fazla vermektedir.

1950-1974 yılları arasında ise Gelir/Gider dengesi yüzde 1.9 oranında gider yönüne kaymıştır. 1975 yılından itibaren giderler gelirin üzerinde seyretmeye başladı, ayrıca yapılan ihracatın ithalatı karşılama oranı düşmesinin etkisiyle ekonomik krizler baş gösterdi. 1984 yılından itibaren gelirlerin giderleri karşılama oranı ilk kez yüzde 80'in altında seyretmeye başladı. 2001 yılında ise yüzde 63'e düşerek rekor kırdı. Bunun en büyük sebebi Kamu İktisadi Teşebbüsleri'nin (KİT) tabiri caiz ise arpalık olarak adlandırılmasıyla. Üretimde verimliliğin düşmesi, çalışan sayısındaki artış, seçim kazanmak için maaşlarda piyasa şartlarının çok üzerinde artış sağlanması sonucu olarak bu kuruluşlardaki bütçe açıklarının hükümetler tarafında karşılanması sonucu bütçede açıklar büyüdü ve faiz ile borçlanma oranları arttı, sonuçta ülke faiz sarmalına girerek işin içinden çıkılamaz hale gelindi.

Bütçe gelirlerinin büyük kısmı faiz ödemelerine gitmeye başladı. 2000 yıllarda IMF ile varılan anlaşmalar ve kaynak temini ile KİT'ler özelleştirilmeye başlanarak bu kuruluşların bütçe açıklarından merkezi hükümet kurtuldu. Buradan elde edilen gelirler ile bütçedeki faiz ödemelerinin bir kısmı kapatılmış oldu.

2003 yılından itibaren gelirin giderleri karşılama oranı yüzde 90'ın üzerinde tekrar seyretmeye başladı. 2006 yılında yüzde 97.4 çıkarak rekor kırdı. Hükümet bu dönemde bir çok alt yapı yatırımını özel sektöre Yap İşlet Devret modeli ile yaptırararak borçlanması özel sektöre aktardı. Özel sektör firmalarda yatırımların karşılığını alabilmek için tekel konumundaki yatırımlar için yüksek fiyatlar belirlemeye başladı. Bunların bir kısmı yapılırken özel sektöre Hazine garantisi ve geçiş garantisi verilerek ödemeler ile karşılanmaya başlandı.

Grafiklerden Çıkan Sonuçlar

1) 2002 yılında bütçeden faizler için yapılan ödeme çevrilemeyecek kadar arttı. Bütçe gelirinin yüzde 65 faiz ödemelerine giderken bu miktar toplam yıllık GSYH'nin yüzde 14'ünü oluşurdu.

2) 2002 yılından düşmeye başlayarak 2007 yılında GSYH içinde yüzde 5.5'e inerken, bütçe içindeki payı yüzde 25.6 oldu.

3) GSYH'ye oranı 2011 yılında yüzde 3.1 seviyesine indi. Bütçe içindeki payı ise yüzde 14 oldu.

4) 2016 yılı sonunda yüzde 1.95 oldu. Bütçedeki payı ise yüzde 8.6 oldu.

5) 2003-2007 yılları içinde GSYH ya oran yüzde 8.1 iken 2008-2016 yılları ortalaması yüzde 3.4.

6) Grafik 2'de görüldüğü gibi 2016 yılında Türkiye OECD ülkeleri ortalamasını yakalamış bulunmakta.

7) Kamu borcu /GSYH oranı en yüksek olan Japonya en düşük faiz ödemesi yaptığı görülmekte.

8) AB ülkeleri içinde GSYH oran olarak en yüksek faiz gideri yüzde 4.24 ile Portekiz, en düşük yüzde 0.08 ile Estonya yapmaktadır. İngiltere'de yüzde 2.46, Fransa'da yüzde 1.88 ve Almanya yüzde 1.38 faiz ödemesi yapmaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar