"Çocuklara yatırım yapmak fırsat eşitliğini sağlar, fakirliği azaltır"

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Beyin fonksiyonlarımızın en hızlı gelişme gösterdiği dönem 0 ila 3 yaş arası. Bu üç yıl, nöronlar arası bağlantının en yoğun olduğu, duyusal, duygusal ve zihinsel işlevlerin şaşırtıcı bir şekilde zirve yaptığı yıllar. Bernard van Leer Vakfı, erken çocukluk dönemini destekleyen uygulamalara yoğunlaşan bir vakıf. Hollanda merkezli bağımsız bir kuruluş olan vakfın amacı, çocukların daha sağlıklı, güvenli ve destekleyici bir ortamda yetişmelerine katkı sağlamak.

Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu ile bundan iki sene önce bir söyleşi yapmıştık ve Aksakoğlu, “Araştırmalar erken çocukluk dönemine yapılan yatırımın, çocuğun kişisel gelişiminin yanında, önemli bir sonuç daha doğurduğunu ortaya koyuyor. O da ekonomi. Bu yaştaki çocuklara yapılan her 1 dolarlık yatırım 10 dolar olarak geri dönüyor’’ demişti. Vakıf, Brezilya, Hindistan, İsrail, Peru, Tanzanya, Uganda ve AB bölgesi kapsamında projelere destek oluyor. 20 yıldan fazla bir zamandır da, Türkiye’de farklı paydaş ve ortaklıklarla, çeşitli projelere finansal ve teknik destek sağlıyor. Türkiye’ye ilk hibesini 1989 yılında gerçekleştiren vakıf, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, şirketler ve yerel yönetimlerle iş birlikleri yaparak dezavantajlı ailelerin çocuklarına yönelik çeşitli projeler gerçekleştiriyor.

Vakıf 2015-2020 dönemi stratejisini ise Kent95, Ebeveynler+ ve Yaygınlaştırma için Yapıtaşları olmak üzere üç temel alana odaklıyor. Bu üç çalışma alanının detaylarını dinlemek için Bernard van Leer Vakfı Program Direktörü Cecilia Vaca Jones ve Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu ile bir araya geldik. 2013- 2016 yılları arasında Ekvator Sosyal Kalkınma Koordinatör Bakanı olarak da görev yapan Cecilia Vaca Jones, sosyal kalkınma politika ve programlarının uygulanması alanında oldukça tecrübeli bir isim. Jones, erken çocukluk bakım ve eğitim hizmetlerinin kurumsal bir çatı altında ve sistemli bir şekilde sağlanmasının, toplumlarda yaşanan temel sorunlara yönelik olumlu sonuçlar verdiğini söylüyor. Peki bu üç adımlı programın hedefl eri neler? Ebeveynler+ programı kapsamında yürütülecek “Ev Ziyareti Temelli Ebeveyn Rehberliği Projesi” nin amacı, dezavantajlı mahallelerden seçilen aileleri gebelikten başlayarak, beslenme, sağlık, bakım, doğum sonrası stres ve depresyon, çocuk ve beyin gelişimi konularında bilgilendirmek ve ailelere destek olmak. Kent95 programı, kentlere üç yaşında sağlıklı bir çocuğun boyu olan 95 cm’den bakmanın, kent planlaması, hizmetler ve altyapı açısından yaratacağı olumlu etkileri, kentle ilgili karar vericilere tartışmaya açmayı hedefl iyor. Bir çocuğun en ciddi işi oyun oynamaktır Yaygınlaştırma için Yapıtaşları ise, Ebeveynler+ ve Kent95 programlarını içerik açısından besleyen bir program olarak tasarlanmış. Programın hedefi, erken çocukluk dönemi ile yapılan bilimsel çalışmalara toplumun ve kamuoyunun dikkatini çekmek, kaynak sağlayıcılar ve karar vericilerin bu doğrultuda etkili programlar hayata geçirmelerine destek vermek.

Bernard van Leer Vakfı’nın Kent95 küresel programının Türkiye uyarlamasının adı ise İstanbul95. Beyoğlu, Maltepe, Sarıyer ve Sultanbeyli Belediyeleri tarafından yürütülecek İstanbul95 programı; Boğaziçi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, TESEV ve Columbia Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nin kent laboratuvarı Studio-X İstanbul’un katkılarıyla gerçekleştirilecek. Programın kapsamı şöyle tanımlanıyor: “Bir çocuğun en ciddi işi oyun oynamaktır. Çünkü çocuk oynayarak keşfeder, keşfederken deneyimler ve öğrenir. Bu nedenle çocuğun altın çağı olarak kabul edilen ilk üç yılda, çocukları ve aileleri ihtiyaç duydukları ve erken çocukluk gelişimini destekleyen parklar, oyun alanları, bahçe ve kamusal alanlar ile buluşturmak büyük önem taşır. Kente 3 yaşındaki sağlıklı bir çocuğun gözünden, yani 95 cm’den bakmak sadece çocukların gelişimine hizmet etmez. Yanı sıra, yetişkinlere de çocukları daha iyi anlama, onlara yaklaşma ve paylaşma fırsatı verir.”

İstanbul95 Programı kapsamında TESEV ve Kadir Has Üniversitesi İstanbul Çalışmaları Merkezi İstanbul ilçelerindeki emlak rayiç bedelleri ve TÜİK verilerine dayanarak çocuğa ve aileye yönelik hizmetlerin incelendiği ilçe haritaları geliştirmiş. Bu haritalar, dezavantajlı bölgelerin seçiminden ev ziyaretlerine katılacak ailelerin seçimine kadar tüm kararların belirlenmesinde temel oluşturacak. Fakirliği azaltmak Program her bir belediyede 120 aile olmak üzere, toplamda 480 aileye ulaşacak ve iki sene boyunca devam edecek. Bernard van Leer Vakfı, 2017 yılında Türkiye’deki projeleri için 1.7 milyon euro yatırım gerçekleştirmiş. Vakıf her sene Türkiye’ye 2 milyon euroluk bütçe ayırıyor. Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu, bu projenin Türkiye’yi değiştirecek bir proje olduğunu söylüyor; “Çünkü çocuklara yatırım yapmak, fakirliği azaltmak, fırsat eşitliğini sağlamak, yaşam alanlarının paylaşılmasını sağlamak, çocukların sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşayabileceği sürdürülebilir şehirler tasarlamak anlamına geliyor” diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar