Ahlak ve kadına şiddet

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF dunyaweb@dunya.com

Türkiye, Özgecan Aslan’ın Mersin’de hunharca katledilmesinden beri günlerdir ayakta. Kendini bilmez bir adamın olayın hemen arkasından attığı tweet haklı olarak toplumun tepkisini çekti. Meğer, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana yaşanan bütün ahlaksızlıkların nedeni laik sistemmiş. Ama, işin bundan da acıklı tarafı böyle düşünen kimselerin bu şahıstan ibaret olmaması. Benzer görüşler daha önce de çeşitli vesilelerle dile getirilmişti. Bunun, “kadınlar açık giyinirse tecavüze uğrar”, “hamile kadınların sokağa çıkması terbiyesizliktir” gibi söylemlerden temelde hiç bir farkı yok. Hepsinde “başınıza kötü bir şey gelmesini istemiyorsanız kapanın; ortalarda dolaşmayın” mesajı veriliyor. Amaç kadınları kapanmaya zorlamak; hatta mümkünse, evlere kapatıp sosyal hayatın tamamen dışına itmek.

***
Kadınların şiddete maruz kaldığı tek ülke Türkiye değil; aralarında Amerika ve Almanya’nın da yer aldığı gelişmiş ülkelerde de bu tür olaylara rastlanıyor. Ancak, dinin kültürün en önemli ögelerinden biri olduğu Ortadoğu’da bu olaylar daha yaygın; çalışmalar, Filistin, İsrail, Mısır ve Türkiye’nin de aralarında yer aldığı ülkelerde her üç kadından birinin kocası tarafından dövüldüğünü ortaya koyuyor.(*) Adıyaman, Sivas, Denizli ve Kırklareli’nde kadına şiddeti inceleyen Kocacık, Kutlar ve Erselcan’ın çalışmasının (**) ortaya koyduğu bulgular oldukça vahim. Kadınların % 22.5’i hiç bir neden olmaksızın, %20’si ev işlerini gerektiği gibi yerine getirmemekten, %7.3’ü ise ev dışında ücretli çalışmak istemelerinden dolayı kocalarından şiddet gördüklerini açıklamış. Dayak, tecavüz, yaralama, evde alıkoyma ve tehdit şiddet türlerinin önde gelenleri. Kadınların kocalarından izin istedikleri konular arasında ise ilk sırada ev dışında yapılan ziyaretler, ikinci sırada ise alışverişe gitme yer alıyor. Alışverişe çıkmanın dayak nedeni olduğunu söyleyenlerin oranı %16.2. Eğitimle birlikte şiddet azalıyor; üniversite düzeyinde öğrenim gören kadınlar, bu tür eğitim almamış olanlara göre şiddete daha az maruz kalırken, çocuk sayısındaki artışla beraber kadınların kocalarından şiddet görme olasılığı da artıyor. Çocuksuz aileler şiddetin en az görüldüğü aileler. Yazarlar, kararların tüm aile bireylerinin katılımıyla demokratik biçimde alındığı ailelerde, erkeğin mutlak hakimiyetinin olduğu ailelere kıyasla kadınların daha az şiddet gördüğünü belirtiyorlar.
***
Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor. Gazete sayfaları hemen her gün ya
sevgilileri, ya da kocaları tarafından öldürülen kadınlarla ilgili haberlerle dolu. Bunda, ahlakın
algılanış biçiminin de payı büyük. Rüşvet ve yolsuzluk normal karşılanırken, ahlak ve namusun başka yerlerde arandığı toplumlarda bu tür olayların meydana gelmesi hiç şaşırtıcı değil. Özgecan olayı ve bilimsel çalışmalara yansıyan istatistikler, Türkiye’de kadına şiddette buzdağının görünen kısmı. Gazete sütunlarına yansımayanlar bu rakamların kat kat üzerinde.
Kocacık, Kutlar ve Erselcan, Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü’nün 1995’de yayınladığı rapora dayanarak dayağı hak ettiklerini; “kocam değil mi, hem sever hem döver” diye düşünen kadınların oranının %35.1 olduğunu belirtiyor. Başbakan Davutoğlu kadınlara kalkan ellerin kırılacağını söylüyor ama, polisiye tedbirlerle, idam cezasıyla ve hatta eski bir bakan’ın söylediği gibi faillerin hadım edilmesiyle bu cinayetlerin önüne geçmek zor.
Hükümet, bu konuda samimiyse kadın ve genç kızların çalışma ve sosyal yaşama katılımlarını
kolaylaştırıcı önlemleri bir an önce almalı; aileden başlamak üzere demokrasi bilincinin toplumun tüm katmanlarınca benimsenmesine yardımcı olacak çalışmalara destek olmalıdır. Laik-demokrat eğitim sisteminin rafa kaldırıldığı; kadın ve genç kızların ikinci sınıf birey olarak görüldüğü toplumlar uygarlık yarışında geri kalmaya mahkumdur. Kadına şiddeti azaltmanın yolu ahlak ve vicdan algılarına gerçek anlamlarını geri vermekten geçiyor.
----
(*) Douki, S., Nacef, F., Belhadj, A., Bouasker, A., & Gnachem, R. (2003), Violence against
women in Arab and Islamic countries, Arch Women’s Mental Health, 6: 165-171.
(**) Kocacık, F., Kutlar, A., Erselcan, F. (2007), Domestic violence against women: A field
study in Turkey, The Social Science Journal, 44 (3): 698-720.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016