ABD’nin ticaret politikası

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

Geçen hafta seçim kampanyası sırasında 168’i ekonomiyi ilgilendiren 663 vaatte bulunduğunu ve yeni kurulan Milli Ticaret Konseyi’nin başına iktisatçı Peter Navarro’yu getirdiğini yazmıştım. Bizim gibi ülkelerin yeni ABD Hükümeti’nin ne yapacağını “Hele bir görelim” gibi bir tutumla beklemesinin de hata olduğunu ilave etmiştim. Yetkili makamların uzmanları, üniversitelerimiz ve fikir önderi kuruluşlarımızın yeni rejimin neler yapabileceğini tahmin ederek senaryolar hazırlaması ve bunları işletmelerimizle paylaşmaları bu hazırlığın önemli ilk adımıdır. Peki bu ilk adım nasıl atılacak? Peter Navarro’yu tanımakla başlamak akıllı bir hareket olacaktır. Bunun için de Navarro’nın yazdığı kitaplardan başlamak gerek. Her ne kadar biz kitap okuyan bir toplum değilsek1 de umarım bu ülkenin politikalarını tasarlamakla ve şekillendirmekle sorumlu kurumlar için geçerli değildir.

Navarro’nun ilk yayını daha Harvard Üniversitesi’nde doktora öğrencisiyken yazdığı “The Policy Game: How Special Interests and Ideologues are Stealing America – Politika Oyunu: Özel Çıkar ve İdeolojiler Amerika’yı Nasıl Soyuyorlar” (1984) başlıklı bir kitap2. Sonraları Navarro “Death By China– Çin Tarafından Öldürülmek,” “The Coming China Wars–Yaklaşan Çin Savaşı,” and “Crouching Tiger: What China’s Militarism Means for the Rest of the World – Çömelmiş Kaplan: Çin’in Militarizminin Dünya için Anlamı” gibi kitaplar. Trump’ın Çin hakkında söylediklerine bakılırsa Navarro’yu bu son kitapları nedeniyle seçtiği anlaşılıyor. Yoksa Cumhuriyetçi olan Trump’ın aksine Navarro seçim üzerine seçim kaybetmiş bir siyasetçi, hoca ve bir eski demokrat.

Navarro’nun ilk kitabından başlayalım. Sene 1984.

Kitabının altı bölümünde Navarro kira kontrolü, korumacılık, tarımsal sübvansiyonlar, elektrik hizmetleri düzenlemeleri, Eşitlik (Amerikan Anayasası’nda kadınlara eşit haklar getirmek amacıyla yapılan değişiklik

- Equal Rights Amendment) ve ABD Hükümeti’nin savunma için yapılan tedarik. Bu yayındaki önemli önerilerden biri. ABD Kongresi’nin ticaret politikası kararlarını başkana ve bürokratlara bırakması. Bu şimdi büyük bir olasılık. Ancak ABD’ni Ticaret Bakanlığı bürokratlarının çok da serbest ticaret taraflısı olmadıkları hatırlanırsa başka bürokratların daha ne yapacakları merak konusu. Siyasilerin de karar yetkilerini devredip etmeyecekleri ayrı bir tartışma. (NOT: Ben bu satırları yazarken ABD Trans Pasifik Ticaret Otaklığı’ndan çekildiğini açıkladı). Diğer taraftan devletin elini işlerden çekeceğini her fırsatta söyleyen Trump’ın Navarro’nun daha çok bürokrasi teklifine nasıl bakacağı da bir başka soru. Navarro’nun bir başka önerisi olan dış rekabet yüzünden işini kaybedenlere işsizlik sigortası. Bunun bütçe açığı ile uğraşan yeni başkana ne kadar cazip geleceği meçhul. Anlaşılan Navarro’nun 1984 baskısı bu kitabındaki önerileri Trump’a çok cazip gelmeyecek.

Çin Tarafından Öldürülmek başlıklı kitabında Çin Komünist Partisi’nin 8-Sütun başlığı altında nasıl ekonomik emperyalizm peşinde koştuğunu anlatıyor. Navarro’ya göre Çin’in ‘ekonomik emperyalizm planı’ şöyle:

1) Yasa dışı ihracat sübvansiyonlarından oluşan karmaşık bir yasadışı sistem;

2) Akıllıca oynanan ve fena halde düşük değerde tutulan yerel para birimi;

3) Göz göre göre yapılan sahtecilik ve ABD’nin fikri mülkiyet haklarının çalınması;

4) Çevreye verilen muazzam zarar;

5) Son derece düşük işçi sağlığı ve emniyeti standartları;

6) Yasa dışı ithalat kotaları ve vergileri;

7) Rakipleri kaynak pazarlarından çıkarmak için yırtıcı fiyat politikaları izlemek ve bunu takiben tüketicilere tekelci fiyatlar yüklemek,

8) “Büyük Korumacılık Seddi” – Rakiplerin Çin’de işletmeler kurmalarına engel olmak.

Şimdi soru şu: Çin Komünist Partisi’nin sekiz maddede özetlenen ticaret politikaları neden bu kadar dikkat çekiyor? Başarılı oldu da ondan. Tüm bu yazılanlar çizilenler başarının altında yatan nedenlerin araştırılması sonucu ortaya çıkarılanlar. Yoksa Çin’in yaptığı veya daha doğrusu yapacağını söylediği şeylerin en azından büyük bir kısmını düzinelerle ülke yapıyor. Onlar ne Çin kadar büyük ne de Çin kadar başarılı olmadıkları için Navarro, söz gelimi Tanzanya tarafından öldürülmek diye kitap yazmıyor. Bu bir. Bir de şunu düşünmek gerek. Çin bu politikaları ABD’ye karşı yapmadı. Yani ABD’ye başka, AB’ye başka politikalar uygulamıyor ki. Bağırıp çağırmanın nedeni ABD ve Çin dış ticaret açığının Çin lehine tırmanıp durması. ABD Çin’e 170 milyar dolarlık mal satıyor 484 milyar dolarlık mal alıyor. Trump seçim kampanyası boyunca bundan şikayet edip durdu. Navarro da neden böyle oluyor anlatmış!

(NOT: Ancak bu ticaret açığı konusunda hesaplamanın başka türlü yapılması gerektiğini ileri sürenler de var. Söz gelimi Çin ABD’ye 500 dolar fiyatla ihraç ettiği bir bilgisayar için Japonya’ya 350 dolar, ABD’ye 100 dolar tutarında parça parası ödüyor. Geleneksel hesaplamaya göre bu ABD için 400 dolarlık bir ticaret açığı (500- 100 dolar) olarak kaydediliyor. Halbuki Çin’in ithal bedelleri düşüldükten sonra kattığı değer sadece 50 dolar. Buna göre de ABD’nin 50 dolar (100 dolar ihracat-Çin’in katma değeri 50 dolar) fazlası var. Bazı ekonomistler hesaplamanın bu şekilde “katma değer” üzerinden yapılması gerektiğini söylüyorlar.)

Son olarak Navarro’nun Çin’in militarizminden şikayetlerini yazdığı Çömelmiş Kaplan: Çin’in Militarizminin Dünya için Anlamı başlıklı kitabı var. Navarro bu kitabında Çin’in militarizmini eleştirirken II. Dünya Savaşı’nın bitiminden 70 yıl sonra bile ABD’nin Güney Kore ve Japonya’da askerlerini tuttuğundan, buralardan Çin üzerinde casus uçuşlar yaptığından ve her fırsatta Çin rejiminin sonunun yakın olduğunu iddia etmesinden bahsetmiyor. Umarım 1981 yılında serbest ticaretin şampiyonluğunu yapan Navarro bir ticaret, daha beteri bir sıcak savaş çıkmasına vesile olmaz. Bir dönüş daha yapar. Navarro’nun benden analizi bu kadar. Haftaya Trump Navarro’nun aklına uyar da korumacı bir ekonomik program uygulamaya kalkarsa sonuçları ne olur ona bakarız. Bu arada, umarım yetkililer Navarro’yu daha detaylı incelerler ve buna göre de Türk şirketlerinin ne gibi önlemler almaları gerektiğini akıllı politikalara bağlarlar. Sağlıcakla kalın.

(1) Japonya’nın %14’ü, ABD’nin %12 si , Almanya ve İngiltere’nin %11’i , Türkiye’nin ise sadece %0.01’i sürekli kitap okumaktadır.

(2) The Policy Game: How Special Interests and Ideologues Are Stealing America, by Peter Navarro, New York: John Wiley & Sons, 340 pages, $18.95

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019