Çin manipülatör ilan edilir mi?

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi dunyaweb@dunya.com

ABD endekslerinde yaşanan satışı bir kenara koyarsak gündemin en heyecanlı konularından biri de ABD’nin Çin’i kuru manipüle etmekle suçlayıp suçlamayacağı. Trump fikrini net bir şekilde açıkladı ve Çin’in manipülatör ilan etti bile. Bu konuyu biraz daha detaylandırmak doğru olacaktır. Herkesin dört gözle beklediği ve Hazine'nin hazırladığı rapor 2015 Act olarak bilinen “yasa baz alınarak oluşturulur" değerleme standartları çok nettir: 1- ABD’ye karşı verilen en az 20 milyar ve üstü ticaret fazlası 2- GDP’nin en az yüzde 3'üne ulaşan cari fazla ve 3- 12 aylık dönemde GDP’nin yüzde 2'si veya üstü olacak şekilde tek yönlü kur müdahalesi. Gözaltı listesinde Çin’e ek olarak Almanya, İsviçre, Hindistan gibi ülkeler olmasına rağmen 3 maddeye de uyarak manipülatör ilan edilen olmadı. Şuanda da sadece 1 maddeye uyum söz konusu.

Biraz daha geriye gittiğimizde ise 1988’den Japonya, 1988 ve 1992’de Tayvan, 1992-1994 aralığında da Çin tam 5 kez manipülatör olarak açıklanmıştı. Burada devreye giren uygulama ise “Omnibus Trade and Competitiveness Act of 1988”dir . Bu yasaya göre Hazine Bakanı kendi yetkisi dahilinde IMF ile de istişarelerde bulunarak bir ülkenin ödemeler dengesini bozan hareketleri veya ticarette haksız rekabette bulunacak şekilde kuru manipüle ettiğini tespit ederse harekete geçebilir. Burada IMF’in varlığı hemen bir ışık yakmış olmalı. Lagarde önceki gün Çin’in kurları manipüle etmediğini açıkladı, yani bu havadan bir görüş bildirme değil, ağırlığı olan bir açıklama. Bakan böyle bir karara vardığı takdirde söz konusu ülke ile IMF aracılığı ile veya doğrudan 1 yıllık görüşmelere başlar. Sonuçsuz kalması durumunda ise gümrük vergileri dahil pek çok önlem uygulamaya koyulabilir. Ama zaten oradayız…

Yeniden 2015 tarihli yasaya dönersek; belli ki Çin bu yasaya dayanılarak manipülatör ilan edil(e)meyecek ancak bilmekte fayda var, edilmesi durumunda ABD: 1- OPIC adı verilen yurtdışı yatırımlarına sağlanan finansman ve sigorta kaynaklarını keser (bunu başka bir nedenle zaten yaptı) 2- Söz konusu ülkenin kamu ihalelerine girişini engeller 3- IMF’i göreve çağırır 4- Gümrük vergilerini devreye sokar . Yine aynı noktaya geldik. ABD Çin’i zaten hırpalıyor.

Özetlersek; ABD 2015 tarihli yasayı değil 1988 tarihli yasayı kullanarak Çin’in suçlayabilir. Ancak şu anda zaten görüşmeler donduğu ve gümrük vergileri devreye girdiği için bu adım daha çok psikolojik bir darbe yaratacaktır. Çin hemen bugün kurunu piyasa dengelerine bırakacak olursa çok hızlı değer kaybedeceğinden ABD pişman olur. Dolara karşı 7 seviyesinin üzeri görüldüğü takdirde Yuan çok daha hızlı bir değer kaybı sürecine girebilir ki bu tüm gelişmekte olan ülkeler açısından negatif bir gelişme olur. Çin son bir yılda kuru zayıflatmak yerine kuvvetli tutmaya çalışan politikalar izliyor ve manipülatör damgası fazla ağır bir suçlama olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019